Ülkelere göre dekorasyon seçimi!
2011'in dekorasyon trendi nostalji. Ancak dekorasyon alışkanlıkları kültürden kültüre farklılık gösteriyor. Avrupalılar ve ABD'liler rahat objeleri, Ortadoğu ve Asyalılar ise lüks ve abartılı eşyaları tercih ediyor
Dekorasyon hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Eskiden olsa evler tek düze, aynı tarz döşenirdi. Oysa şimdi pek çok farklı dekorasyon akımları var. Ekolojik akım, lüks ve abartı, minimalist tasarımlar ya da modern yaklaşımlar... Herkes kendi zevkine göre bir tarz seçiyor. Ama son yıllarda en çok doğaya dönüş teması ön plana çıkıyor. Her yıl Milano'da ve dünyanın farklı kentlerinde dekorasyon fuarları düzenleniyor. Her yılın teması da farklı oluyor. Ama kuşkusuz artık herkes evini 'tasarım' döşeyebiliyor. Çünkü pek çok marka, uygun fiyata tasarım ürünler satışa sundu. Market büyüdükçe, rekabet arttıkça, seçim yapmak da bir o kadar zor hale geldi. Peki ama seçim yaparken nelere dikkat emeli Bu yıl hangi tarzlar moda Tüm bunları Haaz Design Art Gallery'nin sahibi Özlem Avcıoğlu ile konuştuk. Avcıoğlu'na göre artık yaşam stilleri ve günlük ihtiyaçlar dekorasyon trendlerinde belirleyici rol oynuyor. Bu durum da kalite ve finansal değerlerin, estetiğin önüne geçmesini sağlıyor. Yani tüketici önce ürünün kalitesine ve fiyatına bakıyor. Beğeni ise üçüncü sırada geliyor.
ABD VE ASYA PAZARI FARKI
Avcıoğlu, her ne kadar dekorasyonda sadeliğe dönüş olduğunu vurgulasa da Asya ve Ortadoğu ülkelerinde durumun daha farklı olduğunun altını çiziyor. Avcıoğlu, "Geçen hafta 50. yılını kutlayan Milano Salone Del Mobile, yani dünyanın en prestijli mobilya ve dekorasyon fuarında da görünüyor ki markalar iki ayrı dünyaya hizmet etmek üzere ayrılmışlar. Bunlardan biri, Batı'nın ekonomik krizden yeni çıkmış ya da hâlâ krizin etkilerinin görüldüğü Avrupa ve ABD pazarı, diğeri ise gösterişli, büyük, oldukça pahalı ve lüks seçimleri olan Ortadoğu ve Asya pazarı," sözleriyle iki pazar arasındaki farkı anlatıyor. Kısacası Batı daha çok işlevsellik, kalite ve alınabilirliği ön planda tutuyor. Ama Asya ve Ortadoğu lüks ve abartıyı tercih ediyor. Altın varaklar, işlemeler, saten ve ipekler, iddialı renkler Asya ve Ortadoğu pazarında hâlâ çokça tercih ediliyor. Oysa Avrupalı ve ABD'li daha 'sade' çizgilere yöneliyor. Avcıoğlu önümüzdeki yıllarda Asya ve Ortadoğu'nun da 'sadeliğe' kayacağını söylüyor ve "Gelecekte Batı'nın izlediği yolun daha doğru olduğu anlaşılacak," diyor. Bugün Lübnan'da özellikle de Beyrut'ta moda olan 'abartılı' dekorasyon akımı da birkaç yıl içinde yerini sadeliğe bırakacakmış. Paris'teki birçok 'lüks' restoran bile artık ahşap ağırlıklı dekorasyonlarıyla ön planda. Avrupalı ve ABD'liler için her daim rahatlık ön planda. Asya'da da rahatlık başrolde. Ama oradaki rahatlığın içinde abartı da var.
LİMİTLİ ÜRETİME RAĞBET VAR
Markalarda son yıllarda yeni bir trend var. Ürünler limitli sayılarda üretiliyor. Avcıoğlu'na göre endüstriyel dünyadan uzaklaşmak isteyenler bu tarz ürünler aldıklarında kendilerini farklı hissediyorlar. Kısacası kimse aldığı koltuğun başka evlerde de olmasını istemiyor. Mutfak eşyaları ve fonksiyonel objelerde durum farklı olsa da ana dekorasyon objelerinde farklılık ön plana çıkıyor. Avcıoğlu, "Az bulunan objeler alanlara kendilerini özel hissettiriyor. Her biri elle yapılan vazolar ve yine elde yaratılan cam objeleri bunlara iyi birer örnek," diyor.
YALIN KOLTUKLA ANTİKA AYNA
Özlem Avcıoğlu artık dekorasyonda kalite-fiyat ilişkisine dikkat edildiğinin altını çiziyor. Ayrıca dekorasyonda tek bir tarz kullanmak yerine, farklı stillerin bir arada kullanıldığı yeni bir döneme girdiğimizi anlatıyor: "Bu sene trend akıllı ve dayanıklı ürünler üzerine olacak. Tek bir tarz, aşırı yalınlık artık geçmişte kaldı. Yan yana geldiklerinde uyum sağlayamayacak gibi duran birçok objeyi bir arada kullanarak tarzların karışması artık çok daha değerli oluyor. Yalın bir koltuğun yanında antika bir aynanın çok da iyi uyum sağladığını görebiliyoruz."
Farklı renkler birlikte kullanılıyor
Avcıoğlu'na göre modern ile egzotik olanın karıştırılması ve farklı renklerin yan yana kullanılması, mekan sahibinin kimliğini, hayata bakışını, ruhunu yansıtması için önemli. Ayrıca özellikle son yıllarda kendini iyice belli ederek dünyada hızla değer kazanan Çin sanatının, objelerinin, resim ve heykellerin tamamlayıcı en önemli öğeler arasında yer aldığını söylüyor.
TOPRAK VE YEŞİL TONLARI
Avcıoğlu ile görüşmemiz esnasında hangi renklerin ön plana çıktığını soruyorum. Renk her zaman dekorasyonda en iddialı ve en zor seçilen kısımdır. Avcıoğlu, "Renk ve tarza bakarsak romantizmin yeniden ön planda olduğunu görüyoruz. Açık renkler, uçuşan kumaşlar, doğaya dönüş ve toprak ve yeşilin her tonunun kullanılması, organik, yumuşak formlar, doğal malzemeler, doku farklılıkları, feminen detaylar, rahatlık ama aynı zamanda estetik olma ön planda. Gene ünlü İtalyan kadın tasarımcı Pola Navone tarafından tasarlanan İtalyan mobilya markası Lando'nun Gingerbread koleksiyonu buna iyi bir örnek. Navone, klasik tarzları romantik ve feminen çizgilerle yeniden yorumlayarak yaratmış koleksiyonunu," diyor. Evini baştan sona yenileme imkanı olmayanlara da ufak bir öneride bulunuyor: "Sonuçta mekanlarımızın mobilyalarını sık sık değiştirmesek de doğru aksesuarlar, sevdiğimiz sanat eserleri ve bizleri en iyi anlatan ev veya ofisimizin her alanına serpişmiş kitap ve dergilerimizle her zaman ruhumuza iyi geleni yakalayabilme şansı bizim elimizde."
50'Lİ VE 60'LI YILLAR YOK
Artık insanlar başkaları için değil, kendileri için değerli olanı seçmeye çalışıyor. İç mimarla da çalışsalar yaşam alanlarını kendileri doldurmak istiyorlar ki en değerli olan da bu. Bu noktada da tabii rahatlık ön plana çıkmaya başlıyor. Avcıoğlu, "Geçen sene görülen eskiye ve denenmişe dönme, bu yıl kendini daha nostaljik bir sakinliğe bıraktı. Yani 1950'ler, 1960'lar bu yıl yok. Onun yerine rahat bir nostaljik hava esiyor," diyor
Sabah/Burçin Aldinç