Genel

Ülker Sports Arena'yı gören yabancılar Türkler yapmış arkadaş diyecek!

Sporun hizmetine açılan Ülker Sports Arena, Sabap Gazetesi'nden Mevlüt Tezel ve Bugün Gazedtesi'nden Ali Atıf Bir'in köşelerine konu oldu

Türkler yapmış: Ülker Sports Arena
"Adamlar yapmış" lafını; yurt dışında görünce ağzımızın açık kaldığı bir yapı, yeni bir buluş vs. için kullanırız, değil mi
Hiç abartmıyorum, bugün NBA sayesinde en iyi salonlara sahip Amerikalılar hariç; İstanbul'a gelip Ülker Sports Arena'yı gören her yabancı "Türkler yapmış arkadaş" diyecektir.

PARA BASACAK
Tribünleri dolaşan 360 derece LED kuşağı, 28 ton ağırlığıyla Avrupa'nın en büyük skorbordu, her biri para basacak 44 locası, restoranları, parti salonları, istenildiğinde 15 bine çıkan seyirci kapasitesi vs... Basında zaten salonun bütün detayları paylaşıldı...
Ülker Sports Arena'yı asıl eşsiz yapan ise; istenildiğinde bir bukalemun gibi her şeye dönüşebilmesi.
Yakında burada kum tepelerinin arasında devasa arabalar bile gösteri yapacak.

ADAM YAPIYOR!
Ve Ülker Sports Arena; basketbol maçlarıyla değil, asıl gösteri ve konserlerle para basacak. Şimdilik yılda 34 gösteri ya da konser yapılacak ve muhtemelen Fenerbahçe'nin kasasına yılda 6 milyon dolar para akacak. Ve sadece üç yıl sonra, sıkı durun; bu salon Fenerbahçe'ye TV, stad ve ürün satış gelirlerinden bile daha çok para kazandıracak.
Bu köşede Aziz Yıldırım'ı çok eleştirdim ama adam yapıyor işte... Yıldız Holding ile birlikte öyle bir salon yaptı ki, Fenerbahçe'nin geleceğini kurtardı.

Ah keşke şu şike olayı da olmasaydı!

 

Mevlüt Tezel/Sabah


Ülker Sports Arena'daydım...
Çarşamba gecesi Ataşehir'de inşa edilen Ülker Sports Arena'nın açılışına gittim.
Hem muhteşem spor kompleksinin açılışına tanıklık ettim hem de yanında çok çekişmeli geçen Fenerbahçe Ülker-EA7 Emporio Armani basket maçını izledim.
Ülker Sports Arena gerçekten ABD'deki, Avrupa'daki benzerlerini aratmayacak güzellikte bir yer olmuş. Locaları, koltukları şahane, her şey son teknoloji. Bu eseri Türkiye'ye kazandıranlara teşekkür etmezsek ayıp olur. Öncelikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Ülker şirketlerini de içinden barındıran Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker'e ve de Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a...
Niçin bu teşekkürleri ettiğimi merak eden mutlaka yolunu bir Ülker Sports Arena'dan geçirsin, ne dediğimi anlayacaktır.
Bildiğiniz üzere bu salon 15.000 kişilik (Çarşamba gecesi 12.191 kişi salona gelmişti) ve sadece Fenerbahçe Ülker basket takımı maçlarını oynasın diye yapılmadı. Salon çok amaçlı, hem çok sayıda uluslararası spor karşılaşması burada yapılabilecek hem de dünya yıldızlarının sahne şovları burada gerçekleştirilecek... (Keşke futbol için yapılan stadyumları da böyle değerlendirmek mümkün olsa. İki haftada bir maç oynamak için o kadar yatırıma yazık oluyor!)
Bu nedenle dünyada spor ve eğlence pazarlamasının en büyük devi AEG ile anlaşılmış durumda. AEG'nin Arena'daki organizasyonlarının da Türkiye'nin tanıtımında çok büyük rol oynayacağına eminim.
Bu arada, çarşamba gecesi Aziz Yıldırım'ın fotoğrafı ekranlara yansıdığında binlerce Fenerbahçelinin nasıl duygusallaştığını ve çılgınca Yıldırım'ı alkışladıklarını görmeliydiniz.
Gerçekten de Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'ye, Fenerbahçelilere çok katkısı olan bir Başkan. Şike iddiasıyla cezaevinde olsa bile Fenerbahçe'ye kattıklarını kimse göz ardı edemez. Eğer şike adına bir şey yapmışsa da kendine kişisel bir "güç" elde etmek için değil, daha çok, "sistemin" gazıyla Fenerbahçe'ye "hizmet" için yaptığını düşünüyor herkes.
Böyle düşünmekte de çok haklılar. Sonuna kadar da başkanlarına sahip çıkmalılar. "Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek" başka "Bir suçun cezasız kalmamasını istemek başka." Haksız mıyım ama

Orhan Pamuk geç kaldı

Noter kanalıyla "ilişik kesme" bildirimi gördüm ama noter kanalıyla "İlişkim yoktur" bildirimini ilk kez gördüm. Ve de bir yaşıma daha girdim.
Orhan Pamuk'un "noter" kanalıyla "Karolin Fişekçi"ye verdiği ayardan söz ediyorum. İnsan niye basına bir açıklama yapacakken, daha resmi bir yola başvurur
(Hepimiz bunun hukuki hakları devreye sokmak için yapıldığını biliyoruz ama sorum gerçekte bir ikna sorusu.)
Orhan Pamuk'un ya basın sözcüsü ya da halkla ilişkilercisi aracılığı ile bir açıklama yapması gerekmez miydi Hatta bu açıklamanın ilk Orhan Pamuk-Karolin Fişekçi haberi çıktığında yapılması daha doğru olmaz mıydı
Karolin Fişekçi neredeyse 1,5 aydır Orhan Pamuk üzerinden imaj kası geliştiriyor. Ben de bu köşede 10 Ocak'ta "Orhan Pamuk'un medya maymunu bu kadınla ne işi olabilir ki" diye yazmıştım. Orhan Pamuk'un "Kız arkadaşım değil" açıklaması daha dün yapıldı.
Buradan çıkaracağımız sonuç, Orhan Pamuk'un hâlâ Nobel ödüllü bir yazar olmayı içine sindiremediği ve imaj yönetimini buna göre yapamadığı.
Yapsa şu anda Karolin Fişekçi olayı buralara kadar fişeklenmezdi!
Orhan Pamuk'a önerim yurtdışında yaşasa da Türkiye'de kendisiyle ilgili oluşan inanç sisteminin girdilerine dikkat etmesi ve daha proaktif davranış sergilemesi. Aksi durumda Türkiye'nin beyin örtüsünde hak etmediği bir imaja sahip olabilir.
Ali Atıf Bir/Bugün