29 / 04 / 2024

'Uludağ Milli Parkı Projesi yenilik getirmeyecek'

'Uludağ Milli Parkı Projesi yenilik getirmeyecek'

Haluk Beceren, "Uludağ Milli Parkı Dönüşüm Projesi" ile ilgili olarak, "Plan taslağının Uludağ'ın 1. bölgesine hiçbir yenilik getirmeyeceği, yapılaşmayı ve problemleri daha da arttıracağı gözlenmiştir" dedi.



Beceren, yaptığı yazılı açıklamada, Uludağ'da önceki dönemlerde gerçekleştirilen imar ve çevre planlarıyla ilgili bilgi vererek, son olarak Çevre ve Orman Bakanlığı'nın bölgede yeni bir planlama çalışması başlattığını anımsattı. Bursa Valiliğinde 17 Temmuzda Uludağ'daki işletmecilere yönelik bir toplantı düzenlendiğini ve "Beyaz cennet"te uygulanacak planın taslağının kendilerine anlatıldığını ifade eden Beceren, "Plan taslağının Uludağ'ın 1. bölgesine hiçbir yenilik getirmeyeceği, yapılaşmayı ve mevcut problemleri daha da arttıracağı gözlenmiştir" dedi.

Beceren, oteller bölgesindeki yapılarda, tasdikli proje dışında yapılan değişikliklerin yıkılması ve yapıların tasdikli projelere uygun hale getirilmesi için işletme sahiplerine 30 Kasıma kadar süre verildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Fazlalıkların yıkılıp eski haline getirilmemesi halinde işletmelerin Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen arazi kullanım tahsislerinin iptal edileceği bildirilmiştir. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tahsis ettiği, Güney Antalya-Kemer-Belek-Beldibi gibi yine orman arazileri üzerinde, Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan değil de Kültür ve Turizm Balkanlığı'ndan tahsisli taşınmazlar bölgelerindeki belediyelerle birlikte proje dışı yapılan fazlalıklar, KAKS (kat alanı kat sayısı), TAKS (taban alanı kat sayısı) veya emsal değişikliği gibi teknik çözümler üretilerek çözümlenmiştir. Yenilenen projelerin onanması ve yapı kullanma izinleriyle beraber turizm işletme belgesinin yenilenmesi şeklinde de halen uygulanmaktadır. Ancak Uludağ'da uygulanmamaktadır. Hem Uludağ'daki hem güney Antalya bölgesindeki kamu arazisi üzerine yapılan oteller, birer milli servet olup aynı zamanda özünde devlete ait binalardır. Bu otellerdeki imara aykırı uygulamalar tamamen turizmin değişen gelişen tüketici taleplerindenkaynaklanmıştır. Bunların yıkılarak yok edilmesi belki görünürde bazı çevrelerin servetlere karşı olan tutumlarının tatminini sağlayabilirse de bu yıkım devletin kendi malını yok etmesi milli bir servetin yok edilmesi anlamına gelir. Devletin bunu istediğini düşünmüyoruz."

Beceren, sadece otellerde çalışan 2 bin kişiye iş imkanı sağlayan, kamuya sürekli kaynak aktaran, Bursa ve ülke ekonomisinin en dinamik noktalarından birisi olan Uludağ'da verilecek yıkım kararının, hem yörenin istihdamına, hem ekonomisine ciddi bir darbe vuracağını dile getirerek, şu görüşlere yer verdi: "Zorunlu kapasite daralması sonucu bin 500-bin 700 kişinin işten çıkarılması gerekecek ve milyonlarca liralık vergi ve prim kaybı yaşanacaktır.

Bursa gibi son ekonomik kriz yüzünden işsiz sayısının hızla arttığı bir bölgede yılda en az 6 bin aileye direkt, 50-60 bin kişiye dolaylı olarak kaynak aktaran Uludağ'da otellerin kısmen veya tamamen yıkılması Bursa'ya ve bölgeye verilecek en ağır ceza olacaktır. Uludağ, çağın gereklerine yakışır düzenlemelere sahip revize imar planıyla ileriye gidebilir. 'Yıkalım, kurtulalım' anlayışıyla oluşacak zararın telafisinin mümkün olamayacağının herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir."
AA


Geri Dön