Ünlü ekonomi profesörü Veysel Ulusoy Türkiye’de saklanan gerçek enflasyon oranı ve açlık sınırını deşifre etti
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Başkanı Prof. Dr. Veysel Ulusoy, son röportajında Türkiye’deki gerçek enflasyon rakamlarını ve açlık sınırını tek tek açıkladı.Dr
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Başkanı Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Türkiye ekonomisinin pusulasının 2018'de şaştığını ve 5 yıldır devam ettiğini belirtti. Türkiye'nin mevcut durumunun fakirliği derinleştiren "ekonomik buhran" olarak değerlendiren Ulusoy "Ekonomimizde yaşadığımızı hiçbir kriz veya bunalımda Türkiye açlığı ve fakirliği konuşmadı" dedi.
Halk TV'den İpek Özbey'e konuşan Ulusoy şu demeçleri verdi:
AÇLIK SINIRI 12 BİN LİRADAN AŞAĞIDA DEĞİL
"Bugünlerde çok konuşulan açlık sınırı hesabıyla başlayalım. Açlık sınırı nasıl hesaplanır, sizin hesabınız kaç diyor?
Açlık sınırı dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını kapsayan bir parasal eşik noktasıdır. Örneğin peynir, yoğurt, tavuk eti, kırmızı et, balık, meyve, sebze ve bakliyat, un, ekmek, makarna ve pirinçten oluşan sepetin fiyatı ve fiyat değişimini ifade eder. ENAG olarak bunu ayrı bir endeks olarak vermiyoruz ama bu sınırın 12 bin liradan aşağıda olmadığını belirtmek isterim.
MİLLİ KRİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ ŞUBAT 2018
Kitabınızın adı 'Ekonominin Pusulası'... Pusula tam olarak ne zaman şaştı?
Sorunlar 2020 yılında başladı. Küresel emtia fiyatlarındaki kıpırdanmaya planlama ile yanıt vermemiz gerekirken biz "paramız var ki ithal ediyoruz" yaklaşımıyla, alaycı bir tavırla yanıt verdik. Bu lakayıtlık tarım başta olmak üzere tüm sektörlerde geçerliydi. Ama milli krizimizin başlangıç tarihi Şubat 2018 tarihinde başladı ve pusula tam anlamıyla o tarihten bu yana şaşmıştır. Finansal piyasalardan üretim sektörüne tüm alanlarda ekonomi tarihimizin en derin krizini yaşamaya, tecrübe etmeye devam ediyoruz.
HALK İLİKLERİNE KADAR YÜZDE 200 ENFLASYON ORANI HİSSEDİYOR
Kitabınızda bir bölümü, 'Çalışanı enflasyona ezdirmemek...' sözüne ayırmışsınız... Sizin sorduğunuz soruyu ben de size sorayım: Enflasyona ezdirmemek, sadece maaşlara, açıklanan resmi enflasyonun üzerinde zam yapmak mıdır?
Hangi enflasyonu baz aldığınıza bağlı. Resmi verilere göre enflasyon oranı olan yüzde 78'e göre mi yoksa halkın iliklerinde hissettiği üç haneli ve yüzde 200'e yaklaşan gerçek orana göre mi? Sadece bu da değil... Büyüme ve olması gereken refah artış hızını da göz önüne alarak eklemeleri de enflasyonun üzerine eklemek bir zorunluluktur. Esas itibariyle, bir ülkede "enflasyona ezdirmeme" yaklaşımı tamamen bir politik söylem ve fakirleşmeyi kabullenen örtülü bir yaklaşımdır.
Bir ekonomide bu yaklaşım sıklıkla konuşulmaya başlanmış ise dengelerin çoktan bozulduğunun kanıtı da ortadadır. Enflasyona ezdirmeme temel olarak toplumu kalkınma ve büyüme alanlarında modern ekonomilere yaklaştırmadır.
PLANLI VE BİLEREK YARATILAN EK DEĞER BELİRLİ BİR GRUBA AKTARILMIŞTIR
Ekonominin bugünkü hali; 2001 kriziyle karşılaştırılıyor. Siz olsanız karşılaştırır mıydınız?
İçinde yaşadığımız fakirliği derinleştiren bir ekonomik buhrandır. Artık çoğu gösterge kriz tanımının üzerinde bozulmuştur. Ekonomimizde yaşadığımızı hiçbir kriz veya bunalımda Türkiye açlığı ve fakirliği konuşmadı... Hatta tüm olumsuzluklara rağmen.
Buna ek olarak Türkiye tüm krizlerden iki çeyrek yani altı aydan sonra çarklarını işleten bir yapıya bürünmüşken yaşadığımız buhranda yaklaşık olarak beş yıl geçmiştir. Nedeni ise çok açıktır: isteyerek, planlı ve bilerek yaratılan ek değerlerin belirli bir gruba aktarılmasıdır. Detayı zaten kitapta mevcut."
Herkes bekçilerin maaşını konuşuyor! İşte son zamlardan sonra en düşük ve en yüksek bekçi maaşları
Piyasa Kahini İslam Memiş dolar almak isteyenler için en doğru tarihi açıkladı! Yatırımcılar dikkat