Ünlü ekonomist Remzi Özdemir tarih verdi: Sıkı durun 40 TL olacak!
Ünlü ekonomist Remzi Özdemir son yazısında Türkiye’nin AK Parti döneminden evvel kendine yeten bir ülke olduğunu ancak artık pek çok tarımsal gıda ürününün dışarıdan ithal edildiğini anımsattı.Pazarda markette fiyat etiketleri sürekli yukarı doğru seyrederken vatandaş eline geçen paranın nasıl bittiğini bile fark edemiyor
Türkiye’nin mücadele ettiği ekonomik kriz durumu gıda fiyatlarını derinden etkilemeye devam ediyor. Pazarda markette fiyat etiketleri sürekli yukarı doğru seyrederken vatandaş eline geçen paranın nasıl bittiğini bile fark edemiyor. Durum bu şekilde ilerken Yeniçağ'ın ünlü ekonomi yazarı Remzi Özdemir, bu kış için karamsar bir tablo çizdi, okuyucuları korkuttu.
SIKI DURUN DOMATESİN KİLOSU 40 TL OLACAK
Ünlü ekonomist Remzi Özdemir son yazısında Türkiye’nin AK Parti döneminden evvel kendine yeten bir ülke olduğunu ancak artık pek çok tarımsal gıda ürününün dışarıdan ithal edildiğini anımsattı. Yaz dönemi sebze meyve fiyatlarının bile maksimuma ulaştığı Türkiye’de kış aylarında önümüzde gelecek gıda fiyatları için hazırlıklı olmamız gerektiğini ifade eden Özdemir “Sıkı durun, bu kışın domatesi en az 40 liraya alacağız. Daha güzel salkım domates isterseniz 50 TL'ye vereceksiniz. Hele organik olsun, kokladığımda domates kokusu gelsin istiyrosanız o zaman 70 lira vereceksiniz" ifadelerine yer verdi.
İşte Remzi Özdemir’in yazısındaki o bölüm
Artık temmuz ayı bitiyor ve lütfen fiyatlara bir bakın.
1 kilo domates 20 lira. Tarım ülkesinde yazın ortasında bir kilo domatesin fiyatı 20 lira olur mu?
Bakın oluyor işte!
Belki kızacaksınız ama 20 lira bu ortamda bedavaya yakın bir fiyat!
Sıkı durun, bu kışın bu domatesi en az 40 liraya alacağız. Daha güzel salkım domates isterseniz 50 lira vereceksiniz. Hele organik olsun, kokladığımda domates kokusu gelsin diyorsanız o zaman 70 lira vereceksiniz.
Yani bugün çok iyi günler…
Yazısının devamında yaşanan bu gıda enflasyonunun nedenini de özetleyen Remzi Özdemir “Neden mi? -Hızla artan ülkemiz nüfusu ve gıda maddeleri gereksinimindeki artış ve kişi başına düşen ekilebilir alanların azalması etkili oldu. -Tarım arazilerinde bugün lüks villalar ve siteler yapılmış durumda. -Gübre, tarım için olmazsa olmaz! Türkiye ürettiği gübrenin yüzde 90'a yakın bir ham madde bölümünü ithal ediyor. Hem dövizin artışı hem de uluslararası ham madde fiyatlarının artışı gübre fiyatlarını adeta uçurdu. Bu da tarımda girdi maliyetinin patlamasına neden oldu.
-Teşvik yerine ithalata ağırlık verilmesi. Türkiye, 2010 yılından sonra tarımda çözüm olarak hep ithalatı gördü. İlk hatayı hayvancılıkta yaptı. Artan et fiyatlarını kontrol altına almak için Uruguay ve Sırbistan gibi ülkelerden canlı ve kesilmiş hayvan ithalatına başladı. O gün bugündür tarımda ithalat devam ediyor. O dönem ithalatın başlamasıyla birlikte çiftçiler üretimi bıraktı, çünkü ithalat ile baş etmeleri mümkün değildi. Sonuç olarak Türkiye bugün, boğazından geçen her lokmanın yarıdan fazlasını ithal eden bir ülke haline geldi.” İfadelerini kullandı.