Döviz ve hisse senedi piyasalarında işlerin gün geçtikçe kritik bir noktaya gittiğini ifade eden Prof. Elgin, “Ekonomik krizin büyümesine sadece “değişim’ engel olabilir” şeklinde konuştu. Ekonomi yönetimi özelikle şubattan bugüne kadar kalan tüm enerjisini rezerv satışı ile dövizi baskılamak ve kamu desteği ile borsadaki düşüşü sınırlamak amacıyla kullanıyor

Türkiye'nin kaderini belirleyecek seçimlere yalnızca bir hafta kaldı. Ekonomi yönetimi özelikle şubattan bugüne kadar kalan tüm enerjisini rezerv satışı ile dövizi baskılamak ve kamu desteği ile borsadaki düşüşü sınırlamak amacıyla kullanıyor.

YÜZDE 30 YETERLİ

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Elgin, para piyasalarında durumun gün geçtikçe kritik bir noktaya doğru gittiğini söyleyerek döviz ve hisse senedi piyasalarının sadece seçime kadar dayanabileceğini belirtti. Elgin, olası bir ikinci tur ihtimalinin ekonomi için meydana gelebilecek en kötü senaryo olduğunu aktardı.

Prof. Elgin, mevcut iktidarın devam etmesi ve muhalefetin kazanmasını kapsayan iki farklı senaryoda ülke ekonomisinde beklenenleri Sözcü'ye anlattı. Ekonomik krizin büyümesine, uluslararası kredilibitesi yüksek bir mali politika yönetiminin önüne geçebileceğini, bunun da sadece iktidarın değişmesiyle sağlanabileceğini ifade eden Elgin, mali ve para politikasının rasyonel bir konuma gelmesi ise yurt dışından gelecek sermayenin tutarının yükseleceğini ve gelecek sermayenin yeni ekonomi yönetimine bir nevi nefes alma konusunda imkan verebileceğini kaydetti.

İşte detaylar...

Elgin, rasyonel para politikasına geçiş ile beraber faiz artışı gerekeceğini ama yüzde 35-40 bandında beklenen enflasyonun altında bir faizle bu bunalımdan kurtulabileceğinin altını çizdi. Mevcut piyasalarda faizin yüzde 30 seviyelerinde olduğunu bildiren Elgin, Merkez Bankası'nın yüzde 8.5'e çektiği politika faizini de piyasa faizlerine çıkarmanın yeteceğini, enflasyonun bir miktar altında negatif bölgede kalmasının problem oluşturmayacağını söyledi.

KRİZİN YÜKÜ TOPLUMA YIKILMAMALI

Muhalefetin genişleyici maliye politikası sinyalleri veren vaatlerine de vurgu yapan Prof. Dr. Ceyhun Elgin, “Çay, fındık alım fiyatları, memur aylıkları gibi vaatler var. Bunların olması için mevcut kamu bütçesi bakımından bir alan bulunuyor. Kaldı ki hasta ve köprü geçiş gibi teminatlardan kaynaklı ciddi harcamaların da geri dönüşü yaşanabilir
Bunun yanı sıra, enflasyona yakınsanan bir faiz artışının da meydana getireceği bir miktar durgunluğa karşı olması da lazım. Ekonomik enkazın oluşturduğu yükü topluma yıkmamak amacıyla bunların olması gerekiyor. Krizin sorumlusu vatandaş değil” dedi.

A101’de mikser 1300 TL’ye, çay makinesi 580 TL’ye, kablosuz hoparlör 140’ye düştü!

BİM’de bahar indirimleri başladı! Yüz bakım kremi 74,50 TL’ye, şampuan 45 TL’ye, parfüm 59,50 TL’ye düştü!

İŞKUR’dan son dakika müjdesi! Çok sayıda personel alınacak! Elinizi çabuk tutun!