Uzmanlar iki yeni İstanbul'u tartışıyor!
Uzmanlar; Türkiye'de her şehir için bugün yeni iskn alanları açmak, iskan alanlarını rehabilite etmek iyi bir şey bu gayet aklı başında bir proje ve depreme hazırlamak yerine onları bir kenera itip önceliği yeni şehir kurmaya mı vereceğiz şeklinde farklı
İstanbul Serbest Mimarlar Demeği ve İstanbul III Numaralı Bölge Kurulu Başkanı SİNAN GENİM:
Türkiye'de her şehir için bugün yeni iskan alanları açmak, iskn alanlarını rehabilite etmek iyi bir şey bu gayet aklı başında bir proje. İstanbul'u seyrekleştirecek, İstanbul'un nefes almasını sağlayacak
şEHİRDE iki yerleşme gayet güzel. İstanbul'u seyrekleştirecek, istanbul'un nefes, almasını sağlayacak, yoğun iskn bölgelerinin yenilenmesine yol açacak, bir dinamizm getirecek. Kilyos'u geçtikten sonra Uskumruköy ve Yalıköy'e kadar uzanan kıyı şeridinin hemen gerisidir. 100 yılı geçen bir sürede orada tahribat var. Orada ağaçlıklı bir doku var. Makilik alandır. Oranın rehabilitesi için iyi bir fırsat. Burası yeşil alan falan değil. Orada 100 yılı geçen ağaç bulamazsınız.
'HER şEHRE LAZIM'
Burada bir hareketlenme başlayacak, bu iki yerleşmeden yalnız Rumeli Yakası'nda olan yerleşme bölgesini biliyoruz ve bu yerleşme de orman sınırının bittiği, ormanla deniz arasındaki bölge. Ve bu bölgede bugün yangın yeri gibi kömür ocakları, kum ocakları, taş ocakları var. Dolayısıyla bu bölge de rehabilite edilip istanbul'a kazandırılmış olacak, o yüzden bu projeye olumlu bakıyorum. Türkiye'de her şehir için bugün yeni iskn alanları açmak, iskn alanlarını rehabilite etmek iyi bir şey, bu gayet aklı başında bir proje. Başbakan da söyledi henüz bir tane için çalışma var, daha detaylarını göreceğiz, alanını göreceğiz, daha yollar var, altyapı var, bağlantıları var yani kolay bir iş değil. Takriben bir milyon nüfustan bahsediyoruz. şehrin içindeki kaosu yaşamamak gibi bir şansımız olacak.
İstanbul İki şehir Projesi'yle uçar gider'
Yüksek Mimar ve Kentbilimci Prof. Dr. AHMET VEFİK ALP:
EYÜP ve Gaziosmanpaşa belediyelerinin Karadeniz kıyısında 'Kilyos dediğimiz bölge' zemini oyulmuş, krater boşlukları gibi delikler var. Ben o projeyi desteklemiştim. 'İstanbul'un dev köstebek yuvalarını kapatalım' demiştim. çıkan hafriyatın Karadeniz'e dökülmesi de kirlilik yaratıyor. O bölgedeki Terkos Gölü de bundan etkileniyor. Tatlı su ile Karadeniz'in tuzlu suyunun karıştığı söyleniyor. O maden ocaklarının yeşillendirilmesi, rehabilite ederek kazanılması doğru bir karar. Karadeniz'deki taş ocaklarının yerine, kanaldan çıkacak toprakla doldurulmasını ve sağlık ağırlıklı bir şehir kurulmasını destekliyorum. Ben öyle olduğunu biliyorum.
'DESTEKLİYORUM AMA...'
Ben prensipte projeyi destekliyorum ama şartlarım var. Birincisi bu iki kentin İstanbul'a yeni ilave nüfus getirmesine izin vermemeliyiz. Bir kısım yeniden yapılanırken bir kısım yerlerin de yeniden yeşillendirilmesi şartımdır. İkincisi Üçüncü Boğaz Köprüsü. Bu yeni kentler ve kanal Karadeniz'e açılacak. Yeşil alanları ve su kaynaklarını barındıran bölge olması önemli. Ciğerlerimizden küçük bir parça kaldı. Bu üç proje de bu bölgeye giriyor. O zaman çok dikkatli olmak lazım. Bunları doğru yapamazsak biteriz, kbus ve korku şehri olur. Bunları doğru yaparsak da İstanbul uçar gider. Büyük imknlar varsa, mevcut yapı stokunu güçlendirmek, depreme hazırlamak yerine onları bir kenara itip önceliği yeni şehir kurmaya mı vereceğiz
Eski Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan:
Büyük imkanlar vaesa nevcut yapı stokunu güçlendirmek, depreme hazırlamak yerine onları bir kenera itip önceliği yeni şehir kurmaya mı vereceğiz
BÜYÜK mühendislik projesi yapmak isterseniz bazı kurallar vardır. Bunlardan ilki, fizibilite raporudur. Bu projenin var mı, hiç duymadık, ikincisi, yaptığınız yer doğanın içindeyse çevre etki değerlendirme raporu hazırlanır. Bu var mı Hiç söz
edilmiyor. Bu iki rapor olmadan herhangi bir bilim insanının, mühendisin bu projeye onay vermesi mümkün değil. Hangi verileri değerlendirerek konuşacağız Bu proje, İstanbul'un akciğerleri olan, ormanların içinde, İstanbul'un bugün su ihtiyacını karşılayan havzalarm içinde. Bu projelerin çevreyi ne kadar etkileyeceğini, Ömerli Barajı'nı, Alibeyköy Barajı'nı, Büyükçekçemece Gölü'nü, Sazhdere Barajı'nı ne hale getireceğini biliyor muyuz
'YENİ şEHİR YAPACAKLARINA...'
Deprem konusuna gelince... Bu yüzyılın içinde hatta ilk yarısında, Marmara Denizi'nde büyük bir deprem beklentimiz var. 15 milyonun maruz kalacağı böyle bir deprem riskine karşı mevcut olan yapı stokunu rehabilite etmeniz gerekirken bu projelerle depremi bahane ederek nüfusu 30 milyona çıkarıyorsunuz. O zaman deprem riski azalacak mı Ben söyleyeyim, artacak. çünkü kaybedeceğimiz insan sayısı iki katına çıkacak. Büyük imknlar varsa, mevcut yapı stokunu güçlendirmek, depreme hazırlamak yerine onları bir kenara itip önceliği yeni şehir kurmaya mı vereceğiz çok tezatlar var. öncelikler karıştırılmış gibi geliyor bana.
Hükümet, İstanbul'da 2023 yılında nüfusun 30 milyon olacağını kabul etmiş, 'Kenti hazırlayalım' diyor. Bu ülkeyi yönetenler, göçü de planlamak zorunda değil midir Deprem gerekçe olamaz, depremden bahsetmesinler. 15 milyonun yaşadığı yapıların yüzde 50'si kaçak, yüzde l'i tamamen çökecek, yüzde 15'i ağır hasar alacak. Önce bu yapı stokunu düzenlemeliler. Ellerinden geliyorsa nüfus artışını durdurmak için yeni cazibe merkezleri yaratsınlar. Mühendislik boyutuyla anlam bulamayan, depremle ilişkilendirilmesi mümkün olmayan bir proje bu. Kanal İstanbul da buna dahil.
İKİNCİ 'çILGIN' PROJE DÜNYA GÜNDEMİNDE
BAşBAKAN Tayyip Erdoğan'ın ikinci 'çılgın' projesi de Batı basınında geniş yer aldı. İstanbul'da depreme dayanıklı iki kent projesi için Wall Street Journal, 'istanbul için bir diğer çılgın proje' derken seçim dönemine de işaret etti. Buna karşın, hızlı ekonomik büyüme ve deprem tehdidine dikkat çeken gazete, 'ciddi ve onarılmaz sorunlara zemin hazırlar' uyansını da yansıttı. Le Monde ise, ikinci proje için 'firavun proje' dedi.
Wall Street Journal, 'Burada, büyük bir seçim propagandası unsuru var' dedi ve AKP'nin haziran seçimlerinde üçüncü defa iktidara gelmesinin beklendiğine dikkat çekti. Buna karşın, 'Ancak az kişi Sayın Erdoğan'ın muhteşem planlarını tamamen göz ardı eder' yorumunu yapan gazete, Türk ekonomisinin geçen yıl yüzde 8.9 büyüdüğünü, 13.5 milyonluk İstanbul'un deprem eğilimli olduğunu vurguladı.
Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde ise, Başbakan Erdoğan'ın 'deprem tehdidi altındaki İstanbul'da iki yeni kenti inşa etmeyi' planladığını belirttiği haberinde, 'firavun proje' olarak nitelediği projenin seçimden sonra başlayacağını kaydetti. Uzmanların 'gerçekten kentin önümüzdeki yıllarda güçlü bir depremin tehdidi altında olacağı' uyarısını yaptıklarına dikkat çeken gazete, Başbakan Erdoğan'ın daha önce de Karadeniz'i Marmara Denizi ile bağlayan bir kanal öngören 'çılgın' bir proje açıkladığını anımsattı. Gazete, 50 kilometrelik kanal projesinin 'çevre bilimcileri kızdırdığı'nı da yazdı.
Habertürk