Genel

Uzmanlar uyardı: İstanbul’da Marmara’ya yakın binalar büyük risk altında!

Beklenen İstanbul depreminde öncelikle Marmara Denizi kıyısındaki yapıların etkileneceğini belirten uzmanlar ilçe ilçe uyarılarda bulundu.Şehirde 2000 yılı öncesinde inşa edilen çok sayıda yapı bulunurken, bu binaların bir kısmı ise Marmara Denizi'ne yakın ilçelerde yer alıyor

Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız büyük depremler sonrasında, bütün dikkatler beklenen Marmara depremi nedeniyle İstanbul'a çevrildi. Şehirde 2000 yılı öncesinde inşa edilen çok sayıda yapı bulunurken, bu binaların bir kısmı ise Marmara Denizi'ne yakın ilçelerde yer alıyor.

Uzmanlar, çoğu eski deprem yönetmeliğine göre yapılmış olan binaların, zayıf zemin yapısından dolayı olası bir depremde hasar görmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtirken ,yapıların mevcut deprem yönetmeliğine uygun şekilde hızla yenilenmesi gerektiğini vurguluyor.

İstanbul'da tarih boyunca meydana depremler nedeniyle ciddi yıkımların yaşandığını belirten İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği Geoteknik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ümit Karadoğan, "İstanbul'da belirli periyotlarda büyük depremler oluyor. İstanbul'da son dönemlerde bir depremin yaşanacağı artık tartışılmayacak bir gerçek. Ancak yeterli tedbir alındığı söylenemez" dedi.

TÜM DİKKATLER İSTANBUL ÜZERİNE ÇEVRİLDİ

Dünya.com’da yer alan habere göre beklenen deprem nedeniyle tüm gözlerin İstanbul'a çevrildiğini dile getiren Karadoğan, şunları söyledi:

"Küçükçekmece, Avcılar ve Büyükçekmece’de zeminde alüvyon bir tabaka bulunuyor ve bu yerler sıkıntılı. Maltepe ve Kartal'ın sahil tarafları zemin açısından iyi değil. Kuzeye yöneldikçe zemin daha çok kayalardan oluşuyor. Fatih'te, Eminönü bölgesi dışında zemin sağlam. Eminönü'nde dolgu zemin var ancak Ayasofya ve Süleymaniye'nin altı kayalık zemin ve sağlam. Her ilçenin zemin yapısına detaylı olarak bakmak gerekiyor. Ayrıca sağlam zeminle birlikte üzerindeki binanın da sağlam olması lazım."

MARMARA KIYISINDA TOPRAK YAPISI ZAYIF

Marmara Denizi'ne yakın ilçelerde toprak yapısının zayıf ve zeminin yumuşak olduğunu vurgulayan Karadoğan, şöyle devam etti: "Kıyı şeridi alüvyon topraktan oluşuyor. Buralar öncelikle birinci derecede depremden etkilenecek yerler. Buradaki yapıların güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerekiyor."

 

KENTSEL DÖNÜŞÜM KIYILARDAN BAŞLAMALI

İstanbul'un Tuzla'dan Gümüşyaka'ya kadar uzanan sahil kesimindeki çoğu yerin, yumuşak zeminden oluştuğunu belirten İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Recep Özay ise, "Zeytinburnu ve Yeşilköy'de yoğun şekilde bir korozyon var. Avcılar'da zemin çok yumuşak, binalar kil tabakası üzerinde bulunuyor. Beylikdüzü civarında 1999 öncesi eski yapılarda zemin etüdü yapılmadı. Büyükçekmece'nin ise zemini sıkıntılı. Samatya ve Yedikule mahallerinde zemin açısından sorunlar bulunuyor" şeklinde konuştu.

KADIKÖY, FENERBAHÇE, KURBAĞALIDERE’DE ZEMİN KÖTÜ

Özay, Büyükçekmece ile Silivri arasındaki yazlıkların tehlike altında olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "60'lı, yıllarda buralarda kontrolsüz şekilde yapılmış çok katlı yapılar var. Bu binaların temel sistemleri zaman içerisinde korozyondan zarar gördü ve zemin yönünden de kötü durumda. Buraların riskli bölge olarak ilan edilmesi şart. Anadolu Yakası'nda Tuzla'da zemin problemli yerler var. Kadıköy Fenerbahçe, Kurbağalıdere civarı zemin kötü."