Uzmanlardan ürküten İstanbul depremi açıklamaları!
Beklenen büyük İstanbul depremi, son günlerde deprem sayılarının artmasıyla yeniden gündeme gelir oldu. Peki uzmanlar beklenen depremle ilgili neler diyor? İşte o açıklamalar...
Uzun yıllardır İstanbul'da en az 7 şiddetinde bir deprem meydana geleceği konuşuluyor. Peki uzmanlar İstanbul depremiyle ilgili neler diyor?
Uzmanların çoğu, İstanbul'un henüz bu depreme hazırlıklı olmadığına dikkat çekerken, depremin şiddetine ve yerine ilişkin de tüyler ürperten açıklamalarda bulunuyor. Peki hangi uzman İstanbul depremi için ne diyor? İşte ayrıntılar...
Bilim Akademisi üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’u bekleyen depremle ilgili, "Kent 7,2-7,6 büyüklükte deprem bekliyor. Yapı stoku büyük ölçüde deprem dirençli değil. Halk deprem konusunda yeterince bilinçli değil. Kentsel dönüşüm çalışmaları genellikle deprem odaklı değil ve operasyonda halk da pek yok. Çevre, koşulları itibariyle depreme hazır değil. Bunun için tüm kent bileşenlerinde hazırlık yapılmalıdır. Kent bileşenleri yönetim, halk, altyapı yapı stoku, çevre ve ekonomidir. Deprem öncesinde yönetim deprem tehlike analizini, risk yönetimi analizini ve afet yönetimi çalışmalarını yaparak hazır olmalıdır. Deprem sonrasında da afeti en etkin şekilde yönetmelidir.
Halk depremi nasıl karşılaması konusunda bilinçlendirilmelidir. Kentin tüm altyapısı (yol, köprü, tünel, baraj, kanalizasyon, su, doğal gaz şenekeleri, vb.) deprem öncesi elden geçirilmeli ve deprem dirençli hale getirilmelidir. Deprem sonrası bu yapılar hızla kontrol edilip tamir edilmelidir." açıklamasında bulundu.
AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki ise İstanbul depremiyle ilgili açıklamasında, "Türkiye'de 48 bin kurtarmacı yok. 24 bin kurtarmacı da yok. Beklenen İstanbul depreminde yıkılacak iki bina enkazının başına koyacağımız, deprem bilgisi olan bir kurtarıcı bile bulamayacağız. Afetlerle mücadele arama kurtarma ekiplerinin sayısını çoğaltmakla yapılmaz. Risk yönetimi safhasında yapılır. Ne yazık ki bu konuda çok zayıfız. Bir ülkeyi afetlere hazırlamak siyasi iktidarların işidir. Türkiye'de siyasi iktidar tüm konular da olduğu gibi bu konuda da gerekeni yapmıyor." diye konuştu.
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik ise Düzce'de en son meydana gelen 5 şiddetindeki depremin ardından, İstanbul depremine dikkat çekti. Fadime Sertçelik, şunları kaydetti:
"İstanbul’da, evet biz bir deprem bekliyoruz. Kuzey Anadolu Fayı orada miladını doldurdu ve deprem olacak. Belki Marmara içerisinde ya da Güney kolu üzerinde Marmara’yı etkileyen bir deprem söz konusu olacaktır. Umarım bölgede bu depremlere hazırlık olur. Düzce’ye de açıkçası yaralanma bile olmaması konusunda sevindim. Beklentimiz aslında İstanbul ya da Marmara’yı etkileyen bir depremdi. Bu tür görüntülerle oluşacak büyük depremi atlatmak. Ayrıca kültürel varlıklarımız açısından da depremi dikkate almak zorundayız. Depremde hasar aldıklarında onları geriyle getirmemiz söz konusu olmayacaktır. Depremde en çok hasar alan camilerin minareleri oluyor. Halihazırda var olan minareler. Kültürel mirasımızı oluşturan yapıların mutlaka deprem yönünden incelenip ele alınması ve bunlarla ilgili çözümler üretilmesi aslında çok önemli."
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise beklenen büyük İstanbul depremiyle ilgili olarak şunları kaydetti:
"1999 Kasım'ında Düzce tarafında bir deprem olmuştu 7.2 büyüklüğünde. Bu depremin yarattığı stres noktaları vardı. Bir tanesi de Bolu Dağı'na kadar olan kısımda bir gerilim vardı. Biz hep Marmara'da bekliyoruz ama bir başka deprem Bolu'dan sonra başlayabilir. Bu 5 büyüklüğündeki depremin İstanbul Marmara'yı etkilemesi düşünülemez. Çünkü Marmara'nın deprem potansiyeli zaten ayrı. Onu ayrı konuşmak gerekir. Düzce'deki depremin İstanbul'u tetiklemesi mümkün değil fakat hissedebiliriz. Bu biraz zeminin yaşattığı bir şey.
5 büyüklüğündeki depremde hasar görmek demek binanın çok kötü standartlarda olması gerek. Bu bizi daha da korkutuyor. Çünkü büyük bir deprem bunun 900 kat daha büyük enerjisine sahip olacak. Bu enerjiyi karşılayacak yapı stoğumuz yoksa sıkıntılı bir dönem yaşayabiliriz.
Bir avantaj var. Düzce'de 99 depreminden sonra yapı stoğunda çok ciddi iyileştirmeler vardı. Bu bizim bir avantajımız inşallah İstanbul ve çevresinde Marmara Bölgesi'nde de bunları görürüz. Çünkü çok geniş bir yapı stoğu var Marmara'da. Sadece İstanbul'da 4 milyon konut Marmara'yı katarsak 6 milyon konut. Türkiye'de 18 milyon olduğunu düşünürsek önemli bir kesimi burada. Dolayısıyla bunların bir an önce iyileştirilmeye ihtiyaçları var.
Silivri açıklarıyla İzmir Körfezi arasında kırılmayan bir Kuzey Anadolu parçası var. Burada 7'nin üzerinde bir deprem olabilir. Bu depremin süresi çok gecikmeyecektir. 99'dan sonra 30 yıl biçilmişti. Bunun 20 yılı geçti geriye 10 yıl gibi bir dönem kaldı ki bu gerilimin daha da arttığını gösteriyor. Arada bir 4 ve üzeri depremler olsa da bu bölgenin enerjisi azalmıyor. 2018'di 5.8 yaşadık Silivri açıklarında çok paniklemiştik. Bunun nedeni bizi de kaygılandırmıştı. 5.8 deprem olabilecek bir nokta oradan doğuya doğru bir İstanbul depremi gerçekleşebilirdi. Biz o yüzden kaygı duymuştuk. Çünkü bir sismik boşluk alanı var. İzmit Körfezi ile Silivri arası buraya dikkat çekmek gerekiyor. Çünkü 7'nin üzerinde bekliyoruz. 7.5'a kadar da varabilir."
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Aykan ise, "Türkiye'de yaklaşık 20 yerde deprem üretme olasılığı olan fay var. Bunlara sismik boşluk diyoruz. Kırılma zamanı gelmiş, yeterli derecede gerilim birikmiş, her an kırılabilecek fay parçaları.
Bilimsel çalışmaların, özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl ve Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmı ile, Balıkesir, Kahramanmaraş taraflarının yakın gelecekte deprem olacağı yönünde olduğunu gösteriyor, buralara dikkat edilmesi, hazırlık yapılması gerekiyor. Türkiye'nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var. Yapılan çalışmalara göre, sismik boşluk olarak değerlendirilen faylar, yakın bir gelecekte tekrar deprem olacağını gösteriyor; fakat depremin tam zamanını bilemiyoruz.
"MARMARA'DA 7.6 BÜYÜKLÜĞÜNDE OLABİLİR"
Marmara'da mutlaka büyük bir deprem olacak. Büyüklüğü 7.6 olabilir. Bu deprem, 28 milyon kişiyi etkileyecek ve depreme hazırlıksız yakalanılması durumunda da büyük bir kaos yaşanabilir.
"KAF, DÜNYANIN EN AKTİF FAYLARINDAN"
Marmara bölgesinde 1900-2015 yılları arası 4 ve üzeri büyüklüğüne sahip 500’ün üzerinde deprem meydana geldiği belirlenmiştir. İstatiksel olarak son yüzyılda 15 büyük deprem meydana getirmiş olan Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) dünyanın en aktif faylarından olduğu bilinmektedir. Bu depremlerin karadaki toplam yüzey yırtılmasının, 1100 km’ye ulaştığı biliyoruz.
"KUZEY KOLUN AKTİVİTESİ YÜKSEK"
Bu 15 depremden 7 ve üzeri büyüklüğe sahip, 1999 Düzce Depremi de dahil 6’sı, Marmara Bölgesi'nde uzanan parçalarda meydana geldi. Tarihsel deprem kayıtlarına bakıldığında, MS 1 ile MS 1899 arasında bölgede toplamda 600 civarında deprem gerçekleştiğini fakat bunların 38’inin büyüklüğünün 7.0’den fazla olduğunu ve bölgeyi etkilediği bilgisi mevcut. Tarihsel ve aletsel deprem kayıtlarının yaklaşık dağılımına bakıldığında kuzey kolun aktivitesinin en yüksek olduğu görülmektedir.
"10 YIL İÇİNDE OLMA OLASILIĞI YÜKSEK"
Marmara Denizi içinden geçen kuzey koldaki deprem dağılımları ise en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200–250 yıllık dönüş periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olduğu yani kırılma zamanı geldiği görülmektedir.
Ulusal ve uluslar arası yapılmış çalışmalara göre; 1999 Depremi'nden sonra 30 yıl içerisinde yüzde 65 ihtimalle 7’den büyük maksimum 7.6 büyüklükte bir depremin Marmara Denizi'nde olacağı yönündeydi. Bu süreden 20 yıl geçtiğini düşünürsek, 10 yıl içinde olma olasılığı yüksek.
İstanbul'da 4 milyon konut var. Marmara genelinde 6 milyon konut var. Türkiye'de 22 milyon konut var sadece 6 milyonu Marmara Bölgesi'nde ve bu çok fazla. Yaklaşık 50 bin bina çökebilir. Bazı hesaplara göre en az yaklaşık 500 milyar TL'lik ekonomik kayıp meydana gelebilir!
Marmara Bölgesi’nin yıkıldığını düşünebiliyor musunuz? Hangi gelirle ayağa kaldıracaksınız? Hangi uzmanlıkla kaybolmuş, zarar görmüş kültürel varlıkları onaracaksınız?
Bu depreme hazırlıksız yakalanırsak; Türkiye yardım için başka ülkelere muhtaç olabilir; bu da ülkemizi farklı sıkıntılara sokacaktır; dolayısıyla büyük bir kaos olabilir. Bu kaosun önüne ancak gerekli önlemleri alarak geçebiliriz."
Marmara'daki büyük depremin zamanı geldi!
İşte fay hattındaki 110 ilçe! Tam liste!
Pınar Demircan/Emlakkulisi.com