Vakıfbank Taksim Otelcilik portföyünü satışa çıkardı!

FİNANSAL olmayan varlıklarını elden çıkarma kararı alan Vakıfbank varlık satıyor Abant Palace ve Köşk'e satılık levhası asılıyor. BDDK'ya da sunulan plana göre Abant Palace, Abant Köşkü ve Mersin ile Marmaris'teki oteller satışa çıkarılıyor.

Daha önce Taksim Otelcilik'in yüzde 51 hissesini blok olarak satmaya çalışan ancak başaramayınca portföydeki otellerin bazılarını tek tek satan Vakıfbank, turizm alanındaki en önemli varlıklarını da elden çıkarmaya hazırlanıyor. Bankanın yeni genel müdürü Süleyman Kalkan satışlarla ilgili planı BDDK'ya sunduklarını söyledi. Finansal olmayan varlıkları satma kararı aldıklarını ifade eden Kalkan Abant'ta iki otelin de dahil olduğu Taksim Otelcilik hisselerinin satılacağını söyledi. Otellerin yanısıra Roketsan'daki küçük hissenin, Kıbrıs'ta tasfiyeye giren iştirakler ve çok büyüyen oteller dışındaki diğer gayrimenkul portföyünün de elden çıkarılacağını belirten Süleyman Kalkan, şu anda varlıkların değerleme aşamasında olduğunu söyledi. Kalkan, oteller hariç tutulduğunda satışa çıkarılacak gayrimenkul portföyünün 300 milyon lira düzeyinde olduğunu, otellerin değerleme çalışmasının devam ettiğini belirtti. Vakıfbank daha önce başta Ceylan Internatıonal olmak üzere portföyündeki bazı otelleri satmıştı. Vakıfbank'ın 3 aydır genel müdürlüğünü yapan Kalkan, bankanın yeni rotasını dün bir grup gazeteci ile biraraya geldiği toplantıda çizdi. Bireysel bankacılık ve özellikle konut kredilerinde büyümek istediklerini kaydeden Kalkan, kredi kartlarında da yüzde 3 olan pazar payını artırmayı planladıklarını ifade etti. Kalkan yeni hedefleri şöyle ortaya koydu:

ÖZEL BANKACILIK: Şubelere dağılmış kurumsal müşterileri belli merkezlerde toplayacağız. Şube müdürleri artık yerlerinde oturmayacak. Çünkü bazı şubeler yıllardır çalışan kurumsal müşterilerle performans gösteriyor. Kurumları bir yerde toplayacağımız için şubeler dolayısıyla müdürler müşteri genişletmeye çabalayacak.

ŞUBE ARTIŞI: Şu anda şube sayısı 550'lerde ve biz bunu bu yıl 620'lere çıkaracağız. Anadolu'da güçlüyüz. Örneğin Maraş ve Antep'te bir numarayız. İstanbul'da daha fazla görünür Vakıfbank olma hedefimiz var. Bu nedenle açılışlar ağırlıkla İstanbul'da olacak. 3 yılda 850 şubeye ulaşmak istiyoruz.

TAŞINMA: Ticaret merkezimizde İstanbul olacak. 'Torba Yasa'da bu konu var. Ataşehir'deki asıl binamızın inşaası bitene kadar yeni kiralamalar yapılarak ve İstanbul'daki mevcut binalar kullanılarak birimleri peyderpey Ankara'dan İstanbul'a taşıyacağız. Yeni bina yapımını dışarıda tutarak söylüyorum daha önce hazırlanan rakamlara göre taşınma maliyeti beni korkutmadı. Rakamları güncellemelerini istedim. İlk etapta Hazine birimi İstanbul'a taşınmalı. Özel bankacılık bölümünü de burada başlatmak istiyorum. Krediler de 2011 başına kadar taşınmalı. Zaman kaybetmek istemiyorum. Şimdi 2 gün İstanbul, 3 gün  Ankara  çalışıyorum. Bir süre sonra 3 gün İstanbul, 2 gün Ankara'ya döneceğim.

BİREYSEL: Vakıfbank kredi kartlarında 2001 öncesinde yüzde 6 pazar payına kadar çıkmıştı. Sonra payımızı koruyamamışız. Şimdi bir atakla yüzde 3'lere geldik. Ancak bunu yeterli bulmuyoruz. Çok geliştirebileceğimizi düşünüyorum. Çok imkan var.

YURTDIŞI BÜYÜME: Bölgede Suriye ve Irak öne çıktı. Kuzey Irak'ta şube açma konusunda ilerledik. Suriye'de ise şartlar biraz ağır. Orada banka kurmak için 200 milyon dolar sermaye ve yerel ortak zorunlu. Türkiye'de bir şube 12-14 ayda kâra geçiyor. 200 milyon doları koyup ne zaman döneceğini bilmek zor. Bu nedenle Suriye'de temsilcilikle başlayacağız. Ancak Suriye sermaye şartında yumuşama noktasında. Eğer bu gerçekleşirse stratejimizi değiştirebiliriz. Bir de Kosova'ya bakıyoruz. Ancak henüz net karar verilmedi.

KONUT KREDİLERİ: 2009'da en yüksek konut kredisi veren bankayız. Konutta büyük potansiyel var.  TOKİ  ile çalışıyorum. Proje aşamasında veriyoruz. Takibe dönüş de çok düşük. Orada para kazanılabilir ve gidecek çok yol var. ABD'de bankaların mortgage ile büyüdüğünü unutmamak lazım.

Promosyon rekabeti karlılıktan uzaklaştı

VAKIFBANK kamuda maaş ödemelerinde güçlü bir banka. Mevduat içinde kamunun payı yüzde 30'u geçiyor. Son olarak SGK ile tekrar gündeme gelen maaş promosyonu ile ilgili Süleyman Kalkan, ölçünün kaçmasından şikayetçi. Kalkan, "SGK'da rekabet çok yoğun. Ancak genel olarak promosyon rekabetinden muzdaribim. Müşteri portföyünü kaybetmek istemiyoruz ama bazı ihaleler oluyor ihaleye giren arkadaşlar bizi arıyor 'Fiyat biz şuraya kadar geldi ne yapalım' diye. 'Yapan var mı?' diye soruyorum. Yanıt 'Evet' olunca bırakıyoruz" dedi.

`İSMİNİ BEN VERDİM' DİYENLER ÇOK FAZLA

SÜLEYMAN Kalkan, Vakıfbank'a genel müdür olmadan önce İş Bankası'nın Balmumcu şubesinin müdürüydü. 27 yıl çalıştığı İş Bankası'nda daha önce Levent şube müdürlüğü de yapan Kalkan teklif edilen Vakıfbank genel müdürlüğü ile ilgili olarak 'Tecrübem yeterli. Orada çok önemli bir değişim projesinin içindeydim 1997'den sonraki her krizde sorunlu kredilerin başındaydım. İstanbul Yaklaşımı ve TMSF ile çalıştım' dedi. Teklifin nasıl geldiğine yönelik sorulara ise Kalkan, "Şahsen ne Devlet Bakanı Ali Babacan ne de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la tanışıklığımız yok. Sanırım referanslar var. Ama 'Senin ismini ben verdim' diyen bir sürü kişi çıktı. Benim tahminim var ama çok kişi bu iddiada" şeklinde yanıtladı.
Ercan İnan/Vatan