27 / 12 / 2024

Van'da konut sahipleri neden mağdur duruma düştü

Van'da konut sahipleri neden mağdur duruma düştü

Hürriyet gazetesi yazarı Noyan Doğan, köşe yazısında Van'daki konut sahiplerinin şikayetlerini kaleme aldı



 

İşte o yazı;   "Bir süredir, Van’daki okuyuculardan, ‘evlerimiz yıkılıyor, sigortadan para alamıyoruz’ şeklinde şikayetler alıyorum.Başlarda, ödenen hasarın vatandaşın beklentisini karşılamadığına yorarak, bu şikayetleri fazla önemsemedim. Çünkü, Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK), zorunlu deprem sigortası olup da Van depreminde konutları hasar görenlere, bugüne kadar 60 milyon TL’nin üzerinde ödeme yaptığını ve 20 milyon TL daha ödeyeceğini biliyorum.Ancak şikayetler artmaya başlayıp da küçük bir araştırma yapınca, işin rengi ortaya çıktı. Öğrenince ben de şaşırdım. Evet, Van’da şu sıralar kimi konut sahiplerini mağdur duruma düşüren ve işin içinden de çıkılamaz ciddi bir sorun yaşanıyor. Kısaca anlatayım.DASK, depremde konutu ağır hasar görüp, oturulamaz hale gelen sigortalıların tüm hasarını karşıladı. Konutu az ya da orta hasarlı olanlara da onarım bedelini ödedi. Buraya kadar sorun yok. Alan mutlu, veren mutlu.Ne zaman ki, Afet Acil Durum Başkanlığı (AFAD) ve valilik, hem Van’ın yeniden inşası hem de yeni yapılacak konutlarda hak sahipliğini belirlemek adına, konuttaki hasar boyutuna bakmadan, bazı apartmanlar için yıkım kararı aldı... İşte o zaman, durum değişti.   DEVLET YIKIM KARARI ALDI   Depremde konutları orta ve az hasar gören, sigortadan da onarım bedelini alan, hatta konutunda hiç hasar olmayan sigortalılar; yıkım kararını duyunca, DASK’ın kapısını çalıp, ‘evimiz yıkılacak, hasarımızın tamamını ödeyin’ demeye başladı. Şimdilerde DASK, bu şekilde kapısını çalanlara, zorunlu deprem sigortasının sadece depremin neden olduğu hasarı karşıladığını ve hasarı tespit edilen sigortalıların zararlarının ödendiğini, bunun dışındaki durumların sigortanın konusuna girmediğini anlatmaya çalışıyor. Konut sahipleri ise, ‘sigortam var, evim yıkılıyor, zararım karşılansın’ diye ısrar ediyor. Hadi gel, çık işin içinden.Vatandaş, hem haklı, hem mağdur. Yıllarca çalışıp, ev sahibi olmuş ama hasar görmese de devlet, deprem yüzünden evini yıkacak ve biranda konut elden gidecek. Evet belki, devlet, yeni konut verecek ama hibe etmeyecek. Aylık taksitleri düşük olsa da vatandaş, 20 yıl vadeyle konut sahibi olacak. Yani, her şeye sil baştan başlayacak. Hele bir de, iki ya da üç evi olup da yıkım kararı çıkan, fakat sadece bir tane afet konutu alma hakkı bulunan konut sahiplerinin durumunu düşünün. Ortada böyle bir mağduriyet olunca da vatandaş, çözümü sigortada arıyor.   DASK’IN YAPACAĞI BİR ŞEY YOK   DASK da haklı... Çünkü bu yıkımlardan doğan mağduriyet, sigortanın kapsamına girmiyor. Daha açık şöyle anlatayım... Tamamen devletin yapacağı yardımın tespiti için başlatılan bir uygulama söz konusu ve bu uygulama kapsamında hasar yokken bile devlet, oturulamaz deyip, yıkım kararı verebiliyor. Böyle bir durumda da sigorta sisteminin yapacağı hiçbir şey yok. Sigortanın tek bir amacı var, o da depremin neden olduğu hasarı karşılamak. Bundan ötesi, sigortacılıkla bağdaşmıyor, yardım kapsamına giriyor. Peki, vatandaşın mağduriyetini gidermek için çözüm nedir Belki, devlet, hasar olmadığı halde yıkım kararı verdiği konutlar için hak sahiplerine bir ödeme yapabilir... İşin o tarafını bilemem... Ama bildiğim bir şey varsa, vatandaş ne kadar ısrarcı olursa olsun... İstediği kadar sigortayı sorumlu tutsun, zorunlu deprem sigortası kapsamında DASK’ın yapacağı bir şey yok."   Noyan Doğan / HÜRRİYET

Geri Dön