Ekonomi

Vatandaş kaybetmeye mahkum mu? Kar ettirecek yatırım aracı kalmadı

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, yılın ilk 6 ayında tüm yatırım araçları yatırımcıya kaybettirdi. Yani vatandaşların paralarını yıllık yüzde 79.6 enflasyona karşı güvenle koruyabilmeleri için ellerinde hiçbir enstrüman kalmadı.52 seviyesiyle yatırımcısına en az kaybettiren yatırım aracı oldu

Dolar, yurt içi üretici fiyatları endeksi ile indirgendiğinde yüzde -16,10 düzeyinde, tüketici fiyatları endeksi ile indirgendiğinde ise yüzde -1.52 seviyesiyle yatırımcısına en az kaybettiren yatırım aracı oldu.

Aynı dönemde mevduat faizi ise Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 29.41 oranında, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 17.14 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım tercihi oldu.

İktisatçı Hayri Kozanoğlu, yakın dönemde toplumun ortak paydasının kaybetmek haline geldiğini söylerken, “Finansal yatırım araçlarının reel getirilerinin eksi olması, tasarruf sahiplerinin çözümsüz kalınca neden gayrimenkul ve ikinci el araba dahil reel varlıklara yöneldiğini ortaya koyuyor. Belki bir de bu konularda deneyimli yabancı fonların neden bir an önce Türkiye’den uzaklaştıklarını açıklıyor” dedi.

Konuya ilişkin konuşan finansal piyasalar uzmanı İris Cibre de, geliri yüksek olanların varlık enflasyonu sayesinde gayrimenkul ve araç yatırımı sayesinde kazandığını dile getirirken, “Ancak normal vatandaşlar ağır bir şekilde enflasyonun altında eziliyor, gelirlerini koruyamıyorlar. Haziran ayında 5 bin 500 liraya yükseltilmesiyle asgari ücret alan vatandaş henüz kaybetmemiş görünüyor şu anda. Ağustos enflasyonu da mevsimsel etkilerle yavaş geçer ancak eylül ayında asgari ücretin de eriyeceği kesin. Kaldı ki, reel sektörde birçok şirket asgari ücretteki gibi çalışanına yüzde 30 da zam yapmadı” diye konuştu.

'VATANDAŞ BEDELİNİ 10 YILLARCA ÖDEYECEK'

Bilgi Üniversitesi Prof. Dr. Cem Başlevent de Türkiye’de böyle bir yoksullaşma ve adaletsiz kaynak paylaşımının benzerinin daha önce yaşanmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Ekonomi yönetimi ‘Faiz artırımı olsaydı gelir dağılımı bozulacaktı’ şeklinde bir açıklamayla savunuyor kendini ama gerçekte durum tam tersi. İşin kötüsü, farklı politikalar uygulanmaya başlasa dahi gelir ve servet dağılımının normale dönmesi çok zor. Geniş kitleler yanlış politikaların bedelini 10 yıllarca ödeyecek. Asgari ücreti enflasyon kadar artırarak, belli kesimlere sosyal yardım yaparak ve toplu konut projeleriyle toplumsal adaleti sağladığını düşünen bir yönetim var. Keşke o kadar basit olsaydı.”