Genel

Vedat Akgiray: Balon yok, varlık fiyatları artacak!

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, çin, Hindistan, ABD arasında dengenin nasıl oturacağının bilinmediği dünyada krizlerin hep olacağını belirterek, hem Türkiye'nin hem kurumların bu krizlere yüksek borçla yakalanmaması gerektiğini söyled

SPK Başkanı Vedat Akgiray, hem Türkiye'nin hem kurumların krizlere yüksek borçla yakalanmaması gerektiğini söyledi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, çin, Hindistan, ABD arasında dengenin nasıl oturacağının bilinmediği dünyada krizlerin hep olacağını belirterek, hem Türkiye'nin hem kurumların bu krizlere yüksek borçla yakalanmaması gerektiğini söyledi.

Active Academy tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Finans Zirvesi'nin ''Yeni Normalde Reform Stratejileri ve Beklentiler: Kamu Perspektifi'' oturumunda konuşan Akgiray, 2008'de başlayan global krizi değerlendirirken, krize neden olan konut kredilerinde geri ödenememe sorununun, kökleri 2006'ya giden ekonomik Gelişmekte olan ülkelerin ve özellikle de Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 5-6 ülkenin dünya ekonomisindeki payının giderek arttığını ifade eden Akgiray, ''Türkiye'nin GSYH'sı birkaç sene içinde 1 trilyon dolara ulaşacak. Türkiye'nin önemi artıyor. Bunları görmeden, daha detayda kendimize yol çizmeye çalışırsak, belki de bir fırsatı tepiyor oluruz'' dedi.

Türkiye'de bankacılık sektörünün ve sermaye piyasalarının dünya ortalamalarına göre küçük olduğunu belirten Akgiray, ''Küçük olan finans piyasalarımızla akıllı işler yaparsak, diğer alternatiflere göre çok daha hızlı yol alırız. Bu boşluk fırsatı Güney Kore'de yok. çin, nüfusu nedeniyle yapamaz. Ülkemiz için çok tarihi bir iktisadi fırsat olduğunu çok yakından hissediyorum'' diye konuştu.

Dünyadaki ekonomik büyümenin fazlasıyla krediye dayalı gerçekleştiğini ve durgunluğun ''ipi çektiğini'' söyleyen Akgiray, Türkiye'de daha küçük ölçekte finans dışı sektörlerde benzer bir durum bulunduğunu, şirketlerin borç-sermaye oranına bakıldığında bir birim sermayeye karşılık 3 birim borç bulunduğunu, halka açık şirketlerde bu oranın yüzde 150'ye düştüğünü anlattı.

Akgiray, ABD'de bu oranı yüzde 50 olduğuna işaret ederek, krizde dünya çapında bankalar batarken sanayi ve ticaret firmalarına bir şey olmadığını kaydetti. Akgiray, ''Biz hem bankacılığımızı, hem diğer finans sektörümüzü büyütürken, sermaye büyümesine büyük önem vermemiz gerekiyor. çin, Hindistan, ABD dengesinin nasıl oturacağını bilmediğimiz dünyada krizler hep olacaktır. Biz hem ülke hem kurumlar olarak yüksek borçla yakalanmayalım'' dedi.

Emlak sektöründe balon bulunup bulunmadığına yönelik bir soru üzerine Akgiray, Türkiye'de böyle bir balon bulunduğuna inanmadığını, varlık fiyatlarının asıl bundan sonra olması gereken yere çıkabileceğini söyledi.
www.borsagundem.com

Basında yer alan diğer haberler:

Emlak fiyatlarında balon yok

Küresel ekonomik krizin ardından Türkiye'nin gösterdiği performans herkesin takdirini alıyor. IMF Türkiye Temsilcisi Mark White Levvis, ekonominin önceki dönemlere göre kamu borcunun düştüğünü, güçlü bir finans sektörü gördüklerini, TL'ye güvenin arttığını ve ticaretin çesıtlendırıldığını dile getirdi.

Sanayi üretiminde, ihracatta ve büyümede yakalanan yükseliş ivmesiyle dünyanın dikkatini çeken Türkiye'ye bir övgü de IMF'den geldi. Uluslararası Para Fonunun (IMF) Türkiye Temsilcisi Mark White Lewis, İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Finans Zirvesi'nde, Türkiye'nin önceki dönemlerine göre çok daha dayanıklı olduğunu ve aktiflerde bir balon olmadığını söyledi.

Active Academy'nin düzenlediği zirvede sunum yapan IMF Türkiye Temsilcisi, Türkiye'de kamu sektörü borcunun düştüğünü, daha güçlü bir finans sektörü olduğunu gördüklerini, aktifler kalitesinin yükseldiğini ve TL'ye güvenin arttığını, ticaretin çeşitlendirildigini ve düşük reel faiz oranları olduğunu anlattı. Lewis, 'Bunlar olumlu sonuçlar. Aktiflerde de bir balon olduğunu görmüş değiliz. Bu da iyi bir şey. Gelir hızla yükseliyor. Yaşam standardının yükselmesi de iyi bir şey. Tabii ki Türkiye, küresel ortamdan bağışık değildir. Dış ortama karşı duyarlıdır ama Türkiye daha önceki dönemlerine göre çok daha dayanıklı bir dürumdadır.' dedi. Küresel krize de değinen Lewis, yükselen ekonomilerde daha hızlı büyüme olduğunu belirterek, yüksek düzeydeki işsizliğin devam etmesinin çok büyük etkileri bulunduğunu, bunun tüketici güveni ve özel tüketimi etkilediğini söyledi. Levvis, düşük borçlar ve açıkların iyi zamanlarda bir ülkeyi desteklediğini, kötü zamanlarda da dayanmasına yardımcı olduğunu ifade ederek, küresel finansal güvenlik ağının önemini vurguladı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da varlık fiyatlarında bir şişkinlik görmediğini ifade ederek, bugün itibarıyla emlak piyasasında herhangi bir balonun söz konusu olmadığını bildirdi.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince ise zirvede yaptığı konuşmada, iş nerede ise paranın oraya kaydığını, bundan Türkiye olarak memnun olduklarını fakat endişe de duyduklarını söyledi. 'Bir balon etkisi olur mu' şeklindeki kendi sorusuna ihtimal dahilinde bulunduğu cevabını veren Özince, ekonomisi ve finans sektörü küçük olan her ülkede finansal istikrarın korunmasında ciddi zorluklar yaşandığına dikkat çekti. Ocak-eylül arasında Türkiye'ye 35 milyar dolar sermaye girdiğini söyleyen Özince, bunun sadece 5 milyar dolarının kalıcı yabancı sermaye olduğuna dikkat çekti. Gelişmiş ülkelere odaklanılması gerektiğine vurgu yapan Özince, küresel finansal kriz sonrasında gelişmiş ülkelerin 'eski normal' olarak kaldığını, normalin' ise gelişmekte olan ülkelere işaret ettiğini söyledi. Eski normalleri pohpohlayan kredi derecelendirme kuruluşlarının da yeni normale göre kendilerini ayarlamaları gerektiğini vurguladı.

AVRUPA'DA 40 BANKA KAMULARI

Bugün kamu borcunun gelişmekte olan ülkelerde değil, ge ¬lişmiş ülkelerde bir problem olduğunu vurgulayan Özince, 'Türkiye'de yaşanan bankacılık krizi sonrasında biz bankacılar, hortumcu olmadığımızı kaç yıl uğraşarak, en güzeli de böyle bir bunalımda yeniden test ederek gösterdik. Buna karşın küresel krizin ardından Avrupa'daki 80 bankanın 40'ı devlet bankası haline geldi. Dahası bu güvenceler kolay kolay kalkmayacak.' şeklinde konuştu. Türkiye'nin tavrı ile Batının kriz sonrası tavrını kıyaslarken, 'Doğru ve düzgün bankacılık nasıl yapılır' diye soran Ersin Özince, 'Türk bankacısı olarak kendi ülkenizdeki kamu bankalarını özelleştirmeye çalışırken başka ülkelerin devlet bankalarıyla mı rekabet edeceğiz Doğrusunu isterseniz şaşkın vaziyetteyim.' dedi. Finans Zirvesi'nde gazetecilerin sorularını cevaplayan Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın çağlar, Suriye'de banka kurmanın fizibilitesini yaptırdıklarını, 20U'de bu ülkede bir ortaklık kurabileceklerini söyledi. Ziraat Bankasının 2015 yılı için stratejik bir plan hazırladıklarını aktaran çağlar, '2015 yılında bölgesel bir güç olma iddiasında olan bir banka olacağız.' dedi..

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin ise bankacılık sektöründe son derece sağlıklı olduğunu söyledikleri temel göstergelerin kısa sürede olması muhtemel mantık dışı büyüme ve fiyatlama politikaları sonucu eriyebileceğini belirterek, bankacılara 'Demeçlerinizde veya bütçe hedeflerinizde bu realiteye dikkat ediniz. Açıklamalarınızda reklam amaçlı dahi olsa, biliniz ki bunları yakinen izlemekteyiz.' şeklinde hitap etti. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray,. çin, Hindistan ve ABD arasında dengenin nasıl oturacağının bilinmediği dünyada, hem Türkiye'nin hem de kurumların bu krizlere yüksek borçla yakalanmaması gerektiğini aktardı.

Zaman