Kent Haberleri

Veysel Eroğlu: Bu sene su sıkıntısı yok!

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, "Şu anda Allah'ın izni ile bu sene bir su sıkıntısı yok. Şu anda 'C planını devreye sokacak bir risk yok" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kuraklıkla ilgili hazırladıkları ''B'' planının devreye girdiğini, gerekli durumda ''C'' planlarının da olduğunu belirterek, "Şu anda 'B' planı ile ilgili bir sıkıntı olmayacak. Mevcut su, gelen yağışlar, buharlaşma, su kullanımı gibi konuları dikkate alarak kendimize göre hesap yapıyoruz" dedi.


Eroğlu, Afet Koordinasyon Merkezi'nde (AKOM)  "Türkiye'nin 81 ilindeki içme ve kullanma suyu durumu" ile ilgili düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.


Tokat'ın Zile ilçesinde 45 gündür su sıkıntısı olduğu yönündeki bir soru üzerine Eroğlu, DSİ ve ilgili kurumların konuyla ilglendiğini söyledi.  


Bir gazetecinin "Önceki açıklamalarınızda barajlardaki su seviyesinin düşmesi halinde B planının devreye sokulacağını söylemiştiniz" sorusuna Eroğlu, "B planı  zaten uygulandı, devreye girdi. Ama gerekirse 'C' planımız var onu devreye sokarız. Şu anda 'B' planı ile ilgili bir sıkıntı olmayacak. Mevcut su, gelen yağışlar, buharlaşma, su kullanımı gibi konuları dikkate alarak kendimize göre hesap yapıyoruz. Bu yıl herhangi bir sıkıntı olmayacak İstanbul için" yanıtını verdi. 


Bakan Eroğlu, 15 günlük suyun kaldığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de  "15 günlük su kaldı diye bir şey yoktur. Yanlış hesap yaparsanız olur" dedi. 


Mevcut barajlarda su olduğunu bildiren Eroğlu, "Bu nasıl oluyor? İşte '2,5 milyon metreküp su kullanıyoruz, onu ona bölersek, 15-20 gün Yalova'da su kaldı' diyebilirsiniz.  Ama bizim başka kaynaklarımız var. İstanbul'dan üç yerden, barajlardan su akıyor. Onları hesap etmezseniz... Bu bir hesap işidir, biz hesabımızı yaptık. Şu anda Allah'ın izni ile bu sene bir su sıkıntısı yok. Şu anda 'C planı'nı devreye sokacak bir risk yok" diye konuştu.


Uzmanların, İstanbul'da su seviyesinin risk durumuna geldiği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Eroğlu, şöyle konuştu:


"Barajlardan su seviyesinin azalması normal. Barajlarda su seviyesi aralık, ocak ayından itibaren yükselmeye başlar, mayısta maksimum seviyeye ulaşır ve bu ayın sonundan itibaren de azalmaya başlar. Temmuz, ağustos, ekime kadar da azalma büyük ölçüde  devam eder. Bu gayet tabi bir şey. Barajı onun için yapıyoruz. Bütün mühendisler bilirler,  barajlardaki su seviyesi belli noktadan başlar, sonra azalmaya başlar. Yaz ayları da azalmaya başadığı noktalar. Bu gayet normal. Ama bu bilim adamları kimdir, nedir? Ben yıllardır bu meslekteyim, kitabını yazdım, bilerek konuşuyoruz. Bilim adamı bizden bilgi alırsa daha isabetli olur diye düşünüyorum. Riskten neyi kastediyor?"


Eroğlu, Suriye'ye içme suyu gönderilmesine ilişkin soru üzerine ise şunları söyledi: 


 "Normalde biz Fırat Nehri'nden geçmiş anlaşmalara sadık olarak, 500 metreküp saniye suyu bırakıyoruz. İçme suyu açısından. Tabii oradaki insanları susuz bırakmak doğru değil. Hangi anlayıştan, hangi dinden olursa olsun, biz bütün insanlara su vermekle vazifeliyiz. Bu destekler, AFAD ve KIZILAY vasıtasıyla yapılıyor. Biz şu anda 1,5 milyon Afrikalı'ya su götürdük kuyu açarak. Su her insanın en tabii hakkıdır. O bakımdan biz de yardım ediyoruz. Bakanlığımızın Afrika'da çalışması var ama Suriye ile ilgili bir çalışması yok. Sadece barajlardaki suyu düzenli olarak veriyoruz." 


"HES'ler çevrecidir"


Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, HES'lerin, çevreci, Türkiye'nin ihtiyacı olan temiz, yenilenebilir bir enerji kaynağı olduğunu söyledi.


Tüm dünyada teşvik edilen HES'lerde Türkiye'nin çok geri kaldığını anlatan Eroğlu, bu santrallerin sanıldığı gibi çevreyi tahrip etmediğini, su kullanmadığını, gücünden istifade ettiğini bildirdi.


Eroğlu, şöyle devam etti: 


"Doğu Karadeniz'de en büyük itiraz. Orada en çok HES'in olduğu Solaklı Vadisi var. Biz HES'lerden önce bütün vadinin fotoğafını çektik. HES'lerden sonra orada bir düzenleme yaptık. Şimdi Uzungöl'e gidenler mutlaka oraya da gelip dinleniyor. Biz bir ağaç kesildiği zaman HES'lerle ilgili, en az 5 katı dikilmesi mecburiyeti koyuyoruz. Ayrıca çıkan malzemeyi dere yataklarına atarsa, ruhsatı iptal ediyoruz. 1500 HES var, inşaatı devam eden, biten. Ama bunların içinde birkaç tanesi hata yapmışsa, onların ruhsatlarını durduruyoruz, ceza veriyoruz. Tedbirleri alıyoruz. HES'lerin yeteri kadar denetlenmesi, çevreye, dereye,  balıklara zarar vermemesi lazım. Bizim koruma maksadımız da bu .Biz hem HES'lere bakıyoruz, hem de bir başka konuda çevreyi koruyoruz."


İstanbul'un suyundaki renk ve koku sorunun giderildiğini de kaydeden Eroğlu, bu konuda bir problemin kalmadığını bildirdi.


Yapılan incelemelerde kimyasal olarak insan sağlığına zararlı birşey olmadığının anlaşıldığını dile getiren Eroğlu, "Yaz aylarında yosun patlaması oluyor. Bunun gibi birtakım yosunlardan kaynaklanmış olabilir. Bunlarla ilgili koku giderici gibi konularda tedbir alındı. Sağlık problemi yok" diye konuştu. 


AA