Veysel Eroğlu: İzmir'in turizm potansiyeli artacak!

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Biz büyük düşünüyoruz. İzmir daha da güzelleşecek, turizm potansiyeli artacak. Dolayısıyla su problemi olmamalı. 2060 yılına kadar suyun garantisi Allah’a şükür biziz" dedi



Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Biz büyük düşünüyoruz. İzmir daha da güzelleşecek, turizm potansiyeli artacak. Dolayısıyla su problemi olmamalı. 2060 yılına kadar suyun garantisi Allah’a şükür biziz. Ama 2060’dan sonra ne olacak derseniz, o zaman gelecekteki bakanlara bir yazı, mektup bırakacağım, merak etmeyin” dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye’de 2014 yılında çıkan orman yangınları ve sonuçlarını değerlendirdi. İzmir Kaya Termal Otel’de düzenlenen değerlendirme toplantısına orman yangınları ile mücadele çalışmalarına katkıda bulunan başta orman köyü muhtarları olmak üzere çok sayıda kişi ve kurum katıldı. İzmir’in Ege’nin dünyaya açılan kapısı olduğunu ve İzmir’e ne yapılsa az olduğunu belirten Bakan Eroğlu, “Ben de İzmir için elimden ne gelirse yapmak için bütün gayreti gösterdim. Bu gayretler neticesinde şu ana kadar 25 milyar TL yatırım yapıldı. İnşallah çok daha iyileri olacak” dedi.

“2060’A KADAR SUYUN GARANTİSİ BİZİZ”

İzmir’e yapılan hizmetlerin en önemlisinin su probleminin çözümü olduğunu belirten Eroğlu, “İzmir’de su problemi vardı. Erdoğan ‘İzmir’in su meselesini hallet diye talimat verdiğinde Gördes Barajı’nı inşa ederek İzmir’e suyu getiriverdik. Şu anda İzmir’in su problemi yok bundan sonra da olmayacak. Biz büyük düşünüyoruz. İzmir daha da güzelleşecek, turizm potansiyeli artacak. Dolayısıyla su problemi olmamalı. 2060 yılına kadar suyun garantisi Allah’a şükür biziz. Ama 2060’dan sonra ne olacak derseniz, o zaman gelecekteki bakanlara bir yazı, mektup bırakacağım, merak etmeyin. İzmir’e ne gerekiyorsa yapmak boynumuzun borcudur. Burada ne kadar gölet ve baraj varsa yapmak için harekete geçtik. Bizden önce Küçük Menderes’te hiçbir yatırım yoktu. Allah’a şükür ne kadar baraj ve gölet varsa hepsini yapıyoruz. Bütün topraklarımızı sulayacağız ve çiftçilerimize olanaklar sağlayacağız. Sulamayla ilgili hiçbir problemimiz kalmadı” diye konuştu.

Baraj ve göletler dışında sulanmadık toprak kalmasın diye 24 tane baraj ve gölet yapma talimatı verdiklerini belirten Bakan Eroğlu, bunlardan bir kısmının bu yıl bir kısmının da önümüzdeki yıl biteceğini ifade etti.

KIRSAL KALKINMA ÇALIŞMALARI

Kırsal kalkınmayla ilgili çalışmaları olduğunu aktaran Bakan Eroğlu, “Bizim anlayışımda ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın var.’ Her şey sizin için ve bu yüzden talimat verdim. ‘Bozuk orman alanları bırakmayın, köylerde vatandaşımıza tahsis edin, gelir getirecek şekilde parselleyip, kura çekip adilce dağıtalım’ dedim. 3 yıl bütün masraflar bize ait geliri ise vatandaşlarımıza ait olacak. İnşallah kırsal kalkınmayla ilgili böyle çalışmamız var” şeklinde konuştu.

“BALIMIZI MARKALAŞTIRALIM”

Türkiye’nin topraklarının verimli olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Şu anda 15 sayfalık bir genelge hazırladım. Bundan sonra bal ormanı kuracaksınız dedim. Yani ekolojik ortamda yer hazırlanıyor. Mevsimlere göre ağaçları dikiyoruz, arı kovanlarının bulunduğu yere suyu hazırlayarak, sertifikalı bal üretimine başladık. Valilerimizden talebim, balımızı markalaştıralım. Bal müstesna bir gıda maddesi, marka oluşturalım. Biz bunun için hazırız. Maksadımız vatandaşımıza hizmet etmektir. Ben de hizmetinizdeyim” ifadelerini kullandı.

“1 METRE YER İŞGAL EDİLMEDİ, HODRİ MEYDAN DİYORUM”

Son 50 yıldan bu yana muhtarların ve vatandaşların katkılarıyla sezonu en düşük orman yangınıyla kapattıklarını dile getiren Bakan Eroğlu şunları söyledi: 

“Dünyada orman azalırken, Türkiye’de orman varlığı artıyor. Fidan üretimini yılda 75 milyondan, 470 milyon fidan ürettik. Proje getiren herkese ücretsiz fidan veriyoruz. Orman varlığımızı daha da artıracağız, ormanlarımızı gözümüz gibi koruyacağız. Ormanlarımızı karadan, havadan takip ediyoruz. Gururla ifade ediyorum ki bizim dönemimizde 1 metre yer işgal edilmemiştir. Yanan ormanları hep ağaçlandırdık bunu vurgulamak istiyorum. Biz yanan alanların 1 metrekaresini dahi başka maksatla kullandırmıyoruz. Varsa gösterin, hodri meydan diyorum.”

Ormanların yaklaşık 12,5 milyon hektarı yangına çok hassas bölgelerde bulunduğunu belirten Eroğlu, yangınların tespiti ve müdahale ekiplerine en kısa sürede bildirilmesi için 776 adet kuleden ormanların 24 saat gözetlendiğini ifade etti.

"YANGINA MÜDAHALEYİ 14 DAKİKAYA İNDİRDİK"

Marmara, Akdeniz, Ege’de yangın riski yüksek olduğunu kaydeden Bakan Eroğlu şunları söyledi: 

“Ormanlarda yangın niye çıkıyor? Kasıttan çıkıyordu ama bu azaldı. Azalmasının sebebi artık yanan bir alan asla işgal edilmiyor. Yıldırım düşmesi sebebiyle yüzde 12, dikkatsizlik yüzünden çıkan yangınlar ise yüzde 79 oranındadır. Dikkatsizlik yüzünden çıkan yangınlar çok önemli. Bu bakımdan vatandaşlarımızın dikkatli olması gerekiyor. Sigara izmaritleri, çalı, çırpı tutuşması özellikle büyük yangına sebep olabiliyor. Biz yangın çıkmasına mani olmak, erken uyarı, erken müdahale ve yanan alanların ağaçlandırılması için hizmet ediyoruz.” 

Orman yangınlarının uzaktan algılanması ve otomatik yangın bulma sistemleri olarak, 97 gözetleme kulesinde 194 kamera kullanıldığını anlatan Eroğlu, “Orman yangınının başlaması ile çıkan duman 15 saniye içerisinde Yangın Harekat Merkezlerine bildirilmiştir. Meteorolojiden alınan günlük yangın risk haritası doğrultusunda riski yüksek bölgelerde tedbirler artırılmaktadır. Yangın söndürme süresini kısaltmak için ülkemiz genelinde 2 bin 758 adet havuz ve gölet yapılmıştır. 11 bin yangın işçisi, 500 yangın uzmanı, 2 bin 500 teknik eleman, 5 bin memur olmak üzere, toplam 19 bin personel ile hizmetlerimizi veriyoruz. Orman yangın riskinin yüksek olduğu alanlarda, yangınlara 15 dakikada müdahale edecek şekilde Hızır ekipler görev yapmıştır. Anlık görüntü alarak yangınları yönettik. 3 bin 100 hektar yanan alanın bin 556 hektarı örtü yangını olup, sadece bin 544 hektar alan yangınlarda zarar görmüştür. Bu değer 1937 yılından bu yana en düşük değerdir.”

Yangına hassas bölgelere müdahale süresini 13 Orman Bölge Müdürlüğü’nde 14 dakikaya, ülke genelinde ise 16 dakikaya indirdiklerini vurgulayan Eroğlu, “2014 yılında kırsal alanda çıkan 3 bin 620 adet tarla ve bahçe yangını gibi diğer yangınlara da müdahale edilmiştir. On binlerce hektar ziraat alanını yanmaktan koruduk. Orman yangınlarından çok zirai yangınlara müdahale ettik. Uluslararası düzeyde yangın uzmanları yetiştirilmekte ve halen eğitimler devam etmekte olup 2014 yılında bin 772 personele eğitim verilmiştir. Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine devam edildi. Tanıtım TIR’ımızla vatandaşlarımızı bilinçlendirdik” dedi.

“BÜTÜN ÜLKELERDEN DAHA BAŞARILIYIZ”

Türkiye’de 2014 yılında bütün yangınlarda toplam 3 bin 100 hektar alan zarar gördüğünü kaydeden Bakan Eroğlu şöyle devam etti: 

“Kanada’da Ağustos ayında British Colombia eyaletinde başlayan son 64 yılın en büyük orman yangınında 200 bin hektarlık ormanlık alan zarar gördü. Türkiye, komşularımızda çıkan orman yangınlarına da müdahale etmektedir. Suriye, Gürcistan, Makedonya, KKTC, Bosna-Hersek, Yunanistan, Rusya, İsrail, Arnavutluk, Libya’ya ayrım götürdük. Rusya’da büyük yangın çıktı, gittik. Rus ormancılar ‘Türkler de çok oluyor’ diye en zor yere bizi vermişler. Bizimkiler en zor yerinde söndürdüler. Ve Sayın Putin’den takdirname aldılar. Akdeniz ülkelerinin son 10 yılda zarar gören ormanlık alanlarına baktığımızda Portekiz’de 3,5 milyon, İspanya 26 milyon, Fransa 14,5 milyon, İtalya 13,5 milyon, Yunanistan 6,5 milyon, Türkiye 21,6 milyon hektar alan yandı. Allah’a şükür hepsinden daha başarılıyız. Kim zor durumdaysa orman teşkilatı oraya koşar. Milas ören yangınına 10 dakikada müdahale ettik.”

“AZMEDİNCE OLUYOR”

2004-2014 yılları arasında ülke genelinde 2 bin 229 yangın çıktığını ve 9 bin 39 alanın yandığını anlatan Eroğlu şöyle konuştu: 

“Bu yıl ise 2 bin 137 yangın çıktı. Yanan alan ise geçmiş yılların ortalamasının üçte biri kadar, 3 bin 100 hektardır. Bu orman teşkilatı için alkışlanacak bir başarı öyküsüdür. Bu sene çok kurak geçti, sıkıntılıydı. Ama Allah’a şükür iyi müdahale ederek ormanlarımız kurtardık. Yangınlardan bir kısmı özellikle örtü yangınları önemli değil, çünkü ağaçlar yağmura hayat buluyor. Tepe yangınlarında ise bin 544 hektar alan yanıyor. 1937 yılında bu yana en düşük yangın bu sene oldu. Azmedince oluyor. Büyük bir başarıya imza attık.”

“ARTIK AMAN ORMANCI TÜRKÜSÜ SÖYLENMİYOR”

Dış ülke elçilerinin Türkiye’nin yangınla mücadelede en başarılı ülke olduklarını ilettiğini anlatan Eroğlu, “Türkiye büyük bir devlet. Türkiye 2023’te en büyük 10 ekonomi arasında girecek. Bunu için her kurumun diğer kurumla yarışması lazım. Dünyada ilk 7’ye girecek şekilde çalışmaların yapılmasını sağlıyoruz. Ormancılar artık ‘Aman ormancı türküsünü’ söylemiyor. Vatandaşın ayanına gidip bilinçlendiriyoruz. Orman köylüsü vatandaşın hasımı değil hısımı olacak diyerek herkesi kucaklıyoruz” şekliden konuştu.

İzmir Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özer Türer, Bakan Eroğlu'na programın sonunda kuzu hediye etti. Kuzunun adını ise Bakan Eroğlu 'Damla' koydu. 

Yenigün