Sektörel

Viko ve Mimar Sinan'dan herkes için tasarım projesi!

Geleceğimizin teminatı gençlerimizin ufkuna aydınlık katmaya da odaklanan VİKO, bu kapsamda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü ile “Herkes İçin Tasarım” temalı bir projeye imza attı.

Üniversitelerde elde edilen teorik bilgi ve becerilerin uygulamaya dönüştürülmesine önemli katkılar sağlayan bu iş birlikleri, öğrencilerin gelecek yaşamlarına değer katacak etkinliklerin başında geliyor. Üniversite - sanayi iş birliği ve dayanışmasının önemine inanan VİKO, bu anlamda örnek projelere imza atmaya devam ediyor. Yalnızca endüstri alanında elde ettiği başarılara değil, geleceğimizin teminatı gençlerimizin ufkuna aydınlık katmaya da odaklanan VİKO, bu kapsamda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü ile “Herkes İçin Tasarım” temalı bir projeye imza attı.


 


VİKO, genç beyinlerin potansiyellerini ortaya çıkarmak ve üniversitelerle iş birlikleri oluşturmak amacı ile hayata geçirdiği projelerin bir yenisini daha Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü ile gerçekleştirdi. “Herkes İçin Tasarım” temalı proje kapsamında, VİKO yöneticileri, akademisyenler ve öğrencilerin hazır bulunduğu bir workshop düzenlendi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Proje Yöneticisi ve Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Oğuz Bayrakçı, etkinlikte yaptığı konuşmada “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü olarak, kurulduğumuz ilk günden bu yana, eğitimimizin her aşamasında üniversite-sanayi iş birliğinin önemine inanmaktayız. Bölümümüz ve VİKO iş birliğinde gerçekleştirilmiş olan bu önemli etkinlik hem öğrencilerimizin hem de bizlerin büyük keyif aldığı bir proje niteliğindedir. Bu iş birliğinin hayat bulmasında etkisi ve desteği olan herkese teşekkür eder, projenin VİKO ile ileriye yönelik iş birliği çalışmalarımız için de bir başlangıç niteliğinde olmasını dilerim.” sözlerine yer verdi.


 “Üniversite Öğrencilerinin Endüstri Deneyimi Kazanmalarını Çok Önemsiyoruz…”


Üniversiteler ile sanayi kuruluşları arasında köprü kurmak gerektiğini vurgulayan VİKO Teknik Bölümler Direktörü Orhan Ünal, konuşmasında “İnovatif tasarımlar ile fark yaratma, günümüz dünyasının en önemli arayışları arasında yer alıyor. VİKO olarak üniversite-sanayi iş birliğine her zaman çok önem veriyor ve bu kapsamda rol model olmaya gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar Sakarya Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi ile çok değerli proje iş birlikleri gerçekleştirdik. Aynı zamanda ülkemizin ilk sanat ve mimarlık okulu olan Mimar Sinan Üniversitesi ile yürüttüğümüz ‘Herkes İçin Tasarım’ temalı bu projeden ayrı bir gurur ve mutluluk duyduk, öğrencilerin endüstri deneyimi kazanmalarına imkan tanıdık. Öğrencilerimizin bu proje yolculuğunda kazandığı farklı bakış açıları ile onların endüstri deneyimlerine katkı sağlamış olmak bizlere büyük heyecan verdi.” dedi. Program, öğrencilerin VİKO ürün tasarımcısı Özlem Devrim rehberliğinde gerçekleştirdiği workshop ve sonrasında VİKO’nun öğrencilere hediyelerini takdim etmesi ile son buldu.


Herkes İçin Tasarım Projesi, Sosyal İnovasyon Yaratıyor…


Bu projenin özünde, ortaya çıkan ürünlerin olabildiğince kullanıcı profilinin istek ve beklentilerine uygun olarak tasarlanması yatıyor. Bu nedenle “Herkes İçin Tasarım” projesi, insan merkezli bir tasarım süreci gerektiriyor. Bu süreçte tasarımın estetik özelliklerinden de ödün verilmiyor. Sürecin olmazsa olmaz özelliği ise, uç noktadaki kullanıcıları (engelliler ve yaşlılar gibi) sürece dahil ederek, geliştirilen ürünün geniş bir kullanıcı profilinin kolay kullanım, fonksiyonellik gibi beklentilerinin yanında duygusal gereksinimlerinin de karşılanmasını sağlamak... Fiziksel yetenekleri sınırlı insanlar için tasarlamak, ürünlerin herkes için daha kullanılabilir olmasını sağlıyor ve bu sayede elde edilen ürünlerin başarısı da artıyor. Bu nedenle “Herkes İçin Tasarım” yaklaşımı, günümüzde tasarım çevrelerinin ve çeşitli alanlardaki lider firmaların dikkatini çekiyor. Çünkü sosyal getirilerinin yanı sıra ticari bir değere de sahip olduğundan, sosyal inovasyonun bir yolu olarak düşünülüyor. Sonuç olarak bir ürünün veya çevrenin erişilebilir olması, sadece engelliler ya da yaşlılar gibi fiziksek yeteneklerinde kısıtlamalar olan insanlar için değil, herkes için daha uygun bir çözüm sunuyor. Aynı nedenle tasarım sürecine geniş bir profilden gerçek kullanıcıların dahil edilmesi, tasarımcıların empati yönünü artırıyor ve süreç içerisinde alınabilecek yanlış kararların önüne geçmiş oluyor.