Yabancı yatırımcılar İFM'de olmak istiyor!
Katılım finans sektör temsilcileri, İstanbul Finans Merkezi'nin yabancı yatırımcılar açısından önemli olduğunu dile getirerek yatırımcıların finans merkezinde olmak istediklerini dile getirdi.
Katılım finans sektör temsilcileri, İstanbul Finans Merkezi'nin katılım finans bakımında önemine vurgu yaparak yabancı yatırımcıların da finans merkezinde olmak istediklerini dile getirdi. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, katılım sektöründeki gelişmeleri ve İstanbul Finans Merkezi'nin katılım finansa faydalarını dile getirdi.
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, dünyada faizsiz fonları olan yabancı yatırımcıların Türkiye'yi önemli bir ortak ve yatırım yapılacak ülke olarak gördüğünü söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
" Yurt dışından katılım finansa yatırım yapanlar, yetişmiş genç insan gücü, geniş nüfus, faizsiz finansa yatkınlık ve helal getiri imkanları gibi olanakları arıyorlar ki bunların hepsi ülkemizde mevcut. Katılım finans prensiplerine yönelik farkındalığı maksimize etmek amacıyla bu doğrultuda atılacak adımlar, katılım sektörünün zeminini sağlamlaştırma ve bankacılık sektörü pazar payını daha ileri noktalara taşıma noktasında yardımcı olacaktır."
Ufuk Uyan, 2010 senesinde Türkiye’nin ve Kıta Avrupası’nın ilk sukuk işlemini yaparak Türkiye’yi faizsiz sermaye piyasalarıyla tanıştırdıklarını anımsattı.
"Yatırımcılar sadece gayrimenkul olarak değil, ticaret, üretim açısından da burada olmak istiyorlar"
Türkiye Finans Genel Müdürü Akşam, katılım finans sektörünün yüzde 15'lik pazar payına ulaşacaklarına inancının tam olduğunu söyledi. Bunun için bir takım ev ödevlerinin bulunduğunu söyleyen Akşam, 'Öncelikle yeni ürünler geliştirmeliyiz. Bunu basit, etkin ve hızlı yapmalıyız. Regülasyonlar tarafında da bu ürünlerimizi destekleyecek kararlar alınırsa potansiyel talep ortaya çıkacaktır. Bu potansiyeli gören hem mevcut hissedarlar hem de yeni gelecek yatırımcılar sektörümüzü daha hızlı büyütecekler. Orta ve uzun vadede sermaye gerekli. Bizler kazandığımızın tamamını kurumlarımızda bırakıyoruz, sermayeye ekliyoruz.' şeklinde konuştu.
Murat Akşam, İstanbul Finans Merkezi'nin katılım finansa katkısının çok olacağını söyleyerek şunları kaydetti:
"İstanbul'a 3-4 saatlik uçuş mesafesinde yüzün üzerinde ülke var. Burada muazzam bir potansiyel var. Bu ülkeler arasında katılım finansı kullanan şirketlerin, sermayedarların ve şahısların İstanbul'a geleceğini görüyoruz. Hem fiziki altyapı hem de hukuki altyapının hazırlanmasıyla birlikte yatırımların hızla artacağını düşünüyorum. Yatırımcılarla birebir görüşmelerimizde İstanbul'da ve İFM'de olmak istediklerini bizlere ifade ediyorlar. Sadece gayrimenkul olarak değil, ticaret, üretim açısından da burada olmak istiyorlar."
Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki katılım finansa ilgilerinin ve taleplerini çıkılan sendikasyon ve sukuk ihraçların da bulunduğunu anlatan Akşam, yatırımcıların kendi ülkelerinde kullandıkları İslami finans ürünlerini de burada görmek istediklerini, bunların da onlara sunulması durumunda yatırımların yükseleceğini dile getirdi.
İstanbul Finans Merkezi ile katılım bankacılığı ile beraber borsa yatırım fonları, sigorta şirketleri, sukuk alanlarında da büyüme alanı olacağını söyleyen Temsah, şunları söyledi:
"'2025 hedeflerinde katılım bankacılığının Türk bankacılık sisteminde aldığı payın ve Türkiye’nin küresel finans sisteminden aldığı payın artması için İstanbul Finans Merkezi kritik bir noktada duruyor. Ayrıca ortaklık temelli finansman için gerekenlerin yapılması hem bir finans merkezi olması için hem de teknoloji tarafında gelişmelere ayak uydurmak için elzem bir durum olarak öne çıkıyor. Yalnızca bir merkez inşası değil mevzuat ve regülasyon alanında da birtakım gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Yurt dışı yatırımların önünün açılması için yeni düzenlemelerin gelmesi gerekiyor. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi koordinasyonunda katılım finansın gündeme alınarak Türkiye’nin finans dünyasına dair vizyonunda yer bulması sektörün bugününe olumlu bir görünüm sunduğu gibi geleceği için oldukça önemli. Kamunun bu alandaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerine devam etmesi sektörün daha da güçlenmesini sağlayacaktır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu minvaldeki açıklamaları katılım finansın önünü açacaktır. İstanbul Finans Merkezi’nin faizsiz finans açısından da merkez niteliği taşımasına yönelik yaptığı açıklamalar, projenin öneminin daha da iyi anlaşılmasını sağlamıştır."
Temsah, İstanbul Finans Merkezi ile katılım finans sisteminin hem firmaların sağlam hale geleceğini hem de yeni kurumlar kazanacağını aktardı.
Bunun sonucunda hem küresel finans piyasalarından hem İslami finansın yaygın olduğu ülkelerden sermaye ve yatırım olasılığı yükselteceğini belirten Temsah, yurtdışı yatırımcıların Türkiye'nin katılım finans alanına ilgisine yönelik şu açıklamaları yaptı.
"Türkiye’de katılım finans, Albaraka Türk’ün kurulduğu ilk günden bu yana yani yaklaşık 40 yıldır güçlü bir görünüme sahip. Özellikle kamunun da üç bankayla katılım finans sektörüne girmesi sektörün önemli bir potansiyele sahip olduğunu ve sektöre duyulan güveni gösterir. Türkiye’de makroekonomik politika ve iç ve dış politikada zaman zaman riskler artsa da bankacılık sektörü her zaman güçlü sermaye yapısı ve nitelikli insan kaynağıyla sağlam yapısını sürdürmüştür. Bankacılık sistemine paralel olarak katılım bankaları da yatırımcısına her zaman kazandırmıştır ve finansal olarak olumlu bir görünüm sunmaktadır. Türkiye’deki katılım bankacılığı sermaye tarafındaki gücü, NPL ve karşılıklar tarafındaki görünümüyle aktif kalitesi açısından güçlü bir algıya sahip. Aynı zamanda katılım bankalarının dijitalleşmeye ve girişimciliğe verdiği önem, inovasyon alanında atılan adımlar yurt dışı finans çevreleri tarafından da ilgiyle takip ediliyor. Türkiye'mizin sahip olduğu genç nüfusla birlikte katılım bankacılığının henüz potansiyelini tam olarak gerçekleştirememiş bir sektör olması hasebiyle bu alan her zaman ilgi uyandırıyor"