26 / 11 / 2024

Yanan elektrikli aracı söndürmek için 25 ton su lazım!

Yanan elektrikli aracı söndürmek için 25 ton su lazım!

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Pendik’te bir tırın taşıdığı elektrikli araçların aniden yanması, kaza ve yangın sonrası elektrikli araçlara müdahalelerin nasıl olması gerektiği sorusunu gündeme getirdi. İşte bu konuda bilmeniz gerekenler.




Geleneksel yakıtlı araçlar artık yollardan çekilmeye başlarken elektrikli araçlara olan talep katlanarak artıyor. Bu araçların taşıdığı potansiyel tehlikeler neler? Arıza ve olası bir yangın da müdahale nasıl olmalı?

Yüksek voltaj nedeniyle elektrikli araçlarda lastik değişiminin dahi tehlikeli olacağı uzmanlar tarafından belirtilirken, lityum-iyon bataryaların yangın sırasında geleneksel yöntemlerle söndürülmesinin zor olduğu belirtiliyor. Tamamı elektrik devreleri ve bataryayla donatılan elektrikli araçların muhtemel bir kaza sonrasında sürücü ve yolcuları tahliye etmek için karoserinin doğru bir biçimde kesilmesi şart.

Dünyanın ve ülkemizin bu tür kaza ve yangınlara karşı hazırlıklı olmadığına dikkat çeken Motor Aşin Ceo’su Saim Aşçı, “Elektrikli araçlarda yangın riski konvansiyonel motorlu araçlara göre daha yüksek oranda değil. Ancak kaza ve yangın anında doğru müdahale için hazırlıklı olmak zorundayız. Elektrikli araçlar yeni yaygınlaşmaya başladığı için kullanıcı deneyimi yetersiz durumda. Örneğin benzinli bir aracı söndürmek için ortalama 10 ton suya ihtiyaç duyulurken elektrikli araçlarda 25 ton su yangını söndürmeye yetmeyebilir. Özel solüsyonlar ve özel kılıflara ihtiyaç var. İtfaiye dışında oto servisleri, lastik servisleri ve hatta araç sahiplerinin elektrikli araç dünyasını iyi bilmesi lazım” şeklinde konuştu.

Elektrikli araçların kazalarda daha az güvenli olduğu ve yangın riskinin yüksek olduğu düşüncesinin doğru olmadığına işaret eden Aşçı, kaza sonrası müdahalelerin yetersiz kalabildiğini belirtti.

Yanan elektrikli aracı söndürmek için 25 ton su lazım!

FERİBOT VE KAPALI PARKLARA ALINMIYOR!

Lityum-iyon pillerin zaman zaman aşırı ısınabildiğini ve içeriği nedeniyle yangınla ortaya çıkan gazların etkisiyle suyla söndürmenin zor olduğunu ifade eden Aşçı, “Elektrikli araçlarda yangın riski aslında daha az. Ancak kaza ve yangın anında doğru müdahalenin yapılması önemli. Örneğin benzinli bir aracı söndürmek için 10 ton suya ihtiyaç varken elektrikli araçlarda 25 ton su bile yetmeyebilir. 2 ton suyla söndürülebilecek bir yangın için 10 kat fazla su ihtiyacı ortaya çıkabilir. Bu yangınları söndürecek solüsyonlar var ancak henüz ekonomik boyutta değil. Ayrıca yangın söndürmede özel kılıfların kullanılması lazım. Bazı Avrupa ülkelerinde yeterli önlemler alınamadığı için elektrikli araçların feribot ve kapalı otoparklara girişleri yasak. Premium araçlarda kullanılan sensörler ve devre kapama sistemleri ise araçları çok daha güvenli hale getiriyor. Şu anda elektrikli araç dünyasında bu tür riskler, premium modellerde çok daha az şekilde” ifadesini kullandı.

LASTİK DEĞİŞİRKEN BİLE DİKKAT ETMELİ

Araçlara yapılan rutin işlemlerde bile toplumun bilinçli olması gerektiğini belirten Aşçı, “Bir lastik değişiminde bijonların sökülmesi sırasında eğer araçta bir elektrik kaçağı varsa, ciddi elektrik çarpmaları yaşanabiliyor, dünyada örnekleri var bu olayın. Bu araçlar için özel olarak tasarlanan, elektriği iletmeyen ekipmanların kullanılması lazım. Ciddi bir kaza halinde yolcuların tahliyesi için karoserin kesilmesi gerekiyorsa, bu işi yapacakların hangi aracın hangi noktadan kesileceği konusunda ciddi eğitim almaları şart. Euro NCAP’in Euro Rescue adlı uygulamasında her elektrikli araç için bu veriler paylaşılıyor. Türkiye’deki elektrikli araç sayısı her geçen gün artıyor, hayatımızın tam anlamıyla bir parçası olmaya başlayacağı güne kadar otomotiv sektörü olarak toplumu bilinçlendirmek zorundayız” şeklinde konuştu.


 


Geri Dön