Sektörel

Yapı denetimi en az proje kadar önem taşıyor!

Yapı denetim alanında 13 yıldır faaliyet gösteren Yöntem Yapı Denetim Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Kafaher, firma olarak denetim görevini, en az proje ve yapım kadar önem arz eden ciddi bir iş olarak algıladıklarını söyledi...

Yapı denetim alanında 13 yıldır faaliyet gösterdiklerini belirten Yöntem Yapı Denetim Yönetim Kurulu Başkam İbrahim Kafaher, firma olarak denetim görevini, yerine getirilmesi zorunlu bir formalitenin ötesinde, en az proje ve yapım kadar önem arz eden ciddi bir iş olarak algıladıklarım ifade etti. Kentsel dönüşüm kanunun amacının genel olarak dayanıksız yapı stokunun yenilenerek depreme dayanıklı hale getirilmesi veya yeniden yapılması olduğunu aktaran Kafaher, "Türkiye'de son yıllarda meydana gelen depremlerden gördüğümüz gibi en büyük problem, zemin bakımından sorunlu arazüerde kurallara uymadan yapılmış olan çok kadı betonarme yapılarda. Ancak başlayan bazı uygulamalara bakıldığında tek veya iki katlı, deprem açısından çok daha az risk taşıyan, bir kısmı gecekondu vasfında ancak zaman içinde değerlenmiş olan bölgelerde dönüşüme gidiliyor. Bu dönüşüm başka bir konu, uygulama doğrudan depremle ilgili değil ve aslında kanunun amaç maddesine de uygun bir uygulama değil. Bu kanunla şehirlerdeki planlamanın yanlışları hiç olmazsa bu vesile ile durdunılabilmeliydi. Örneğin Eskişehir, Bursa gibi şehirlerimizde geçmiş bütün belediyelerimizin rant karşısında yenik düşmesi sonucu yapılaşma sağlam zeminlerden ovalara indirildi, ovada yapılan yapılarda da teknik kurallara uyulmadan yapılaşma devam etti.

 

Keşke daha fazla tahribatın önü, şehirlerdeki imar planlarının, mevcut durum dondurularak sağlam zeminlere doğru kayması için önlemler getirilebüseydi" dedi. Türkiye'de yaklaşık 20 milyon yapı stoku olduğuna, ancak bunun üçte birinin sağlıklı durumda bulunmadığına dikkat çeken Kafaher, bu konutların yenilenmesi halinde maliyetin 400-500 milyar dolar olduğunun ifade edildiğini belirtti. Bu rakamın Türkiye'nin toplam milli gelirinin yüzde 55-60'ına denk geldiğini aktaran Kafaher, "Dolayısıya çok ciddi finansman problemi var. Akılcı davranılması gerekiyor. Yoksa 10-15 yılda sorunu çözmek mümkün değil" şeklinde konuştu. 


"Dönüşüm sürecinde, riskli binalara öncelik verilmeli" 


Kentsel dönüşüm sürecinde binaların risk taramalarının yapılarak en riskli binalara öncelik verilmesi gerekliliği konusuna değinen İbrahim Kafaher, yeniden planlama yapıldığında riskli alanda bulunan, yeni yapılmış risk taşımayan binaların bile yıkılmasının istenebileceğini dile getirdi. 


Kafaher, "Ülkemizin bu denli kaynak israfına tahammülü yok. Bu binalar tespit edilerek yapılacak planlarda yıkılmayacak şekilde dikkate alınmalı. Bütün riskli alanları, sanki hiç yapı yokmuş gibi yeniden planlamaya kalkarsak bu işin içinden çıkamayız" ifadesini kullandı. 


Uygulamada riskli alan seçilen bölgelerde yeni planlar yapılarak onaylandıktan sonraa yeniden inşaatların başlamasma izin verileceğinin belirtildiği bilgisini veren İbrahim Kafaher, sürecin uzunluğunun o bölgelerde oturan vatandaşların yıllarca mağduriyetine sebep olacağına işaret etti. Kafaher, bu süreçte kanunu kötüye kullanmak isteyen müteahhitlere de dikkat edilmesi gerektiğine işaret etti. 


Dünya Gazetesi