Yapı kimyasalları sektörü büyümede inşaatı geride bıraktı!
Son 10 yıllıkda inşaata göre daha yüksek bir büyüme hızı yakalayan yapı kimyasalları sektörü; yasal düzenlemelerin ısı ve su yalıtımını zorunlu kılması, Türkiye'nin coğrafi konumu gibi avantajların etkisiyle yerli ve yabancı sermayeli yatırımcıların işt
İnşaat sektörünün Türkiye'de yaşadığı gelişmeye bağlı olarak son 10 yılda düzenli olarak büyüme grafiğini yükselten yapı kimyasalları sektörü, geçen yıl ekonomik krizde de performansını korudu. Krizin yaşandığı 2009 yılında inşaat sektöründeki daralmaya rağmen bir önceki yıla göre yüzde 10 oranında büyüme gösteren yapı kimyasallarının 2010 yılını da aynı büyüme performansıyla kapatması bekleniyor. Gelişim potansiyeli ve ihracat olanaklarıyla yerli üreticiler kadar yabancı sermayeli firmaların da ilgisini çeken sektöre, uluslararası organizasyona sahip birçok yabancı üretici, ilk etapta 'ortaklık' modeliyle giriş yapıyor. çokuluslu firmaların yatırımlarını Türkiye'ye kaydırmaya devam etmesi, yapı kimyasalları sektörünün teknoloji ve pazar gücünü artırmasının yanında sektörü AB ülkeleri bazında çekici bir üretim ve yatınm alanı haline getiriyor. 2001 yılı ekonomik krizinden sonra en fazla küçülmeyi geçen yıl yaşayan inşaat sektörünün 2008 yılındaki büyüklüğü 44.7 milyar TL iken, bu miktar 2009'da 36.6 milyar TL'ye kadar düştü. İnşaatın en önemli ve dinamik alt sektörlerinden biri durumundaki yapı kimyasallarmdaki büyüme ve gelişim ise, krize rağmen hız kesmeyerek, ana sektörünü geride bıraktı.
Seramik yapıştırma harçlan, ısı yalıtım malzemesi yapıştırma ve sıva harçları, beton kimyasalları ve su yalıtım ürünleri gibi birçok alt segmentiyle önemli bir canlanma süreci yaşayan yapı kimyasalları sektöründe, 2009 yılında 292 bin ton ile yaklaşık 100 milyon Euro'luk katkı ürününün satışı gerçekleştirildi. Yapı kimyasallarından seramik yapıştırma harçları ve derz dolgu malzemeleri pazan ise, toplam 800 bin ton ile 80 milyon Euro civarında pazar büyüklüğüne sahip bulunuyor. çimento esaslı tuğla-gaz beton-yalıtım levhası yapıştırma harçları, mermer ve doğaltaş yapıştırma harçları, sıva, şap, su yalıtımı ve benzeri ürünler de dahil edildiğinde miktarsal olarak pazar büyüklüğünün 2 milyon tona ulaştığı tahmin ediliyor. Tüm alt ürünleriyle birlikte Türkiye'de yapı kimyasalları sektörünün büyüklüğü, tahmini olarak 500 milyon Euro seviyesine ulaşmış durumda. Kapasite kullanım oranı yüzde 40 civarında olan sektörde, potansiyelin kullanılması halinde ise pazarın 1 milyar Euro düzeyinde bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
Yabancıların sektöre girişi devam edecek
Sektörde KOBİ ve büyük işletmelerden oluşan, yerli ve ulusal ölçeğe sahip yaklaşık 300 civarında firma faaliyet gösteriyor. Ancak son yıllarda sektöre olan yoğun ilgiden ötürü, firma sayısında ve buna bağlı olarak istihdamda da ciddi oranda artış gözlemlenmekte. çevre dostu teknolojilerin ön plana çıkmaya başladığı yapı kimyasallarında belirli standartlar yakalanmasına rağmen, sektör hala büyümeye açık bir alan olarak dikkat çekiyor. AB ülkeleri ve yakın pazarlar göz önüne alındığında, sektörü gelişim düzeyi artan bir alan olarak tanımlayan sektör temsilcileri, sektörün ekonomideki seyir bozulmadığı sürece büyümesine devam edeceği öngörüsünde bulunuyor. Türkiye'de son yıllarda hayata geçirilen yeni yasal düzenlemelerin etkisiyle konut ve binalarda ısı ve su yalıtımının zorunlu hale gelmesi, Türkiye'nin ihracatı artırıcı coğrafi konumu, ürün yelpazesinin giderek çeşitlenmesi de sektörü yatırım açısından avantajlı konuma getiriyor. Sektör, tüm bu fır-satlann alt alta sıralanması neticesinde ise yerli firmaların yanı sıra yabancı sermayeli yatırımcılann da iştahını kabartıyor. Yapı kimyasallannın bu potansiyelini gören yabancılar sektöre ortaklık şeklinde giriş yaparken, gelecek dönemde bu alandaki hareketliliğin daha da artması bekleniyor. İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz'ün, 'Batı Avrupa'da doygunluğa ulaşan yapı kimyasalları pazarlarında düşük büyüme oranları ve yüksek maliyetler ile çalışmak zorunda olan çokuluslu yapı kimyasallan üreticileri, yeni yatınmlanm AB'ye yeni üye olan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine ve AB entegrasyonuna adım atan Türkiye'ye kaydırıyor' şeklindeki sözleri, yabancıların sektöre girişinin devam edeceğini destekler nitelikte.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya yakınlık ihracat fırsatım artırıyor
Yapı kimyasalları sektörü, büyüme rakamları konusunda gösterdiği performansı ithalat ve ihracat konusunda da gözler önüne seriyor. İKMİB'den alınan verilere göre, yapı kimyasallarının 2009 yılı ihracatı 314 milyon dolar olarak ger ¬çekleşti. Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yakınlığı üretici firmalara bu ülkelere yönelik ihracat konusunda önemli bir fırsat yaratıyor. 2009 Ocak-Temmuz dönemine ait ihracat 209 milyon dolar olurken, bu yılın aynı döneminde yurtdışına satışlar yüzde 29.2 oranındaki artışla, 270 milyon dolara ulaştı. 2009 yılında yaklaşık 1.1 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren yapı kimyasalları sektörünün Ocak-Temmuz 2009 dönemine ait ithalat miktarı da 563 milyon dolar oldu. Bu miktar 2010 yılında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29.9 artarak 731 milyon dolara ulaştı.
Ar-Ge ve yeni teknoloji yatınmlarının giderek ön plana çıktığı sektörde yaşanan en önemli sorun olarak ise standart dışı üretimler gösteriliyor. Üretimin kabul edilmiş tüm uluslararası standartlara uygun olarak yapılmasının önemine de ¬ğinen sektör yetkilileri, üretime dönük standart ve yönetmeliklerin geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Sektörde yaşanan yoğun rekabeüe mü ¬cadelenin ancak yüksek katma değerli ürünlerle sağlanabileceğine vurgu yapan yetkililer, katma değerli ürünlerin Ar-Ge ve teknoloji yatınmlanyla elde edilebileceğine dikkat çekiyor. Sektör tem ¬silcileri özellikle küçük firmalann bir araya gelerek Ar-Ge yapmalarını önerirken, bundan sonraki süreçte sektördeki rekabetin 'kaliteli ve yenilikçi üretimler üzerinde yaşanacağını aktarıyor.
Dünya