Yargıtay'dan milyonlarca emekliye müjde! Emekli maaşına hacizde son dakika gelişmesi! Hemen bakın! 

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre, emekli, dul ve yetim aylıkları vergi ve prim borçları ile nafaka borçları haricinde hazedilemiyor. 

Bunların haricinde emekli maaşına haciz konulabilmesi için emeklinin yazılı onayının olması gerekiyor. 

Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre; İcra İflas Kanunu ise emekli maaşları ve ücretlere dörtte birden az olmayacak şekilde kısmen haciz konulabileceğini öngörüyor. 

6183 Sayılı Amme Alacakları Kanunu’nda ise ücret ve emekli aylıklarının kısmen haczolunabileceği, haczolunacak miktarın 3’te 1’den fazla 4’te 1’den düşük olamayacağı düzenleniyor. Kanunda ayrıca asgari ücreti  geçmeyen emekli maaşı ve ücretlerin 10’da 1’den fazlasının haczedilemeyeceğini de öngörülüyor. 

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi (Esas No: 2023/5983, Karar No: 2023/6859) yakın tarihte bu konu ile ilgili önemli bir karar aldı. Karara konu dosyaya göre, emekli bir vatandaş, emekli maaşından 4’te 1 oranında nafaka kesintisi yapılmakta iken yöneticisi olduğu kooperatiften dolayı prim borcu  olması sebebiyle nafakadan sonra arta kalan aylığının 4’te 1’i oranında da SGK tarafından kesinti yapıldığı nedeniyle dava açtı. Bu durumda Kesinti tutarı, emekli aylığının yüzde 43.75’ine denk oluyor. 

Uygulanan kesintilerin emekli maşaının yüzde 30'unu geçtiğini ifade ederek kesintinin iptal edilmesini ve alınmış olan tutarın da iadesini talep etti. Yerel mahkeme vatandaşı haklı gördü ve kesintiyi iptal etti ve uygulanan kesintilerin faiziyle geri ödenmesine karar verdi. 

İtiraz üzerine dosyayı inceleyen bölge adliye mahkemesi (BAM) ise yalnızca dava açılan tarihe kadar yapılan kesintilerin iade edilmesi gerekirken, tüm kesintilerin iade edilmesini kanuna aykırı gördü ve yerel mahkeme kararını kısmen bozdu.

Bunun üzerine hem emekli, hem de SGK Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı. Yargıtay kararında, 6183 Sayılı Amme Alacakları Kanunu’ndaki sınırlamaların altı çizildi. 

Emekli maaşına konan hacizle ilgili karar verilirken yaşlılık aylığının özellik ve hukuksal niteliğinin de göze alınması gerektiğine vurgu yapılan kararda, sosyal güvenliğin anayasal ve sosyal temel bir hak olduğu ifade edildi. 

Emekli maaşı ile ileride çalışma gücünü kaybeden veya azaltan durumlarla karşılaşan kişilere yaşamlarını idame ettirmeleri amacıyla sosyal güvence sağlanmasının hedeflendiğine dikkat çekilen kararda, bunun bir yönüyle kişinin yaşam hakkı olduğu belirtildi.

"Bu haktan vazgeçilemez ve kaçınılamaz" ifadelerine yer verilen kararda, "Çalışma gücünü kaybeden veya azaltan durumlarda kişilere yaşamlarını idame ettirmek için sosyal güvence sağlanmasına yönelik yaşlılık aylığının tümden haczi Anayasal sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmadığı içindir ki 6183 Sayılı Kanun’un 71’inci maddesi ile bu aylığın tümden değil ancak miktarına göre kısmen haczinin mümkün olduğu açıkça belirtilmiştir" denildi ve bu maddede kıstas alınan asgari ücretin, çalışana bir ay karşılığı olarak ödenen ve gereksinimlerini günün rayiç bedelleri üzerinden en az düzeyde gidermeye yetecek ücret şeklinde tanımlanabileceği belirtildi. 

"En az düzeyde yaşam standardını karşılaması nedeniyledir ki, asgari ücretin altında kalan yaşlılık aylığı miktarından yapılabilecek oran da mümkün olduğunca sınırlandırılmıştır" denilen kararda, burada bahsedilen asgari ücretin net gelir olduğu aktarıldı. 

YARGITAY EMEKLİYİ HAKLI GÖRDÜ 

Yargıtay kararında, kişinin çalışma karşılığı ya da başka gelirlerinin olması durumunda en az yaşam standardının ve yaşlılık aylığından yapılacak kesinti oranının, yaşlılık aylığı ve gelir toplamına göre hesaplanması gerektiği yönündeki yaklaşımın da hakkaniyete uygun olacağına dikkat çekildi. 

Yargıtay davacı emeklinin isteği kapsamında, emekli maaşından SGK tarafından yapılan tüm kesintilerin iptali yönünde karar verilmesi gerektiğinin altını çizerek, bölge idare mahkemesinin kararını bozdu.

Günlük kiralık ev arzı yüzde 97 artarak zirveye yerleşti! Toplamda 110 bin 857 ev günlük olarak kiralanıyor