Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu'nda kentlerin ortak sıkıntıları konuşuldu!
Uluslararası sempozyumda bir araya gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, sürdürülebilir kent hedefi için yaptıklarını anlattı...
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve EMBARQ (Sürdürülebilir Ulaşım Derneği) tarafından düzenlenen " Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu" İzmir Mimarlık Merkezi'nde gerçekleşti. İlki geçtiğimiz yıl İstanbul’da yapılan sempozyumun ana teması, bisiklet kenti olma hedefiyle yola çıkan İzmir’de “Bisikletli ve Yürünebilir Şehirler” olarak belirlendi. Sempozyum boyunca şehirlerin yaşam kalitesini artırıcı ulaşım çözümleri, iyi uygulama örnekleri ele alındı.
10 farklı ülkeden konusunda uzman 30 konuşmacının yer aldığı sempozyumun birinci oturumuna İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ile Stockholm Belediyesi Temiz Araç Bölüm Başkanı Gustaf Landahl katıldı. Sampaş Bilişim Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya’nın moderatörlüğünü yaptığı oturumun konusu “Yaşanabilir Şehirlerin Yönetimi” oldu.
AVM’lerden kenti koruyacağız
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kamu alanlarını ve şehir içinde yapılacak AVM’lerden kenti korumak, kentteki imar hırsını törpülemek için bunları isteyen yetkili yetkisiz herkesle mücadele ettiklerini söyledi. Başkan Kocaoğlu, İzmir Körfezi’ni eski haline döndürebilmek için açacakları sirkülasyon kanalı ile ilgili olarak da 2013 Haziran ayından bu yana ÇED raporu almak için beklediklerini söyleyip ekledi:
“Bu projeyle birlikte liman da büyüyecek. İzmir dünyada koskoca bir Körfez’i geri kazanmış, dönüştürmüş olacak ve dünyadaki en önemli 5 çevre projesinden birine imza atmış olacak.”
İnsanlar sokaklarda yürüyebilmeli
Kent içinde araç trafiğinin azaltılması gerektiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, şehir içinde alt ve üst geçitlerin kontrollü bir şekilde zorunlu noktalarda yapılması gerektiğini de ifade etti. Trafik lambalarının kaldırılması için yapılacak alt üst geçitlerin aynı zamanda kenti araç trafiğine açacağını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Böyle olursa insanlar sokaklarda yürüyemez hale gelir. Bir de üstüne AVM yaparsanız insanları bu mekanlara kilitlersiniz. Ankara buna örnektir” diye konuştu.
Kentsel Dönüşüm Yasası değişmeli
Kentsel dönüşümde uygulanan 5393 Sayılı Yasanın 73. maddesi ile 6306 sayılı yasanın tek yasa haline getirilmesi ve 6306 sayılı yasanın gasp edici hükümlerinin kaldırılması gerektiğini savunan Başkan Kocaoğlu, “Bu yasayla şimdiye kadar yaratılan yeni bir kent yok; riskli yapı diye belirlenen alanlarda rant paylaşımında yeni bir boyut, servet edinme var. Riski yapı diyerek insanları evinden etmek için kullanılan bir yasa. Mülkiyet hakkı saklı kalmak kaydıyla bu iki yasanın tek yasa haline getirilmesi gerekir. Biz 6 bölgede uyguladığımız kentsel dönüşüm uygulamalarını uzlaşı ile gerçekleştiriyoruz” dedi.
Eskişehir’de trafik polisleri görevini yapmıyor
Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Türkiye’deki belediyelerin trafik sorununu tek başına çözmelerinin imkanı olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Kentlerde trafik sorumlusu iki başlıdır. Bir tarafta içinde kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, emniyet personelinin olduğu Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) teşkilatı var. Bu teşkilat, kent içinde nerelerde park yapılıyor, tek yönlü yollar, trafik sirkülasyonun nasıl olacağı gibi konularda karar alıyor. Alınan kararlara uymayanlara yaptırım gücünü kullanacak kurum ise Emniyet yani trafik polisidir. Ancak Eskişehir’de trafik polisine görev yaptırmak mümkün değil. Emniyet Müdürü trafik sıkışıklığını izah etmek için ‘belediye hafif raylı sistemi getirdi, ondan trafik akmıyor’ diyor. Toplu taşımacılığın farkında bile değil. Buna karşı biz belediye zabıtalarına fotoğraf makinesi verdik ve nerede trafik kuralına uymayan varsa emniyete bildirdik. Kabahatlar Kanunu’na göre ceza yazdık. Bir süre sonra yukarıdan talimat geldi; artık sürücülerin adresini bize vermiyorlar. Bir bakan geldiğinde derhal trafik polisleri görevini alır; trafik su gibi akar; onlar gittiğinde ise trafik yeniden kaosa dönüşür. Belediyelere yaptırım gücünü devretmedikçe trafik sorununu çözmek mümkün değil”.
Belediyeler vesayet altında
Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Büyükerşen, Eskişehir’de kentsel dönüşüm uygulanacak alan ile ilgili Bakanlar Kurulu kararı alındığını, belediyenin yapma yetkisi bulunmadığını belirterek, “Büyük ihtimalle TOKİ’ye rant kapısı açılacak. Belediyeler bugün İçişleri, Valilik, merkezi hükümet, bütün bakanlıkların vesayeti altında. Halkın oylarıyla seçilen belediye meclisinin uzmanlara hazırlattığı imar planlarına uymuyorlar. Akıllarına ne eserse, pat diye yapıyorlar. Bu yetkiyi de Çevre Bakanlığı’ndan alıyorlar. Özel İdare Malları’nın paylaşımı ile ilgili de bize 500 mezarlık verdiler. Ambulansları Sağlık Bakanlığı’na devrettiler. Borçları yıktılar. Belediye merkezi hükümetin temsilcisi valiyi dava etti. Biz ‘onlarız’ onlara göre. Bu yüzden böyle muamele ediliyor” dedi.
Stockholm Belediyesi Temiz Araç Bölümü Müdürü Gustaf Landahl ise kentteki uygulamaları vatandaşlara sorarak hayata geçirdiklerini, yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık verdiklerini söyledi.
EMBARQ Türkiye Tirektörü Arzu Tekir, kentlerde yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla 5 merkezde birçok proje yürüttüklerini ya da projelere destek verdiklerini belirtti.
EMBARQ Global Direktörü Holger Dalkmann da Türkiye’de nüfusun yüzde 70’nin kentlerde yaşamaya başladığını belirterek, buna karşın araç sayısının da arttığını, trafik sıkışıklığının ekonomik olarak maliyetinin de çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Trafik sıkışıklığı ile birlikte hava kirliliğinin de arttığını söyleyen Dalkmann, metrobüs, akıllı teknolojiler, düşük emisyon çözümleri, bisiklet sistemlerinin ön plana çıkması gerektiğini söyledi.
EMBARQ Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Pınar Mengüç, şehirlerin ruhuna önem verilmesi gerektiğini ifade ederken, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Müsteşarı, Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı François Begeot ise gelecek yıllarda şehirlerin ulaşım sorunlarını çözmedikleri taktirde yıkılmaya mahkum kalacağını ve rekabet edilebilirliğini kaybedeceğini söyledi. Begeot, AB olarak yerel yönetimlere ulaşım düzenlemeleri için fon vereceklerini de sözlerine ekledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi