Yeşil ofislerin çalışma performansına etkileri!
Yeşil ofislerin çalışan performansını artıran yönü, çalışanlar ve iş dünyası için hayli önemli, Kariyer.net'in Fortune için yaptığı özel araştırmanın sonuçlan da bunu net olarak yansıtıyor
Dünyanın çeşitli yerlerde kurulan 180 yeşil ofisin nasıl bir yararı oldu, hiç düşündünüz mü Anlatalım: 2 bin 230 ton karbon salimini engelledi. Kağıt tüketimini yüzde 16 azalttı. 22 bin yaprak kağıt tasarruf sağladı. Peki bu ofislerin işgücü açısından nasıl bir yararı oldu Aylık bazda çalışan başına hasta olma gün sayısında yüzde 39, aylık bazda çalışan başına hastalıklardan kaynaklanan ödemelerde yüzde 44 düşüş sağladı. Rakamlara bakıldığında, gelecekteki ofis kavramının "yeşil ofis" odaklı olmaması için hiçbir neden yok.
Yeşil ofislerin şirketlerin performanslarına ve insan kaynaklan gelişimine önemli bir katkı sağladığına dair de pek çok veri var. Danimarka'da ICIEE (International Centre for Indoor Environment and Energy) isimli merkezin yaptığı araştırma, bu konuda bir örnek sağlıyor. Araştırmada 20 yıllık eski bir halının iş performansına etkisi incelenmiş. Eski halıdan kaynaklanan toz partiküllerinin kişilere etkisinin mercek altına alındığı çalışmada, araştırmacılar halıyı çalışanların göremeyeceği bir yere saklamışlar. Çalışanlara görev verilmiş ve ortamda halı olduğunda ve olmadığında girmeleri gereken metinleri ne hızda yaptıkları ölçümlenmiş. Grubun halı olmadığında görevlerini yüzde 6,5 oranında daha iyi ve hızlı bir şekilde tamamladığı görülmüş. Hava kalitesini bozan halı, temiz havanın ofis içindeki önemine vurgu yapmış. Yapılan başka bir araştırma da bina sendromu ve performans arasındaki ilişkiyi sorgu-luyor. Olumsuz koşullarda çalışanların işlerini yüzde 7,2 daha yavaş ve yüzde 30 oranında hatalı yaptıkları görülmüş. Yeşil ofisler aynı zamanda çalışanların daha az hastalanmasına da sebep olu-yor. Çalışanlar işlerinden daha fazla tatmin oluyorlar. İş değiştirme oranlan düşüyor, yaratıcılık ve iş yapma hızı artıyor, ofis içi ilişkiler daha sıcak hale geliyor. Leed sertifikalı binalar kategorisine eklenen Wilo Grubu da, çalışan performansını destekleyici önlemleriyle dikkat çekiyor. Wilo Türkiye Genel Müdürü Ercüment Yalçın, "İç mekanda kullanılan halılardan, boyaya, ısıtma-soğutma sistemlerinde kullanılan gazlardan yapıştırıcılara kadar kullanılan malzemelerin tamamı doğa dostu. Binanın yüzde 85'i gün ışığı alacak şekilde planlandı. Bu çalışan için çok önemli. Karbon şahmını düşürmek amacıyla da paylaşımlı araç kullanımını ve yakın bölgede oturan çalışanlar için bisiklet kullanımım teşvik ediyoruz" diyor.
İş başvurularının odak noktasında da yeşil ofis kavramı öne çıkıyor. Şirketler artık bu özelliklerine göre değerlendiriliyorlar. Kariyer.net'in Fortune Türkiye için online mecrada 28 Nisan -2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği anketten çıkan sonuçlar da bu noktayı işaret ediyor. Ankete katılanların yüzde 85'i, iş başvurusunda seçeceği kurumun "yeşil ofis" olup olmadığına dikkat ediyor. Ayrıca yine yüzde 85'i, basan ve motivasyonda sağlıklı bir ofisin rolünün çok önemli olduğunu söylüyor. Kariyer, net Genel Müdürü Yusuf Azoz, anketlerde çıkan sonuçların şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Çalışanların yüzde 83'ü, ofislerinin modern ve rahat olması durumunda işe gitmek için motivasyonlarının büyük ölçüde artacağını söylüyor. Azoz, "Bu, aslında ideal bir durumu yansıtıyor. Oysa ki ülkemizdeki ofisleri değerlendirdiğimizde durum çok parlak değil" diyor. Ankette adaylara ofislerindeki en önemli teknik unsurlardan biri olan aydınlatmayla ilgili sorular da yöneltildi. Katılımcıların yüzde 63'ü aydınlatmadan memnun olmadığını belirtti. Bu sonuçlar, ofislerin daha modern ve sağlıklı hale gelme konusunda alacak daha çok yol olduğunu gösteriyor. Türkiye'de bu mesafeleri alan kurumlar da yok değil. Unilever Türkiye, Ümraniye merkez ofisiyle yeşil ofis konseptine iyi bir örnek. Şirket, yerleşim planını çalışanların dışarıyı görebileceği ve gün ışığından maksimum seviyede faydalanabileceği şekilde tasarlamış. Unilever Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Şenel Erim, "Binamız sürdürülebilirlik anlayışıyla yapıldı. Çalışma ortamını iyileştirmeyi, karbon emisyonunu ve su kullanımını azaltmayı hedefledik" diyor. Yeşil ofiste çalışmanın yarattığı ilginç sonuçları şöyle paylaşıyor: Çalışanlara (artı - eksi 3 derecelik) ısı ayarlama şansı verildiğinde, tipik büro işlerinde yüzde 7'hk üretkenlik, mantık yürütülmesi gereken durumlarda yüzde 2,7, el yeteneği gerektiren işlemlerde yüzde 3, elin daha hızlı işlemesi gereken işlerde ise yüzde 8,6'lik performans artışı saptanmış.
Yeşil ofislerin diğer ofislere göre, fiziksel ve psikolojik sağlık, üretkenlik ve performans açısından bilimsel olarak da kanıtlanmış bir üstünlüğü var. Normal binalara oranla yüzde 30 daha fazla temiz hava vermesi, günışığı aydınlatma sistemlerinin kullanılması yeşil ofislerin en önemli özelliği. Bu uygulamalar-dan birini de Philips Türkiye gerçekleştirdi. Bina "yenilikçi işyeri (work place innovation)" konseptine göre tasarlandı. Bu konsepte göre tasarlanan Philips ofisi, çalışanlarına, gelişmiş teknolojiyle donatılan, ihtiyaca göre seçim yapabilecekleri, açık, kapalı ofis koşulları ile dinamik iş hayatında zamanlarını daha verimli kullanabilecekleri esnek ve mobil çalışma imkanı sağlıyor. Türk Philips Kurumsal İletişim Müdürü Berna Yalaz, Türkiye'nin ikinci yeşil ofisi olarak aydınlatma sistemlerinden, su kaynaklarının kullanımına; havalandırma ve iklimlendirme sistemlerinden, iç hava kalitesine kadar birçok alanda yeşil, çevreye uyan uluslararası standartlara sahip olduklarını söylüyor. "Çalışanların performansları ise yüzde 15 oranında arttı" diyor. Philips Türkiye Satış Operasyon bölümünde çalışan Özlem Kadıoğlu Yalçın, 'Yeşil ofiste çalışmak son derece motive edici. Akıllı aydınlatma ve modern tasarım sayesinde gün ışığından maksimum derecede faydalanıyoruz" yorumunu yapıyor. Philips Türkiye Nükleer Tıp ve Onkoloji Sistemleri Ürün Grup Müdürü Güneş Yavuz ise yeni ofisin "sense and simplicityduyu ve basitlik" denilen marka vaadinin somut bir örneği olduğuna değiniyor. Yavuz, camların açılabilir olmasının önemine dikkat çekiyor.
Monster Gelişen Pazarlar Başkan Yardımcısı Ebru Çapa ise bir başka noktaya dikkat çekiyor. Sürdürülebilirlik konusuna önem veren şirketlerin değerlerinin hisse senedi gibi arttığını söylüyor. Çapa, MonsterTRAK tarafından yapılan bir araştırmanın sonucunu da paylaşıyor: "İş başvurularında yüzde 92lik bir çoğunluk çevre dostu bir şirkette çalışmak istiyor" diyor. İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği'nin 2010'daki 'Yeşil İşyeri" araştırması, çalışanların yüzde 73'ünün "şirketlerinde yeşil uygulamaları önemsediğini" ortaya koyuyor. Yenibiris.com Genel Koordinatörü Burçak Pak Yılmaz da bu noktaya dikkat çekiyor. Çevreyle ilgili çalışmaların, çalışanda olumlu sonuçlar yarattığını söylüyor. Algı seviyesinin korunması ve yükseltilmesi için bu sonuçların hem şirket hem çalışanlar açısından itici güç olduğuna değiniyor.
Fortune/Şule Laleli