25 / 12 / 2024

Yüksek binalar depreme yenilecek!

Yüksek binalar depreme yenilecek!

Jeofizik Fizik Mühendisi Oğuz Gündoğdu, İstanbul’da 7 şiddetinin üzerinde bir deprem beklentisi olduğunu belirtti. Gündoğdu, yüksek binaların yapımının hızla devam ettiğini ve depreme karşı koyacak bir yapılaşmanın olmadığını söyledi.



İstanbul depremi için atılması gereken adımların atılmadığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı raporlara yansıdı. Aydınlık’ın mercek tuttuğu rapor, felaketle ilgili yapılması gerekenlerin lafta kaldığını ve rant beklentisiyle hayata geçirilemediğini gösterdi. İstanbul depremini ve yaşanabilecek olası sıkıntıları Jeofizik Fizik Mühendisi Oğuz Gündoğdu ile konuştuk.


Jeofizik Fizik Mühendisi Oğuz Gündoğdu, depremin yaklaştığına işaret eden dört parametre olduğunu söylüyor. Gündoğdu’ya göre bunlar; Elektromanyetik alandaki olağanüstü değişimler, mikro depremlerin oluşması, termal sularda ısınma ve bazı hayvanların beklenmedik davranışları. Gündoğdu, bu dört parametrenin takibiyle yaklaşan depremin fark edilebileceğini, ancak söz konusu verilerin incelemesini devletin yapmadığını söylüyor. Gönüllü bir oluşum Doğa Hareketleri Araştırma Derneği değişkenleri takip ediyor ve AFAD’a bildiriyor. AFAD’a gönderilen veriler ise sadece ‘depolanıyor.’ Gündoğdu Aydınlık’ın sorularını yanıtladı.


Marmara deprem tehlikesi altında bir bölge. Bu neden böyle, kısaca anlatabilir misiniz?


Dünyada 12 büyük levha ve birçok levhacık var. Levha yerkürenin kabukları, hareket halinde. Türkiye’nin tektoniği şöyle: Arap Yarımadası tektoniğinin itmesiyle bizim ülkemizdeki tektonik kuzeye doğru hareket ediyor. Kuzeye harekette karşımıza Avrasya tektoniği çıkıyor. Bu Avrasya tektoniği de çok az hareket eden bir levha. Dolayısıyla güneydeki basınç ve hareket etmeyen Avrasya tektoniği nedeniyle bizim Türkiye’deki tektonik hareket batıya doğru oluyor. Böylece Kuzey Anadolu fay zonu oluşuyor. Kuzey Anadolu fayı yılda 2-2.5 cm hareket ediyor. Ama döndüğü zaman 4 cm’e çıkıyor. Aradaki fark da bir enerji oluşturuyor.


İstanbul’da tam olarak bu anlattıklarınızdan dolayı mı bir deprem bekleniyor?


Evet. Ve İstanbul’da 1766 depreminden sonra biriken enerjinin açığa çıkmasıyla tekrarlanacak. Çünkü devamlı hareket var, her yıl 2, 2.5 cm kayıyor. Bunu herkes kabul ediyor. Tek parça kırılacağını söyleyenler de var. Ama tarihte böyle bir şey yok.


SENELER GEÇTİKÇE OLASILIK ARTIYOR


Peki, beklediğimiz büyük depremin hangi zaman aralığına göre gerçekleşme olasılığı var?


1999 Depreminden sonra çalışma yaptık. Şunu söyledik: 30 yıl içinde 7’nin üzerinde bir deprem yüzde 62 olasılıkla olacak. Seneler geçtikçe olasılık da artıyor. 2030’dan sonra yüzde yüz olacak, her an olabilir duruma geçecek. Ancak yine de olmama ihtimali her zaman var.


En büyük riskin binalardan mı kaynaklanacağını düşünüyorsunuz?


7 şiddetinin üzerinde bir deprem İstanbul’un canını çıkarır. 17 yılı çok dolu geçirmedik. Tehlike var ama asıl risk buna karşı koyacak yapılaşmanın olmaması. Yapılaşma hızla devam ediyor. Yüksek yapılar yapıyoruz ve bunların yönetmelikleri yok. 30 katlı 40 katlı Allah ne verdiyse yapıyoruz.


Erken uyarı sistemleri yoluyla depremi olmadan önce öğrenemiyor muyuz?


Depremde S ve P dalgası dediğimiz dalgalar arasındaki farktan, asıl yıkıcı dalga gelmeden 8 saniye önce İstanbul’da fark edebiliyoruz. 8 saniye insanları kurtarmaya yaramaz. Ama tehlikeyi önlemeye yeter. Ama benim bildiğim kadarıyla İstanbul’da aktif bir deprem uyarı sistemi yok.


Depremin yaklaştığını anlayabileceğimiz parametreler var mı?


Mikro deprem aktivitesi var. En önemlisi bu. Fay kırılmadan önce küçük depremler olur. Bunlar mikro deprem aktivitesidir ve depremi önceden belirleyecek en önemli parametredir. Mikro deprem aktivitesi şu anda görülmüyor. Bu olursa, elektromanyetik alandaki değişimler varsa, termal sular harekete geçiyor ve hayvanların davranışları değişiyorsa deprem geliyor demektir.



Aydınlık


Geri Dön