24 / 11 / 2024

Yunanistan'dan gayrimenkul almak kolay!

Yunanistan'dan gayrimenkul almak kolay!

Yunanistan 'daki Türk yatırımlarında hareketlenme gözleniyor. Ülkeye önce turist olarak giden Türkler, artık orada iş yapmak için fırsat kolluyor. En çok Atina, Selanik ve adalara talep var...




Bir denizin iki ayrı yakasıyız. Ortak geçmişimiz, ortak kültürümüz, ortak geleneklerimiz var. Türkiye ve Yunanistan, özellikle turizmde yıllardır yoğun rekabet içinde. Son yıllarda Yunan adalarında tatil yapmak ülkemizde oldukça revaçta. Geçtiğimiz yaz aylarında Schengen vizesi alan Türk vatandaşları, akın akın Yunan adalarına gitti. Yunanistanlı turizmcilerin söylediğine göre, Türkiye bu yıl Yunan Adaları'na gönderdiği turist sayısı düşmeyen tek ülke oldu. Oysa son yıllarda artan sığınmacı göçmenler sonrası Yunan adalarına Avrupa'dan giden turist sayısında düşüş gözleniyor. 


Peki Türkler Yunanistan'a sadece tatile mi gidiyor? Para Dergisi olarak yaptığımız araştırmaya göre, Türkler son dönemde Yunanistan'a sadece tatil için değil, tekstil, restoran, hediyelik eşya vb. çeşitli iş alanlarında işyeri ve mağaza açmak için de gidiyor. Yunanistan'daki ekonomik kriz sonrası beklemeye geçen Türk yatırımcıların ilgisinin son dönemde yeniden atağa geçtiği söyleniyor. 


İLGİ GÖREN İKİ SEKTÖR 

Komsudaneoluyor.net adında bir internet sitesi sahibi olan ve Atina başta olmak üzere Selanik ve Yunan adalarına giden Türk turistlere rehberlik eden Mehmet İçten, "Yunanistan'a gelen Türk turistler şehirde bir-iki saat veya bir gün geçirdikten sonra hemen Türkiye'de olup da burada olmayan iş fırsatları hakkında soru sormaya başlıyor. Şunu getirsek burada tutar mı? İşçilik ücretleri ne kadar? 

En çok sorulan sorular bunlar. Sektörel anlamda turizm en çok ilgi çeken sektör. 

Ardından eğlence sektörü geliyor. Türklerin özellikle bu iki sektöre yönelik yatırım niyetleri oluyor" diyor. 


ALIM GÜCÜ HÂLÂ YÜKSEK 

Her ne kadar Yunanistan ekonomik kriz ile uğraşsa da ülkede satın alma gücünün Türkiye'ye oranla halen çok daha yüksek olduğunu dile getiren Mehmet İçten, "Burada insanlar senede en az iki defa yurtdışı tatiline çıkabiliyor. Tabii bunda ülkenin AB üyesi olması ve düşük maliyetli uçuşların Türkiye'ye oranla daha çok olmasının etkisi yüksek" yorumunu yapıyor. 


Hediyelik eşya, tekstil ürünleri gibi Türkiye'de üretimi ucuz olan iş kollarından, Yunanistan'a ihracat yapma konusunda oldukça fazla sayıda bilgi talebi aldığını ifade eden İçten, Yunanistan ve diğer AB ülkelerinde işçilik pahalı olduğu için bu tarz ürünlerin ithal edildiğini söyleyerek şöyle konuşuyor: "Bu noktada sadece Türkiye'den buraya talep gelmiyor, aynı zamanda Yunan işletmeleri de komşu ülke olması 

sebebiyle Türkiye'yi tercih ediyorlar. Yunanistan'a gelen Türkler arasında küçük kafe-işletme-restoran tarzında yer açma talepleri çok oluyor. 


Ben 2011 yılından beri Atina'da yaşıyorum. Krizden etkilenmeyen sektör kalmadı fakat en az zarar gören sektörlerin eğlence ve hizmet sektörü olduğunu gözlemliyorum. Yunanistan'a gelen Türk vatandaşları da bu durumu gözlemliyor." 


"YUNANİSTAN DEĞİŞTİ" 

Atina merkezli Central Real Estate'te danışmanlık yapan İstanbul doğumlu Kosta Kaini Arslanoğlu da, son aylarda yatırım için Türkiye'den talep patlaması ile karşı karşıya olduklarını vurguluyor. Türk yatırımcısının hem iş kurmak hem de gayrimenkul edinmek için Yunanistan'a gelmeye başladığını kaydeden Arslanoğlu, şunları söylüyor: "13 senedir Yunanistan'dayım. Bir dönem Koton'un Atina mağazası müdürlüğünü yaptım. 2008 yılında burada ekonomik kriz başladı. Krizle beraber Türkiye'ye yanlış bilgi 

akışı oldu. Türk yatırımcılar bu yüzden 2008'den sonra Yunanistan'dan ayağını kesti. Yunanistan yerine başka ülkelere gittiler. 


Ancak şu günlerde yatırım için Türkiye'den talep patlaması ile karşı karşıyayız." Arslanoğlu, Türkiye-Yunanistan arasındaki ticaret ilişkilerine ilişkin şu yorumları yapıyor: "2005 yılında Yunanistan'daki Türk yatırımlarında patlama olmuş ve bu 2008'e kadar sürmüştü. İnci Deri, Koton, İpekyol, li değişti. Bunları gören ve duyan Türk yatırımcılar yeniden yavaş yavaş gelmeye başladı." 


"DEVLET FAKİR, İNSANLAR ZENGİN" 

Arslanoğlu, Türklerin ilgisini en çok Atina, Selanik ve Adalar'ın çektiğini söyleyerek, hizmet, otomotiv, yan sanayi gibi alanlarda faaliyet gösteren birçok Türk firmasının Yunanistan'a gelmek için fırsat kolladığını aktararak şu ilginç yorumu yapıyor: 


"Yunanistan'da devlet fakir, insanlar zengin! 

Türkiye'den gelenler bunu bilirse resim yerine oturur." Yunanistan'a Türk iş adamlarının ilgisini ikiye ayırmak gerektiğini belirten Arslanoğlu, gayrimenkul yatırımı yapıldığı zaman oturma izni alınabildiğine dikkat çekiyor. Arslanoğlu, şu anda Avrupa'daki en ucuz yolla alınabilen oturma izni prosedürünün Yunanistan'da olduğunu belirterek, Türklerin gayrimenkul almak için adeta yarıştığını sözlerine ekliyor. 



SELANİK'TE İKİ MAĞAZA AÇACAK 

Yunanistan'da iş yapmak için kolları sıvayan iş adamlarından biri de Yaşar Gıda A.Ş. Yönetim 

Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur ''Selanik'te iki Mado şubesi açmak için harekete geçen Kanbur, "iki şubemizin inşaatı sürüyor. Bunları kısa süre içinde açacağız" diyor. 


Mado'nun Türkiye'nin en değerli markalarından birisi olarak yıllardır yurtdışında büyüyen bir şirket olduğuna dikkat çeken Kanbur, halen tüm dünyada 30'a yakın şubeleri olduğunu ve bu sene sonunda bu sayının 35'e yaklaşacağını bildiriyor. Kanbur, 


"Yunanistan bizim için Avrupa hamlemizin ilk ayağı olacak. Damak tadımız çok yakın ve ortak noktamız çok. Burada atacağımız adım bizim için çok değerli. Aslında Yunanistan'da çok daha önce şube açmamız gerekiyordu, kısmet bu güneymiş" diyor. 



TÜRK YATIRIMCILARA KOLAYLIK 

Yunanistan'da büyümeyi hedeflediklerini açıklayan Kanbur, "Yunanistan ve Türkiye birbirleri için çok değerli ülkeler. Her birimizin diğerine ihtiyacı var. Dolayısıyla biz de Yunanistan'da, halkın teveccühü ve elbette Yunan-Türk yatırımcılarımızın ilgisiyle büyüyeceğiz" diye konuşuyor. Kanbur sözlerine şöyle devam ediyor: "Yunanistan'da gerek yerel yönetimlerin gerekse kamu kesiminin bizlere gösterdiği yakın ilgi ve destekten çok memnunuz. Yunanlılar zaten markamızı biliyorlar. Dükkanları kiraladığımız andan itibaren burada konuşuluyoruz. Sürekli ne zaman açacaksınız sorularına maruz kalıyoruz. Bu ilgi bizi mutlu ediyor." Yunanistan'da iş yapmanın en büyük avantajının Türkiye ile yakın olması ve AB üyesi olmanın getirdiği koşullar olduğunu vurgulayan Kanbur, Yunanistan'ın hem bir turizm ülkesi olması hem de insanların sokak alışkanlıklarının olmasının Mado için avantaj olduğunu ifade ediyor. 



YATIRIM İÇİN CAZİP ALAN ÇOK  

"Yunanistan'daki iş olanakları Türk yatırımcılar için cazip mi?" sorumuza ise şu cevabı veriyor: "Yunanistan AB üyesi bir ülkede iş yapmak isteyenler için önemli ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kanbur, "Türkiye'de ürettiklerini AB ve ABD gibi pazarlara ihraç etmekte zorlanan firmalar için buradaki yatırımlarını destekleyecek bir yatırım yapabilirler. Endüstri konusunda gerçek bir açık var" diyor. 



''BODRUM'DAN TEKNE TURİZMİ" 

Türkiye'den gidip Yunan adalarında küçük bir işletme açan biri de Şebnem Anastasia Yarcan Terzis. Astypale diğer adıyla Istanbulya adasında iki senedir restoran işleten Terzis, orada huzuru bulduğunu ifade ediyor. 13 masalı bir yer işlettiklerini anlatan Terzis, son dönemde turizmdeki olumsuz gidişata rağmen Astypale'de olmaktan çok memnun olduğunun altını çizerek, 


"Burada huzur var. Trafik yok, kavga, gürültü yok. Herkesi tanıyorsunuz. Evlerimizin, işyerlerimizin kapısı açık daha ne isteyebilirim ki, böyle bir yaşam bu çok büyük bir lüks" diyor. Geçtiğimiz yaz aylarının Yunan adaları için pek kolay geçmediğini dile getiren Terzis, "Turist vardı ama parasız turistler çoğunluktaydı. Türkiye'deki olumsuzluklar adaları da etkiledi. Bu seneye kadar birçok Avrupalı Bodrum ve Marmaris'ten tekne kiralayıp Yunan adalarını dolaşıyordu. Bu sene tekne turizmi maalesef çok zayıftı" yorumunu yapıyor. 


Küçük adalarda yabancı olarak iş yapmanın keyifli olduğunu ancak sanıldığı kadar da kolay olmadığını ifade eden Terzis, adalarda herkesin birbiriyle akraba olduğunu ve bu yüzden doğal olarak birbirlerini kolladıklarını anlatıyor. Terzis, "Bu söylediğim sadece Türklere özel bir tavır değil. Ada'nın yerlisi olduğunuzda daima daha avantajlısınız. Şehirler de böyle bir şey yok tabii" diye konuşuyor. 



TARIM İÇİN GİDİYORLAR 

Yunan adalarına turlar düzenleyen Tatilrodos.com'un Müdürü Murat Zeytunlu da, Türklerin adalara 

yönelik ilgisinin turizmle sınırlı kalmadığını, özellikle bu yıl oralarda iş yapmak için talepte bulunan kişiler olduğunu söylüyor. 


Yunan adalarında sadece hediyelik eşya ve tekstil mağazası veya restoran açmak dışında tarım yapmak isteyen Türklerin de olduğunu aktaran Zeytunlu, "örneğin bir misafirimiz Rodos'a gittikten sonra oradaki tarım fırsatlarını görünce iş yapmaya niyetlendi" diyor. 

Türklerin özellikle Rodos, Kos, Midilli, Sakız, Samos gibi Türkiye kıyılarına yakın adalara ilgi gösterdiğini söyleyen Zeytunlu, "Yunanistan'da iş yapmak için öncelikle oradaki yasal düzenlemeleri iyi öğrenmek lazım, örneğin Yunanistan'da şirket kurabiliyorsunuz ama bu orada çalışma izniniz olduğu anlamına gelmiyor. Oturma izniniz oluyor evet ama çalışma izniniz hemen çıkmıyor" diyor. 



KURALLAR DAHA KATI 

Rodos ve Kos adalarında hediyelik eşya dükkanı açan iki kişiyi tanıdığını aktaran Zeytunlu, bu girişimcilerin işletmelerinin ömrünün iki, diğerinin ise dört yıl sürdüğünü, oradaki piyasaya adapte olamadıklarını ifade ediyor. Tanıdığı başka birinin yine Rodos'ta dükkan açarak imitasyon çanta sattığını kaydeden Zeytunlu, "AB kuralları gereği imitasyon ürün satmak yasak. 

İmitasyon satamayınca para da kazanamadı ve kısa sürede kapatmak zorunda kaldı. Yine Marmaris'ten tanığım başka biri Antalya Havalimanı yakınındaki Sugar Land mağazasına benzer bir mağazayı Rodos'ta açıp, turistlere tatlı satmaya çalıştı ama o da tutunamadı, zarar etti ve kapattı. Tüm bunlar gösteriyor ki Türkiye'de işleyen ticaret şekli Yunanistan'da değişiyor. Tamam turist aynı turist ama Bodrum'da para kazandıran iş Kos adasında kazandırmayabiliyor" diyor. 



RODOS YOLCUSU 

Gaziantepli firma Ozankaya'nın Arya marka fıstık ezmesini Rodos'ta satmak üzere geçtiğimiz günlerde görüşmeler yaptığını duyduklarını anlatan Murat Zeytunlu, "Bu firmanın şansı bize göre daha çok. Çünkü Rodos'taki Antep fıstığının tadı gerçekten kötü. Türk bir firmadan gidecek lezzetli ürünler orada beğenilecektir" yorumunu yapıyor. Türkiye-Yunanistan arasında ticari ilişkilerin daha da gelişmesi için her iki taraftan da girişimcilerin birey olarak istekli olduğunu gözlemlediklerini vurgulayan Zeytunlu, aynı isteğin devletler nezdinde olmamasından yakmıyor ve "îş yasalara ve prosedürlere geldiği zaman sıkıntılar ortaya çıkıyor" diyor. 



Yunanistan'da iş yapmak isteyenlere tavsiyeler 

Yaşar Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sait Kanbur, Yunanistan'da iş yapmak için öncelikle yatırımın finansal analizinin iyi yapılması gerektiğini vurguluyor. Yatırımcılara Yunanistan'da bol zaman geçirmelerini öneren Kanbur, "Duymak istediklerini söyleyenler kadar duymak istemedikleri şeyleri söyleyenleri de dinlemeleri gerekiyor" diyor. 

Türklerin yatırım yapacakları yerleri özenle seçmeleri gerektiğini, iyi tanıdıkları bölgelerde iş yapmanın avantaj olacağını ifade eden Kanbur, "Yeniliklerden korkmasınlar.

Mutlaka en azından İngilizce bilmeleri gerekiyor. YunancaTürkçe-İngilizce bilen bir ortak ya da ülke müdürüne ihtiyaç olduğu unutulmamalı" diyor. 


Atina'da yaşayan ve Türk girişimcilere rehberlik eden Mehmet İçten ise şunları aktarıyor: "Kesinlikle çok iyi bir pazar araştırması yapmalarını tavsiye ederim. Türkiye'de çok tutan bir girişim, Yunanistan'da hiç ilgi görmeyebilir. Her iki ülke kültüründe benzerlikler olduğu gibi çok net farklılıklar da bulunuyor. Bir heves ülke pazarına giriş yapıp, büyük hayal kırıklıkları ile ayrılan girişimciler var." Yunanistan'da iş yapıp başarılı olmak için öncelikle 'Türk gibi" düşünülmemesi gerektiğini savunan İçten, şöyle devam ediyor: "Örneğin bir *Van Kahvaltı Salonu' İstanbul'da çok ilgi çekici olabilir. Fakat Yunanistan'da açarsanız ikinci günde kapatacağınızın garantisini verebilirim. Çünkü Yunanistan'daki kahvaltı kültürü ufak bir simit-poğaça ve kesinlikle kahve. Başka bir şey yok." Turizm alanında ise Yunanistan'ın oldukça organize bir ülke olduğunun altını çizen İçten, turistik işletmelerin kafalarına göre bir fiyat politikası takip edemediklerini kaydediyor. İçten, "Mikonos-Santorini gibi istisnai örnekleri saymazsak, Atina'da bir tavernada yiyeceğiniz yemek ile 12 adalarda yiyeceğiniz yemek arasında fiyat farkı olmaz. Turistlere vereceğiniz hizmet kalitesinde standart sağlamanız durumunda başarılı olmanız mümkün olacaktır" diyor. 




Gayrimenkul çok uygun

Astypale diğer adıyla Istanbulya adasında iki senedir restoran işleten Şebnem Anastasia Yarcan Terzis. ise, Yunan adalarının yatırım yapmak için pek uygun olmadığını savunuyor.

Adalarda her şeyin çok pahalı olduğunı iddia eden Terzis, Türk yatırımcılar için Atina ve Selanik gibi şehirleri öneriyor. Terzis şu yorumu yapıyor:

Buralar büyük yatırımcılar için uygun olabilir çünkü şuan pek çok fabrika, arazi ve ev değerinde n çok daha düşük fiyatlara satılıyor. Ama gene de Yunanistan şu an büyük bir çıkmazda sürekli yeni vergiler çıkıyor. Yatırım için kısa vadede mucizeler beklememek gerek. '' Yunanistan'da otel yatırımı yapılabileceğini ifade eden Terzis ayrıca tekstik sektöründe de açık olduğunu savunuyor. Terzis, '' uygun fiyatlı ürün üretebilen Türk tekstilcileri yatırım yapabilirler'' diyor. Terzis, adalarda ise özellikle teknecilere yönelik çamaşırhane ve kuru temizleme gibi yerlere ihtiyaç olduğunu sözlerine ekliyor. 



Para


Geri Dön