Arsa ve Arazi

Zeytinburnu kentsel dönüşümü gerçekleştiremedi!

Zeytinburnu'ndaki riskli binalar için geliştirilen deprem odaklı kentsel dönüşüm projesinde bir türlü 'toplumsal mutabakat' sağlanamadı

Zeytinburnu'ndaki riskli binalar için geliştirilen deprem odaklı kentsel dönüşüm projesinde bir türlü 'toplumsal mutabakat' sağlanamadı. Belediye, 'Provoke edenler var' diyor. Vatandaş ise 'Belediye projeyi kendi eliyle baltaladı' iddiasında.
 
Olası bir İstanbul depremi yıllardır gündemin ilk sırasında... Depremin büyüklüğü kaç olacak? Hangi bölgeler etkilenecek? En riskli ilçeler nereler? Kaç bina zarar görür? gibi sorular hep zihnimizi kurcalıyor, deprem tartışması hiç bitmiyor, özellikle de dünyanın ya da Türkiye'nin herhangi bir bölgesinde meydana gelen depremlerin ardından muhtemel İstanbul depremi kaygısı daha da alevleniyor. Tıpkı şu günlerde olduğu gibi...

156 BİN RİSKLİ BİNA
Önce Haiti, ardından Şili ve en son da Elazığ'da meydana gelen depremler akıllara yine o hep korkulan İstanbul depremini getirdi. Günlerdir araştırma sonuçları açıklanıyor, uzmanlar konuşuyor, afet senaryoları üretiliyor. Gazeteler çarşaf çarşaf İstanbul depremine dair bilgiler aktarıyor, risk haritaları çıkartılıyor. Biliyorsunuz daha birkaç gün önce ürkütücü bir rapor açıklandı.

Zeytinburnu, Fatih, Bayrampaşa, Bahçelievler, Güngören ve Küçükçekmece gibi yüksek riskli ilçelerde binaların tek tek incelendiği ve 156 bin 482 binanın depremde zarar göreceği, bu yapılarda bir an önce önlem alınması, projelerin hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi. Aslında bahsedilen bu deprem odaklı dönüşüm projeleri yok değil.

Örneğin riskli ilçelerden biri olan Zeytinburnu'nda uzunca bir süre önce bir dönüşüm projesi hazırlandı. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra pilot bölge olarak seçilen ilçede detaylı incelemeler yapıldı. Üniversitelerin desteğiyle binaların sağlamlık derecesi tek tek tespit edildi, risk tablosu çıkarıldı. Anlayacağınız bölge, deprem laboratuvarı haline geldi.

KIYAMET KOPARAN PROJE
 İşte tüm bu araştırmaların sonucunda ilçedeki 2295 binanın çok yüksek risk taşıdığı, depreme dayanamayacağı anlaşıldı. Bu binaların büyük bir kısmı da Sümer Mahallesi'nde bulunuyordu. Bu raporun ardından Büyükşehir ve Zeytinburnu Belediyesi 2295 binanın yıkılıp yeniden yapılması için proje geliştirdi. İşte kıyamet de bundan sonra koptu... Sümer Mahallesi için hazırlanan bu kentsel dönüşüm projesi büyük tartışmalara, hatta kavgalara, protestolara neden oldu.

 Bölge halkı, "Yerimizden yurdumuzdan olacağız, evlerimizi yıkıp bizi şehir dışına gönderecekler" diye isyan bayrağını çekti. Belediye yetkilileri, vatandaşı ikna etmek için binlerce kişiyle tek tek konuştu, toplantılar yapıldı. Fakat bir türlü mutabakata varılamadı. Dönüşüm projesini uygulamakta kararlı olan belediye, tüm bu olayların gölgesinde, geçen yıl projenin temelini attı, inşaat başladı. Gelgelelim, sular durulmadı. Çevre sakinleri projeye 'olur' vermedi.

İş öyle bir hal aldı ki herkes birbirini suçlamaya başladı. Zeytinburnu Belediyesi, 'Projeyi provoke edenler var' diyerek muhalefeti eleştirdi, vatandaş ise 'Belediye projeyi kendi eliyle baltaladı' diye feryat etti... Velhasıl Sümer Mahallesi projesi yılan hikayesine döndü. Şu günlerde depremin yeniden gündemimize gelmesiyle birlikte Zeytinburnu halkından da yoğun mesajlar almaya başladık. Kimi, projenin ilerleyememesinden yakmıyor, kimi yapılan hataları anlatıyor. Bu tepkiler üzerine aradığımız belediye yetkilileri ise taviz vermemekte kararlı.

"YA OLACAK, YA OLACAK"

 Yetkililer, "Bu proje ya olacak ya olacak, başka çaresi yok. Bazı çevreler bu projeyi halka yanlış aksettirdi ve vatandaş da kaygıyla yaklaştı. Gerçi biz bu endişelerin yersiz olduğunu anlatmak için çabaladık ve bu girişimlerimiz de devam ediyor ama ne yazık ki hâlâ karşı çıkanlar var. Halkla bire bir görüşmelerimiz devam ediyor. Ne yazık ki kurumlara güvensizlik var. Vatandaş can güvenliğinden çok ticari kaygıları düşünüyor. Biz şunu söylüyoruz: Kimse başka bir yere gönderilmeyecek. Zeytinburnu sakinleri provokasyonlara gelmesin. Anlaşmalarda yol almaya çalışıyoruz. Bu proje hayati önem taşıyor" diyor.


    Riskli binalarda yaşam sürüyor
Evet... Zeytinburnu Belediyesi bazı kesimlerin halkı kışkırttığında ısrarcı. Çevre sakinlerinin iddiaları ise çarpıcı... Acil Şikayet Hattı'nı arayan vatandaşlar, 'Projeye endişeyle yaklaştığımız doğru. Ancak bu kaygılardan bir parça da belediye sorumlu' diyor ve bakın neler anlatıyor... "Proje hazırlandığı günden bu yana bazı spekülasyonlar var. Evlerimizin elimizden alınıp, Kayabaşı'ndaki konutlara yerleştirileceğimize dair söylentiler var. Belediye, her fırsatta bu iddiayı reddediyor. Ne var kî öyle olaylar meydana geliyor ki kafamızda soru işaretleri oluşuyor. Mesela, 29 Mart yerel seçimlerinden önce, Büyükşehir Belediyesi, kentteki dönüşüm projelerinin anlatıldığı bir kitapçık hazırlatmıştı. Bu kitapçıkta Sümer Mahallesindeki dönüşümden de sözediliyordu. Vatandaşların Kayabaşı'na gönderileceği yazıyordu.

Gelin görün ki Zeytinburnu'nda dağıtılan kitapçıklarda Sümer Mahallesi'nin dönüşümünü anlatan sayfalar birbirlerine yapıştırıldı. Proje halktan gizlendi. Bu olay ortaya çıkınca da hepimizde ister istemez bir korku oluştu. Bize anlatılanlarla kitapçıkta yazanlar farklıydı. Üstelik sayfaların yapıştırılması ve bu bölümlerin saklanması da manidardı. Bu hataların sonucunda Zeytinburnu halkı, projeye şüpheyle yaklaştı.

Kendi can güvenliğimiz mevzu bahis olmasına rağmen karar veremedik. Bu iş içinden çıkılmaz bir hal aldıysa, bunda belediyenin de sorumluluğu büyük." Bu iddialara, açıklamalara bakılırsa herkes kendi açısından haklı. Ancak ortada tüyler ürperten bir gerçek var. 2295 bina yüksek risk taşıyor ve bu binaların büyük çoğunluğunda yaşam devam ediyor...
Habertük