Ziya Yılmaz: Müteahhitlik zor bir iş!
Ziya Yılmaz, ' Bizlerin işleri zor ancak severek çalışıyorsanız ve yaptığınızdan keyif duyuyorsanız işin yüzde 50'sini başarmışsınızdır demektir. Bu meslekte en önemli konu güvendir. Dürüst çalışılmalı ve müşteri odaklı bakış açısı geliştirilmelidir' diyo
Müteahhit; ARGE, üretim, pazarlama ve satış sonrası müşteri mutluluğu gibi her aşamayı bilmek durumundadır. Bu da 7 x 24 çalışmayı gerektirir. Sorumluluk duygusu her yanınızı sarar. şantiyedeki işçiniz 30. katta kalasın üzerinde iken rahat bir uyku çekemezsiniz; mutlaka orada olmak istersiniz. İmari ve hukuki problemler vakit kaybettirir. Ağır işleyen bürokrasi, kentsel sorunlar, yüksek arsa maliyetleri, vergi yükleri derken onlarca sorunla uğraşmak motivasyonu bozabilir. Oysa bir projenin doğuş safhası daima heyecan vericidir. Projeler önce benim zihnimde şekillenir, sonra da işinin ehli mimarlar tarafından çizilerek hayata geçirilir. Kendi adıma, zihnimdeki projeyi aktarırken beni doğru anlayan, ortak bir dil yakalayabildiğim mimarlarla-çalışmayı tercih ederim. Arsa seçiminde diğer önemli husus ise lokasyondur. İyi lokasyon satış kabiliyetini artırır.
MİNİK KUM TANELERİNDEN SANAT ESERLERİ ÜRETİYORUZ
İstanbul'un mevcut konut stoku maalesef çok eski. Üstüne bir de geleceği düşünmeden, günü kurtarmak adına yapılan işleri eklerseniz durum hiç de iç açıcı değil. Biz üretimlerimizde 'ömürlük' bir anlayışı benimsiyoruz. Bundan 50 yıl ve hatta 100 yıl sonra bile üstün nitelikleriyle anılsın istiyoruz. Projelerimiz şehrin çehresini değiştiriyor, güzelleşmesine katkıda bulunuyor.
Yurtiçinde ve yurtdışında büyük bir gelişme potansiyeline sahip. Sektörde kayıtlılık, şeffaflık, denetim, yüksek kalite ve standartlar, kurumsallaşma, istatistik bilgiler gibi unsurlar giderek artıyor. Konut politikaları; ruhsatlı konut üretiminin geliştirilmesi, dönüşüm ve iyileştirmeye yönelik projelerin geliştirilmesi, nitelik araştırmalarının yapılması ve depreme ve diğer afetlere yönelik politikalar geliştirilmesi şeklinde oluşturulup, alıcıyı ve yatırımcıyı teşvik edecek düzenlemeler getirilirse mesleğin önü açılır. Bürokratik işlemlerin azaltılması ve hızlandırılması, SGK prim ve vergi yükünün azaltılması, sembolik düzeyde bile olsa KDV ve harç indirimlerinin kullanılması sektörü olumlu etkileyecektir.
Ülke ekonomisi açısından inşaat sektörünün bir lokomotif olduğu gerçeğinden hareketle son derece hareketli bir döneme gireceğimizi öngörüyoruz. Alıcıyı ve yatırımcıyı teşvik edecek düzenlemeler olmalı. Yabancı yatırımcının tekrar Türkiye'ye yönelmesi için yabancıya alım kolaylığı sağlayacak yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
İnşaat sektörü son yıllarda ciddi bir büyüme kaydetti ve büyümeye de devam ediyor. 2011 'de gayrimenkul hareketliliği, insanlar için her zaman birinci sırada yatırım aracı olan konutu daha da cazip hale getirdi.
SEKTÖRÜ VE ALICIYI YORMAMAK LAZIM
Konut kredilerinde ya da peşinatlarında yaşanan artışlar kırılganlığa sebep oluyor. Zaten inşaat malzemelerine gelen zamlar yüzünden maliyetlerde belli bir artış yaşıyoruz. Demire ve çimentoya yapılan zamları ya da arsa fiyatlarındaki yükselişleri sineye çekip alıcıya yansıtmamaya çalışıyoruz. Zaman zaman kendi içimizde çözümler geliştirerek alımı teşvik eden uygulamalara yöneliyoruz. Başka bir deyişle kendi kredilendirme sistemimizle, kendi özkaynaklarımzı devreye sokuyoruz.
Kredi faizlerindeki 3-5 puanlık artışlar da konut üreticileri tarafından çoğu kez sübvanse ediliyor ancak tüm bunlar yıllarca uzun vadeli kredi olanaklarından yoksun kalan sektörü ve alıcıyı yoruyor. Yine de piyasadaki 'alımların' sınırlı düzeyde gerçekleşmesine neden olduğunu sanmıyorum.
Ülkemiz genç nüfusu ve ekonomik büyüme potansiyeliyle ümit vaat ediyor. Bizler de, sektörün oyuncuları olarak üzerimize düşeni yapmalı, işimize sahip çıkarak umudumuzu asla kaybetmemeliyiz
Habertürk