Ziynet Sali: Müze gibi evleri sevmiyorum!
Sanatçının Gayrettepe'deki evi, sade tasarımı ve manzarası ile oldukça minimal dizayn edilmiş
Popüler müziğin son yıllardaki en iyi çıkış yapan sanatçılarından Ziynet Sali, çektiği klipler ve verdiği konserlerle adını sıkça duyuruyor. Sanatçının Gayrettepe'deki evi, sade tasarımı ve manzarası ile oldukça minimal dizayn edilmiş.
Evin konumunu düşünürsek eğer, Gayrettepe'de oturmayı neden tercih ettiniz?
Yer olarak şehir merkezi olması çok önemliydi. Bir de üniversiteden beri Beşiktaş civarında oturdum. Biraz alışkanlık... Ben de gidip şehirden uzak bahçeli bir evde yaşayabilirdim. Ama şu sıralar şehirden uzaklaşmamam gerekiyor.
Sahnede ve küplerde şaşalı kostümleriyle Ziynet Şali görüyoruz. Evinizin dekorasyonunda bu durum hissediliyor mu?
Ruh halim çok değişken ama daha evimi istediğim gibi dizayn edemedim. Dekorasyonun dingin ve huzurlu olmasma özen gösterdim. Karmaşık olmamasını sağladım. Az eşya kullandım. Sahnedeki şaşayı biraz balanslamak için evimi dinginleştirdim. Aslında çok zorlandım evi dekore ederken. Mesela evdeki L koltuk çok güncel, köşedeki ikili koltuklarım ise biraz gotik, şömineye bakarsanız biraz daha minimal, balkondaki koltuklar ise bambu... Müze gibi evleri sevmiyorum, rahatlık ön planda olmalı.
Son yıllarda Uzak Doğu felsefesine göre evi dekore etmek çok popüler... Siz bu gibi durumlara dikkat eder misiniz?
Çok uzun zamandır enerji ile ilgileniyorum. Hem içsel hem de teknik olarak. Bol bol okuyorum ama bana göre kendi içinizdeki enerji sizi yönlendiriyor. Tamamen iç dünyama göre bu evi düzenledim. Kitaplara baktığımda da enerjiyi bazı detaylar olarak yansıttığımı gördüm... Mor mesela... Bir önceki evimde mor renk çok hakimdi. Bu evde mordan kaçmak istedim. Ama ne kadar kaçmak istediysem bir köşeden fırladı geldi.
En beğenerek aldığınız eşyanız hangisi?
Eve ilk aldığım parça fillerdi. Mobilya gelmeden önce de Mevlana felsefesini yansıtan tabloyu asmıştım. Planlı programlı değil, daha içsel düşünüyorum bu evi. Sehpa bile almadım. Onun bir karakteri olması gerekir ve bekliyorum. Bu evin dekorasyonunu zamana yaydım. Benimle yaşayacaksa evdeki eşyalar, benden bir parçalan olması lazım. Eşyalara da duygusal anlamda yaklaşıyorum.
Eviniz için dekorasyon dergileri size ön ayak oldu mu ya da iç mimar ile çalışmayı düşündünüz mü?
Üç iç mimarla görüştüm. Ama içimin almadığı hiçbir şeyi sadece olsun diye yapmadım. Her şeyi tasarıma ve marangoz ile yaptık. Buna rağmen hiçbir zaman olanı biteni onlara teslim etmedim.
Evde zaman geçirmeyi seven bir kişilik misiniz?
Tamamen evcil bir kadınım. Evden günlerce çıkmayabilirim. Huzur veriyor bana; arkadaşlarımla kahve içip, bir kadeh şarapla balkon keyfi yapmak.
Dekorasyon mağazasına girdiğiniz zaman ilk dikkatinizi çeken ürünler neler olmuştur?
En orijinal neyse odur. Eşyanın tasarım ve değişik olması lazım. Dükkan ve mağaza gezemiyorum aslında. Birincisi vakitsizlikten, ikincisi galiba alışveriş kadınlarından değilim. Bana hazır sunsunlar, öyle alayım. Ruh halim çok değişken aslında.
SAHNE BENİM İÇİN KUTSAL BİR MEKAN
Şu an Ziynet Şali nasıl bir ruh halinde?
Biraz dinamiğim... İş konsantrasyonu yüksek haldeyim; o yüzden aylardır bu evin dekorasyonunu bitiremedim. Çünkü bir şeyleri bitirmek için evde yaşamak lazım. Mağazaları da dolaşmak lazım. Bu sayede istediğim parçalan toplayabilirim.
Bir röportajınızda söz yazamadığınızı söylemişsiniz. Bu ev size ilham verecek mi?
Bu evden umutluyum. Buranın bana verdiği enerji bambaşka. Haftaya piyanom da gelince, az da olsa ev tamamlanmış olacak. Beş yıl konservatuvarda piyano dersi aldım ve benim için önemliydi, esas enstrümanım kanun olmasına rağmen. Söz yazmak çok apayrı bir durum. Ama müzik daha yakın geliyor bana. Herkesin bir iç melodisi vardır. Belki çıkar...
Piyano ile akustik bir konser vermek ister miydiniz?
Çok enteresan ama ben sahnede daha dinamik, hızlı ve heyecanlı bir kadınım. Bu durumu seviyorum. Norah Jones'un sakin performanslarını izlerken bayılıyorum. Ama ben o durumda değilim. Sahnede daha enerjik olmam gerektiğini düşünüyorum.
Sahnede nasıl bir kadın oluyorsunuz?
Sahneyi kullanmayı ve dans etmeyi seviyorum. Orada kendimi görünce ben de şaşırıyorum. Sahneye çıkmadan 5 dakika öncesinde başka bir modayken, sahnede kendimi tanıyamıyorum. Orada tapmıyorum, sevişiyorum, dua ediyorum, şarkı söylüyorum. Her şeyi yapıyorum... Sahne benim için kutsal bir mekan, întrolarda bile Allah'a dua edip, şükrediyorum.
İstanbul aşığıyım, çocukluğumdan beri burada yaşamak için dua ettim
Son dönemde daha seksi ve kadına görünüyorsunuz...
Kesinlikle... însan yaş aldıkça ve kendini keşfettikçe nerede durmak istediğini daha iyi biliyor. 20'li yaşlarımda 30'lahmdan çok korkuyordum. Tam tersi, kendimi keşfediyor olmam çok güzel bir duygu benim için. Mesela küplerimde devamlı Murad Küçük ile çalışırım. Onun gözü bana güven veriyor. Küplerde beni çok güzel bir kadın olarak çıkartıyor. Yüzümü çok iyi tanıdı. Her klipte çok farklı bir kadın olmam, içimdeki çeşitli kadınlan yönetmenin çıkarmasından kaynaklı.
Sizin ön plana çıktığınız dönem ne zamana denk getir?
Son iki yıl... Kendimi ve bakış açımı değiştirdim. Daha korkusuz olmaya başladım. Evet, temkinli ve kontrollüyüm ama daha açığım. Hep Yunancayi, Türkçe şarkılar ile harmanlayan ve küçük mekanlarda sahne yapan Ziynet Şali olarak anılıyordum. Ama bu taraftaki lig bambaşkaymış. Orası daha kendine has ve çerçeveleri belli bir yerdi. İlerisi için tek planım Yunanistan olabilirdi. Bu şansımı da kullandım. Ama gerçeği gördüm, insanın kendi ülkesi gibi yok. Mesela bu ev... Manzarası hem Boğazfı hem de Tarihi Yanmada'yı görüyor. İstanbul aşığı bir kadınım. Çocukluğumdan beri burada yaşamak için dua ettim.
Evde olduğunuz zaman bir günlük mtininiz nasıl işler?
Sabah uyandığımda hemen su ve kahve içerim. Yanında küçük bir kurabiye yerim. Kahvaltı alışkanlığım yok maalesef. Gece yediğim için aç uyanmıyorum. Ters bir düzenim var. Evde kitap okumayı, müzik dinlemeyi seviyorum. Spor yapmaya çalışıyorum. Evdeysem eğer hep dinginimdir.
Eda Solmaz/Vatan