09 / 01 / 2025

150 bin kilometrekarelik alan yabancıya verilecek

150 bin kilometrekarelik alan yabancıya verilecek

Tapu Kanunu'nda değişiklik öngeren 5782 sayılı kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylanmasıyla birlikte yabancılara toprak satışının önündeki bütün engeller kalktı



Artık yabancı gerçek kişilerin yanı sıra yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip yabancı şirketler de tapu sahibi olabilecek. Yabancı şirketler, bugüne kadar işletmesini aldıkları şirketlerin, limanların, madenlerin, enerji tesislerinin, derelerin, meraların ve ormanların tapularını alabilecek. Yabancı şirketler, bugüne kadar 'ulusal değer' sayılan maden alanlarının 22, 49 ya da 99 yıllığına işletme hakkını alabiliyordu.

Yüzde 19'u yabancıların

Emekli Tapu Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, ülke madenlerinin artık ulusal değer olmaktan, kamu mülkiyetinden uzaklaştırılarak özelleştirme adı altında 26 adet Anglo-Amerikan şirketine teslim edileceğini söyledi. Özkaya, AKP döneminde yeraltı ve yerüstü kamu varlıklarının birer birer elden çıktığını belirterek şöyle dedi: 'çok daha vahim olan da şu. 5782 sayılı Yabancılara Taşınmaz Satışı Yasası'ile ilgili CHP'nin iptal başvurusunun Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesi sonucunda yabancı şirketler bütün bu alanları kendi mülkiyetlerine, satın alarak geçirebilecekler. Zira şirketlere bu yasada zaten toprak alımı sınırlandırılmamış durumdaydı. Ayrıca hazine arazileri de bedelsiz verilmektedir. Ülke topraklarının yüzde 19'u yabancı toprağı konumundadır.'

Halkın gözüne mil çekildi

Özkaya, son zamanlarda iktidarın, son derece kurnazlıkla gündemi belirlediğine, muhalefetin de peşine takılıp, ülke gündemine bir türlü dönememesinin işleri içinden çıkılmaz hale getirdiğine işaret ederek şunları söyledi: 'CHP ve MHP'ye kaset tezgahını uygulamak, Anayasa değişikliği tartışması peşine takılmak ve ülke gündemini 'Cumhuriyet'in, bölücülük ve karşıdevrim karşısında yıkıma uğratılmasına seyirci kalmak, 'ileri demokrasi' safsatasıyla örtmek, halkın aklına, gözüne 'mil' çekmek demektir.' Özkaya şöyle devam etti:

Vatanı tasfiye yasaları

'5737 sayılı 'Vakıflar Yasası' ile yabancı azınlık vakıflarına eski Klişe, manastır ve sinagog yerlerinin bedelsiz olarak verilmesi ve yabancı azınlık vakıflarının yeni taşınmazlar alabilmeleri ülkemizin kontrol dışına doğru sürüklendiğini gösteriyor. 6224 sayılı 'Turizmi Teşvik Yasası', 4875 sayılı 'Doğrudan Yabancı Yatırımlar Yasası' 6326 sayılı 'Petrol Yasası', 3213 sayılı 'Maden Yasası' 4737 sayılı 'Endüstri Bölgeleri Yasası', 'Serbest Bölgeler ve Bankalar Yasası' gibi daha çok sayıda yasa ile ülkenin KİT'leri, bankaları, hava alanları, fabrikaları, kamu arazileri, limanları ve tersaneleri yabancıların eline geçmiştir. Ülkemiz AB'nin dayatmalarıyla haciz altına alınmış bir duruma düşürülmüştür. Bu, Anahtar Teslimi Satış ' anlamını taşıyan vatanın tasfiyesi demek oluyor.'

'Vazgeçtik' denilemez

Bütün bu satılan taşınmazların binlerce dekar büyüklüğünde arazileri bulunduğunun altını çizen özkaya şunları kaydetti: 'Satışlar bunların elden çıkıp gitmesi ve bir daha geri gelmemesi, yabancıların tapulu mülkü konumuna getirilmesi demek oluyor. Ev sahibi, tesis sahibi, milyonlarca metrekarelik arazi sahibi oluyor. Bunun anlamı; 800 bin kilometrekarelik Türkiye topraklarının tapusunun bir bölümünün yabacılara devri demektir. Bir süre sonra geri alma hakkı diye bir durum söz konusu olamaz. 'Vazgeçtik bu yerler bizim, geri istiyoruz' diyerek bir hak arayışı olamaz. Uluslararası hukuk kuralları karşımıza çıkar. Bu bir 'mülkiyet devri, kaymasıdır. Bütün bunlar ülkemizin yerüstü varlıklarının, zenginliklerinin yağmalanmasıdır.'

Borçlar 400 milyar dolar

Orhan Özkaya, üretim dışına itilmiş olan ülkemizin borçlarını ödeyebilmesi amacıyla kamu varlıklarını pazarlanması ve satışa çıkarılmasının, borç ödemenin ötesinde ülkenin elden gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalındığını gösterdiğini kaydederek, 'Üstelik borç, ödenemediği gibi 400 milyar dolara çıkmıştır. Tarihte bize 'Kurtuluş Savaşı'na mal olan, 'Duyunu Umumiye' borçları sürecini yaşamaktayız. Bu arada yabancı şirketler bu yağmaya var güçleriyle katılmaktadırlar' dedi.

Büyük krlar elde ediliyor

Türkiye'nin yüzölçümü 800 bin kilometrekare. Edirne'den-Kars'a bu toprakların yaklaşık yüzde 19'u olan 150 bin kilometrekarelik maden alanları şu anda Anglo-Amerikan şirketlerinin işgali altında. Buraların işletme hakkını elinde bulunduran bu şirketler bor, boraks, trona, gümüş, bakır, çinko ve altın gibi madenleri çıkartıp, bunlardan büyük karlar elde ediyorlar. Sözkonusu şirketler, buraların işletme hakkını AKP döneminde elde ettiler. Yabancılara 'sınırlı ayni hak' yani 'işletme hakkı' sağlayan yasa Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez iptal edildi. Bu şirketlerin bastırması sonucunda daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez iptal edilen Tapu Kanunu'nda değişiklik öngeren 5782 sayılı konunun Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanması ile şimdi buraların tapusunu istiyorlar.
Yeniçağ


Geri Dön