04 / 05 / 2024

17 Ağustos depreminden sonra müteahhitlere 2 bin 100 dava açıldı!

17 Ağustos depreminden sonra müteahhitlere 2 bin 100 dava açıldı!

17 Ağustos tarihinde yaşanan 7.4 büyüklüğündeki Marmara Depremi, Türkiye yakın tarihinin en büyük felaketi olarak hafızalara kazındı




Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen Marmara Depremi'nin üzerinden 20 sene geçti. 1999 tarihinde 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti.

YER KABUĞU KIRILDI

Merkez üssü Gölcük olan deprem, Marmara Bölgesi'nin genelinde de hissedildi. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kırılmasıyla yaşanan deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da can ve mal kaybına sebep oldu. Sabah gazetesinde yer alan habere göre, Türkiye'nin kuzey bölgelerden boydan boya geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın batı bölümünde yaşanan deprem, 45 saniye sürdü. 17 kilometre derinlikte meydana gelen sarsıntıda yer kabuğunun sağa doğru hareket ettiği ve 120 kilometrelik bir hat boyunca kırıldığı tespit edildi. Jeoloji Mühendisleri Odası, depremden 3 ay sonra yayımladığı raporda, fayın üzerinden geçen alanların ortalama 4 metre civarında sağa ve ileriye doğru kaydığını belirtti. 2 ayrı raporda, Gölcük'teki ana merkez üssündeki kırılmanın ardından aynı fay kuşağı üzerinde daha doğuda yer alan Arifiye bölgesindeki bir başka deprem üssünün de devreye girmiş olabileceğinin düşünüldüğü bildirildi. 17 Ağustos 1999 depreminden yaklaşık 3 ay sonra, bu kez 12 Kasım tarihinde yine Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde merkez üssü Düzce olan bir başka deprem daha meydana geldi. 7.2 büyüklüğünde olan ve 30 saniye devam eden Düzce Depremi'nde 845 kişi hayatını kaybetti. 3 ay içerisinde meydana gelen büyüklüğü 7'nin üstündeki bu 2 deprem, Türkiye'deki riskin ve özellikle de mega kent İstanbul'un güneyinden geçen fay hattında meydana gelmesi beklenen kırılmaya karşı alınacak önlemlerin daha fazla tartışılmasına sebep oldu. Resmi rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi yaşamını yitirdi, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. Resmi olmayan kaynaklar, can kaybınının 50 bin civarında olduğunu belirtiyor. İzmit Körfezi'nin güneyinde yer alan Gölcük, Değirmendere ve Karamürsel gibi bazı yerlerde sahile yakın kısımların depremle birlikte deniz sularının altında kalması can kaybı ve hasar tespitini zorlaştıran en önemli unsur olarak da gösteriliyor.


2001 EKONOMİK KRİZİNİ DE TETİKLEDİ

17 Ağustos Depremi, ekonomi üzerinde de çok ciddi olumsuz etkiler de yarattı. Farklı kurumların yaptığı hesaplamalara göre, depremin ekonomik maliyeti 12- 20 milyar dolar arasında değişiyor. Depremden sonra özellikle yeniden yapılanma çalışmaları sebebiyle dış kaynak ihtiyacı artarken, sanayi bölgesinde bir süre üretim faaliyetlerine ara verilmesi de ekonominin küçülmesine sebepoldu. Bazı araştırmalar, 99 depreminin yarattığı etkinin 2001'de ekonomik krizinin çıkmasında etkili olan sebepler arasında yer aldığını gösteriyor.

DEPREM SİGORTASI ZORUNLU OLDU

Dönemın koalisyon hükümetine depremin vurduğu yerlere yardım göndermekte geç kalındığına dair eleştiriler de yapıldı. Deprem sonrası yürürlüğe konulan bir dizi yasal düzenlemelerden bazıları ise şu şekilde: Ulusal Deprem Konseyi kuruldu fakat bu Konsey 2007 tarihinde lağvedildi. İstanbul'un birçok noktasına deprem konteynırları yerleştirildi ve toplanma alanları da belirlendi. Deprem sigortası da zorunlu hale getirildi. Aramakurtarma ekiplerinin sayısı artırıldı ve binaların depreme dayanıklılık esasları ve denetim kuralları değiştirildi. 2007, 2012 ve son olarak 2019 tarihinde yönetmeliklerde ciddi değişikliklere gidildi.

MÜTEAHHİTLERE 2100 DAVA

Depremden sonra 170 kamu görevlisi hakkında görevi ihmalden dava açıldı. Bazıları görevden uzaklaştırılırken, bazı davalar da zaman aşımı sebebiyle düştü. Ayrıca yıkılan veya zarar gören binaların müteahhitleriyle ilgili 2 bin 100 dava açıldı. Fakat bu davalarda verilen hükümler ertelendi veya zaman aşımı sebebiyle düştü. Yalova'da inşa ettiği binaların önemli bir kısmı çöken ve 200'ye yakın insanın hayatını kaybetmesine sebep olan müteahhit Veli Göçer'le ilgili yargı süreci de sembol davaya dönüştü. Veli Göçer, 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul Avcılar'da enkazdan canlı çıkarılan ve boynunun üzerine düşen kolonla çekilen fotoğrafı sembol olan Ömür Kınay'ın 20 yıllık hukuk mücadelesi Nisan 2019'da sonuçlandı. AYM binanın ruhsatsız ve kaçak yapı olduğunun tespit edilmesiyle birlikte Kınay'ın yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve 27 bin lira manevi tazminata hükmetti.

EN AKTİF DEPREM KUŞAĞINDAYIZ

Kocaelı Üniversitesi (KOÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, Türkiye'nin dünyanın en aktif deprem kuşağı üzerinde bulunduğunu belirterek son 2 bin sene içinde Türkiye'de 327 büyük deprem olduğunu söyleyen Barış, bunun 38'inin İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde hasara yol açtığını belirtti.

ENKAZ ALANINA AT YARIŞI PİSTİ


Binlerce binanın yerle bir olduğu Marmara Depremi'nin merkez üssü olan Gölcük'te, enkazın döküldüğü alanda oluşturulan at yarışı pistiyle ata sporu binicilikle ilgili etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Kocaeli temsilcisi Osman Kalyoncu "At biniciliği, insanlar için bir terapi. 17 Ağustos'ta büyük acı yaşadık. Buraya yarışları izlemeye gelen halkımız hem duygulanıyor hem de buranın ata sporuna hizmetinden memnuniyet duyuyor" diye konuştu.


Geri Dön