1989 yılında Boğazköy Cami, mandıra olarak kullanılıyormuş!

Tarihi ibadethanede şimdi peynir imal ediliyor

Camiyi, mandıra yaptılar

Gaziosmanpaşa/Boğazköy'deki tarihi cami, peynir imalathanesi olarak kiraya verildi. Bir süre de saman deposu olarak kullanılan bu muhteşem eser, görenlerin yüreğini sızlatıyor.

Caminin başta mihrap bölümü olmak üzere her tarafı süt güğümleri ile doldurulmuş. İçeride peynir makineleri harıl harıl çalışıyor.

Camiyi, mandıra yaptılar

Ercan SEKİ

   İSTANBUL, - Bir zamanlar duvarları arasında tekbir, minaresinden de ezan sesleri yükselen Gaziosmanpaşa Boğazköy Cami'nde artık peynir üretimi yapılıyor. Köye yeni bir cami yapıldıktan sonra, lüzum kalmadı gerekçesiyle köy ihtiyar heyeti tarafından mandıra olarak kiraya verilen tarihi bina süt güğümlerinden, peynir tenekelerinden kurtarılacağı günü bekliyor.

   1907 senesinde Rumlar tarafından kilise olarak inşa edilen bina, 1924 senesinde köye yerleşen Türkler tarafından camiye dönüştürülmüş, 1955 senesinde de kendisine yakışır bir minareye kavuşturulmuş. 65 sene müslümanların ibadethanesi olarak kullanılan asırlık bina, sorumsuz birkaç köylünün düşüncesizliği yüzünden müslümanım, diyen herkesin yüreğini sızlatacak hale düşmüş.

   ÖNCE SAMAN DEPOSU, SONRA MANDIRA

   2 bin 500 nüfuslu bu şirin mi şirin Boğazköy'e, 1978 senesinde yeni bir cami daha yapılmış. Bütün köylülerin yeni camiye girmeleri ve namaz kıldıracak imam bulunmaması yüzünden eski caminin kapısına da kilit vurulmuş. Belediyenin ayda yılda bir uğradığı Boğazköy'de, muhtar ve ihtiyar heyeti köyün giderlerini nasıl karşılarız diye kara kara düşünürken birden akıllarına eski cami gelmiş. Birkaç sorumsuz kişinin ortaya atıp, diğer köylülerin çekimser kaldığı bu fikir neticede kabul edilmiş. Ve 82 yıllık bu tarihi bina, önce zengin köylülerden birine saman deposu olarak kiralanmış. Ardından da cazip bir teklif veren Bahçıvan Gıda Sanayi'ne, hem de mandıra yapılmak üzere, kiraya verilmiş. 1985 senesinde cami içinde çalışmaya başlayan peynir makineleri, o günden bugüne gürül gürül işliyorlar.

   ''MİHRAP''TA SÜT GÜĞÜMLERİ

   Caminin girişinde müesseseye ait bir vergi levhasının üstünde yer alan islami cümleler, yine onun hemen üstüne asılan Galatasaray posteri gerçekten de vicdanları sızlatacak bir manzara teşkil ediyor. 10 sütunlu bu muhteşem binanın ortasına peynir makineleri yerleştirilmiş. Su tesisatı olmadığı için temizlik işlerinde kullanılan kalın sanayi hortumu ise, binanın içini boydan boya dolaşıyor. Kenarlara dizilen peynir tenekeleri ise, sevkiyata hazır şekilde bekletiliyor.

   Caminin kıble tarafına yöneliyoruz. Gözlerimiz mihrabı arıyor; ama nafile. Hemen karşımıza dağ gibi yığılmış süt güğümlerinin kapadığı mihrabı görmek mümkün değil. Duvarlara göz gezdiriyoruz. Kilise zamanından kalma işaret ve resimlerle camiye dönüştürüldüğünde yazılan islami harfler tamamen kazınmış, ancak izlerinden belli oluyor. 

   Küçük bir restorasyonla çok muhteşem bir cami haline dönüştürülebilecek bu binayı gezerken insanın yüreğinin sızlamaması mümkün mü? Hele o kesif peynir kokusu, nemlenmiş ve adeta inleyen duvarları seyrettikçe, binayı kiliseden camiye çeviren köylülerin sevincini tahayyül edip üzülmemek mümkün mü?

Türkiye Gazetesi 20 Ağustos 1989

Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com