Sektörel

2025'te konut sektörünü neler bekliyor? Ev alacaklar ve yatırım yapacaklar dikkat! 

Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, '2025'te konut sektörünü neler bekliyor?' sorusunun yanıtını verdi. İşte ayrıntılar...

Dünya Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Ali Hepşen, bugünkü köşesinde gayrimenkul sektörünün 2025 yılı beklentilerini kaleme aldı. 

Geçtiğimiz ayın başında 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nın açıklandığına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Hepşen, "Açıkçası her alanda kapsamlı değerlendirmeler ve öngörüler bulunuyor ancak biz inşaat sektörü, kentsel dönüşüm, kentleşme ve konut ile ilgili başlıca politika ve önlemlere odaklanalım, bunların takipçisi olalım" diye konuştu. 

1. İnşaat sektörü politikaları: 

Programa bakıldığında net sıfır karbon hedefi kapsamında yenilebilir kaynakları kullanan, sürdürülebilir ve güvenli çevre hazırlamak, teknoloji kabiliyeti yüksek bir inşaat sektörü yaratmak ve ülkemizi yurt dışında küresel bir marka haline getirmek temel hedef şeklinde karşımıza çıkıyor.

Bu amaç kapsamında inşaat malzemelerinin sürdürülebilir ve verimli kullanımına önem verileceği; geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımına destek olunacağı; binaların karbon salınımını azaltacak şekilde yapılması, doğal afetlere dayanıklı olması ve enerji verimliliğinin olması için standartların yükseltileceği öngörülüyor. (12nci Kalkınma Planı’nda bu hedefler karşımıza çıkmıştı, 2025 senesinde bunların ne kadarına ilişkin politikalar geliştirileceğine bakmak gerekir.)

2. Kentsel dönüşüm politikaları: 

2025 senesine ilişkin afet tehlikesi altındaki riskli alanlar ile bu alanların dışındaki riskli yapıların sağlıklı ve güvenli bir yaşam alanına dönüştürülmesi ile ilgili uygulamaları etkinleştirmek ve yaygınlaştırmak temel hedef şeklinde benimsenmiş. Bu kapsamda kentsel dönüşüm strateji belgesi hazırlanması zorunlu hale getirilmesi hedefleniyor (ki neredeyse 2017 yılı Şehircilik Şurası’ndan günümüze bu amacı tamamlamak için çalışıyoruz, umarım 2025'te bitirilir). Diğer yandaan Program amaçlarından bir diğeri de ulusal ölçekte kentsel dönüşüm uygulamalarına ilişkin proje verilerinin takip edilebilmesini sağlayacak bilgi sistemi altyapısı oluşturulmasıdır.

Maalesef kentsel dönüşümün finansmanı ile ilgili tek başlık dikkat çekiyor: 

“İstanbul’da yarısı bizden kentsel dönüşüm kampanyası sürdürülecektir” 

(Kentsel dönüşümün finansmanına ilişkin bütüncül bir değerlendirmenin olmaması eksiklik şeklinde değerlendirilmeli).

Prof. Dr. Ali Hepşen'in yazısının devamı şu şekilde: 

3. Şehirleşme politikaları: 

Mekânsal planların yapımında afet tehlike ve riskleri ile dirençliliğe yönelik analizlerin yapılmasında kullanılacak veri ve bilgi altyapısının geliştirilmesinin, kişi başına düşen yeşil alan miktarının artırılmasının ve kadastro modernizasyonunun tamamlanmasının amaçlandığını görmek mümkün.

Asıl ilginç ve önemli bir hedef ise “gayrimenkul değerinin doğru tespit edilmesi ve değer değişimlerinin sağlıklı takip edilebilmesi için taşınmaz değer haritalarının oluşturulması ve bu kapsamda Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemine entegre bir gayrimenkul değer bilgi merkezi kurulması” şeklinde karşımıza çıkıyor. (İlginç dedim çünkü aslında bu konu uzun zamandır Yıllık Programlar içerisinde yer alıyor ancak konu hakkında ilerleme olmadığını söylemek de gerekiyor; örneğin 2023 yılı programı, tedbir 264.2).

4. Konut politikaları: 

Programda konut politikalarının temel amacı “sürdürülebilir kentsel çevre için konut planlaması ve yönetiminin bütüncül olarak ele alınması ve veriye dayalı etkin işleyen konut piyasasında barınma hakkı çerçevesinde başta dar gelirliler olmak üzere herkesin konut ekonomik olarak karşılanabilir, enerji verimli, dirençli, güvenli ve sağlıklı konutlara erişiminin sağlanması” şeklinde tanımlanmış durumda. Peki ne yapılabileceği planlanmış diye baktığımızda iki başlık dikkat çekici:

a- Ulaşılabilir Konut Üretimi: Özellikle kentlerdeki barınma sorununa sağlıklı çözümler üretilebilmesi için dar gelirlilere, kadınlara, engellilere ve gençlere yönelik toplu konut uygulamaları yürütüleceği beklenmekte olup, Sosyal Konut Projesi kapsamında 100bin konut üretimi hedeflenmiş durumda. (Hâlbuki konut piyasasında özellikle orta gelir grubunun da erişim sorunu yaşadığı aşikâr. Bu noktada Yıllık Programın sadece alt gelir gruplarına yönelik değil, toplumun diğer gelir gruplarına yönelikte hedefleri ortaya koyması gerekirdi.)

b- Konut Arzını Artıcı Faaliyetler: Konut arzı hızla artırılması kapsamında öngörülen 100bin sosyal konuta ilave, İlk Evim İlk Arsa Projesi ile arsa üretimine devam edilecek olup, yaklaşık 103bin hak sahibi için plan onayının tamamlanması hedefleniyor. (Bu noktada da ülke geneli konut arzı ve ihtiyacı düşünüldüğünde düşünülen çözüm önerileri yeterli kalmayacaktır inancındayım.)

Kira ödemelerinde havale ücreti kime ait?

İmar hakkı transferi 6 soruda tüm detaylarıyla!

Suriyelilerin gidişi emlak piyasasını nasıl etkileyecek?