26 ülkenin tapu kayıtları Türkiye'de!
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün arşivleme çalışmalarının devam ederken 26 ülkenin tapu kayıtlarının Türkiye’de olduğunu ortaya çıktı.
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün arşivleme çalışmalarının devam ederken 26 ülkenin tapu kayıtlarının Türkiye’de olduğunu ortaya çıktı.
Bu tapuların ilgili devletlere sorunlarını çözmek için gönderildiğini söyleyen Türkoğlu "Özellikle Balkan bölgesindeki ülkelerin tamamın tapusu Türkiye'de mevcut" diye konuştu.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu devam eden kadastro çalışmaları ve tapu arşivleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de uzun süredir devam eden kadastro çalışmalarında sona gelindiğini söyleyen Türkoğlu "Kadastro çalışmalarının yüzde 97'si bitti. Yüzde 3'lük ihtilaflı bölge var. Bunlar da çözülmeye çalışılıyor. Orman ve terör sıkıntıları olan bölgeler. Terör olaylarından dolayı geçmişte bazı köyler boşaltılmış durumda, onun için de sıkıntı çözülemiyor" diye konuştu.
JAPONLAR DAHA ÇOK GELİYOR
Tapu arşivleme çalışmalarının da devam ettiğini belirten Türkoğlu arşivlerinde 3 bin 494 tapu ve tahrir belgesinin olduğunu söyledi. Arşivlerinde bulunan belgeleri araştırmacıların hizmetine sunduklarını söyleyen Türkoğlu "Türkiye'den ve dünyadan çok sayıda araştırmacı buraya geliyor. Amerikalı, İngiliz, İtalyan araştırmacılar çalışma yapmak için geliyorlar. Osmanlı'ya karşı en fazla ilgiyi Japon araştırmacılar gösteriyor. Türk araştırmacılardan daha fazla Japon araştırmacılar belgeleri araştırmak için müracaat ediyorlar. 1847 yılına kadarki belgeler araştırmacıya açık, ancak 21 Mayıs 1847 yılından sonraki belgeler araştırmacıya kapalı. 21 Mayıs 1847 yılından sonra mülkiyet arazisi rejimine geçiliyor. Özel kayıtları sadece yetkilisini ilgilendirir" ifadelerini kullandı.
SORUNLARINI ÇÖZMELERİ İÇİN GÖNDERİYORUZ
Tapu Kadastro arşivinde 26 ülkenin tapu kaydının bulunduğunun altını çizen Türkoğlu, şunları söyledi: "Osmanlı coğrafyasının hakim olduğu yerlerin tapuları Türkiye Devleti'nin elinde. Bu tapuları ilgili devletlere sorunlarını çözmek için veriyoruz. Makedonya'ya verdik, Yunanistan'la olan problemini bu tapu kaydı ile çözüyor. Libya'ya verdik, Tunus ile sorununu çözüyor. Kudüs'ün tapusu var. Filistin devletinin yetkililerine verdik. En son Kıbrıs'ın tapusunu yetkililerine verdik. Suriye, Irak, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek, Kosova, Balkan bölgesindeki ülkelerin tamamın tapusu Türkiye'de mevcut."
Abdülhamit'in 5 bin 619 özel mülkü var
Abdülhamit Han'ın şahsi mülklerine ait olan ikinci nüsha defterin restore edildiğini ifade eden Türkoğlu, "Abdülhamit Han'ın Ortadoğu'da, Balkanlar'da ve Anadolu'daki mülklerinin kayıtları yer alıyor. Mekke ve Medine'deki, Suriye'deki, Batı Trakya ve Balkan adalarındaki mülkleri yer alıyor. Kudüs'te 146, Almus'ta 58, Halep'te ve İstanbul'da çok sayıda mülkü bulunuyor. Bunlar da genelde çiftlik tarzı yerler. Ortadoğu'da sadece 850 kayıt var. Bunlar devlet mali değil, şahsi mallar. Torunları, İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurarak bunlarda hak sahibi olabilirler. Toplamda 5 bin 619 adet kayıtlı şahsi mülkü var" ifadelerini kullandı.
Ayasofya Vakfiyesi restore edildi
En özel ve en çok kıymet verdikleri belgenin Ayasofya Vakfiyesi olduğunu söyleyen Türkoğlu, "65 metre uzunluğunda Arapça yazılmış vakfiye, Ayasofya Vakfiyesi'nde 12 cami, aşevi, şifahane yerlerini içeriyor. Camiler içinde Ayasofya Camii, Fatih Camii, Zeyrek Camii bulunuyor. Bu camilerin tek bir vakıf tarafından yönetildiği ve gelir giderinin ne olduğunu gösteren vakfiyedir. Vakfiye, rulo halinde, ahşap gül ağacından yapılan Kubur'da saklanmış. 1950'li yıllarda İngiltere gönderiliyor. Ve maalesef ilk 3 metresini çalıyorlar" diye konuştu.
Belgeleri depolardan Turgut Özal çıkarttı
1980'lere kadar arşivciliğin depoculuk mantığı ile gerçekleştiğinin altını çizen Türkoğlu, "1984'te Turgut Özal'ın talimatı ile depolar açılarak tasnifleme çalışması başlıyor, 2004'e kadar da devam ediyor. 2004'ten sonra bu belgeler araştırmaya açılıyor, ancak zamanla belgeler yıpranmaya başlıyor. Bu sebeple 2007'de restorasyon atölyesini kurduk ve restorasyon atölyesinde belgeleri tedaviye başladık. 2010'lardan sonra belgeler dijital ortama geçirildi" diye konuştu.
Yenişafak