38° 30° Çiftliği, iF Design Ödülü”ne layık görüldü!

Slash Architects ve Arkizon Architects tasarımı 38° 30° Çiftliği, 60 yılı aşkın süredir dünyanın iyi tasarım ürünlerine ve mimari projelerine verilen ve Almanya’nın en köklü tasarım organizasyonu olan iF Design Awards 2017’de “Ofis/Endüstri Yapıları” kategorisinde ödüle layık görüldü.

58 kişilik özel jürinin, uluslararası tasarımcı ve markalara ait tasarımları; kalite, kurgu, malzeme tercihi, inovasyon düzeyi, çevre etkisi, işlevsellik, ergonomi, kullanım amacının görselliği, güvenlik, marka değeri, evrensel tasarım kriterlerine göre değerlendirdiği organizasyonda, “Ürün”, “Ambalaj”, “İletişim ve Hizmet Tasarımları”, “Mimari ve İç Mimari Tasarımlar” kategorilerinin yanı sıra “Profesyonel Konsept Tasarımlar” kategorisinde de ödüller sahiplerini buldu.

Pek çok ülkeden katılımın sağlandığı iF Design Ödül Gecesi, 10 Mart 2017 tarihinde Münih’te bulunan ve etkileyici mimari atmosferiyle dikkat çeken BMW Welt’te düzenlendi. Geceye, uluslararası tasarım, medya ve endüstri sektörlerinden yaklaşık olarak 2000 kişi katıldı.

Slash Architects ve Arkizon Architects tasarımı 38° 30° Çiftliği, adını bulunduğu arsanın koordinatlarından alan butik bir peynir fabrikası. Afyon’un Tazlar Köyü’nde tasarlanan 38° 30° Çiftliği çağdaş mimarisi ve sıradışı formuyla alışılmış endüstri yapılarından ayrışırken, süt ürünlerinin işlenişinin ve peynir üretim sürecinin ziyaretçilerine tıpkı bir müze gibi görsel ve tadımsal deneyimlerle yaşatıyor.

Klasik fabrika yapısının gerektirdiği tüm işlevlerin dairesel bir bantta maksimum verimle sağlayan 38° 30° Çiftliği, anıtsal formu, davetkar saçağı ve sunduğu avlulu tipoloji ile kendini bir çeşit peynir müzesine dönüştürüyor. Eliptik formu sayesinde hem iç hem dış olarak algılanabilecek bir iç avlu oluşturan, bu avluyu da ziyaretçilerinin ve personelin tüm üretimi 360° gözlemleyebileceği deneysel bir alana dönüştüren 38° 30° Çiftliği’nin iç cephesi ekran niteliğinde kurgulanarak üretim bandının dışarıdan izlenebilmesi sağlanmış.

Malzeme seçimlerinde genel olarak yerellik ve geleneksellikten referans alan ikonik fabrika yapısında, detaylar ve birleşimlerde tercih edilen korten, yapının çağdaş ve endüstriyel kimliğini vurgulamış. Brüt beton, doğal taş, şeffaf cam ve korten malzemeler, birbirleriyle kurdukları ilişkilerle zengin detaylar sunarken, patlatılmış kesimi ile tercih edilen yerel andezit taşının, yapının dairesel formunun etrafında dönmesiyle mimari öğelerin birleşimlerindeki güncel tavır, yapıyı çağdaş ile modern arasında bir yerde konumlandırmış.