45 şehir ve 110 ilçe aktif fay hattı üzerinde: MTA'nın diri fay hatları haritası gerçeği yansıtmıyor mu?
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün, diri fay hatları haritasının eksik hazırlandığına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. İşte detaylar...
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, en son 2013'te yenilenen deprem diri fay hattı haritasında güncelleme yaptı. Önceki haritada 150 olan diri fay hattı sayısı yeni haritada 500'e yükselirken, 45 il ile 110 ilçenin de aktif fay hatları üzerinde olduğu belirlendi.
Yarımada konumundaki Türkiye'nin etrafındaki Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi'ndeki diri fay hatlarına MTA'nın yeni yayınladığı haritada yer verilmedi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre; Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, MTA'nın aktif fay haritasının gerçeği yansıtmadığına dikkat çekti ve denizlerde bulunan ve kıyıları tehdit eden fay hatlarının haritaya ilave edilmesini talep etti.
Prof. Dr. Osman Bektaş, söz konusu açıklamasında denizlerdeki fayların deprem kaynağı olduğuna vurgu yaptı ve "Maden Tetkik Arama'nın vermiş olduğu bugünkü aktif fay haritasında maalesef denizlerdeki faylar yoktur. Oysa denizdeki faylar da deprem kaynağıdır. Örneğin Karadeniz bir deprem kaynağıdır. Kuzey Anadolu fayı bir deprem kaynağıdır. Dolayısıyla Karadeniz iki deprem kaynağı arasında bulunur" ifadelerine yer verdi.
2018'de hazırlanan Türkiye'nin deprem tehlike haritası bu eksikliği bildiği için eksikliklerini yani MTA haritasının eksiklerini uluslararası haritalardan tamamlayarak denizdeki faylarında dikkate alınarak hazırlandığını aktaran Osman Bektaş, "Dolayısıyla 2018 yılında hazırlanan ve Resmi Gazete'de yayınlayan deprem tehlikesi haritası daha gerçekçidir. MTA'nın bugünkü deprem aktif fay haritasından çok daha ileri düzeyde Türkiye'nin deprem potansiyelini yansıtır" dedi ve yeni haritanın Türkiye'nin gerçek veya toplam deprem potansiyelini tam olarak yansıtmadığının altını çizdi.
Karadeniz Bölgesi'nin dolgularla büyüdüğünü de vurgulayan Prof. Dr. Bektaş, denizde oluşacak depremin karada olduğundan daha fazla etki edeceğinin altını çizdi ve "Dolgu alanları depremi olduğundan daha fazla büyüttüğü için ona göre önlem alınması lazım. Bugünkü harita sadece bize 6.6'lık bir deprem için bize hazır olun der. Ancak dolgular bu depremi 3-4 kat daha büyütebilir" şeklinde konuştu.
Bugünkü MTA diri fay haritasında Karadeniz fayının gözükmediğine dikkat çeken Bektaş, "Ben isterdim ki MTA denizdeki fayları da bu haritaya işlesin, dolayısıyla bir bütün halinde Türkiye'nin gerçek deprem potansiyelini yansıtan bir harita olsun" dedi ve denizdeki fayların MTA diri fay haritasında olmadığını yineledi.
Örneğin 2020'de İzmir'de olan 6.9'luk depremin Ege Dennizi içinde olduğunu dile getiren Bektaş, "Ama o faylar yeni MTA haritasında yok, gözükmüyor. Trabzon'da olan 5.6 büyüklüğündeki Trabzon fayı üzerinde olan deprem Karadeniz fayı gözükmüyor. Dolayısıyla denizlerimizi ve kıyılarımızı tehdit eden bu fayların muhakkak surette MTA diri fay haritasında bulunması gerekir" diyerek açıklamasını tamamladı.