24 / 11 / 2024

Abbas Güçlü: Kemer Okulları yıkılmamalıydı

Abbas Güçlü: Kemer Okulları yıkılmamalıydı

Milliyet Gazetesi yazarlarından Abbas Güçlü, bugünkü yazısında Kemer Okulları'nın yıkımından bahsetti




Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları, pazar günü, sabahın köründe, mahkeme kararı bile beklemeden apar topar yıkıldı. Hem de tam okullar açılacakken.
İşin hukuki yanı, tarafları ilgilendirir. Ama eğer kaçak diye yıkıldıysa, İstanbul'da en son sıra ona gelmeliydi. Çünkü o bir okuldu. Hem de çok çok özel bir gerekçeyle kurulmuştu. Ne kâr amacı vardı ne de farklı beklentileri. Sadece ve sadece elim bir kazada yaşamını yitiren Zeynep'in anısı yaşasın, onun hayallerini başka çocuklar gerçekleştirsin istenmişti.
Babası gazeteci olmasaydı okul yıkılır mıydı? Dün bu konuda neredeyse tüm gazetelerde onlarca yazı yazıldı. Kesinlikle haklılar. Evet yıkılmazdı. Peki onlar, bu okul başka bir okul olsaydı, yine aynı yazıları yazarlar mıydı?..
Kitap yakmak, kime ne kazandırdı ki, okul yıkmaktan onur duyulsun. Bugünün iktidarı, yıllar sonra değerlendirilirken, akılda kalacak görüntülerden biri de yıkılan bu okul kareleri olacak...

Neden kadro verilmiyor?
Yüz binlerce öğretmene ihtiyaç var? Yüz binlerce de öğretmen fazlamız bulunuyor. Bunu birilerine, hele hele yabancılara anlattığınızda, gözleri fal taşı gibi açılıyor. Böyle saçmalık mı olur diye peş peşe soru yönetiyorlar.
Aslında öğretmen açığı belirlenen rakamların çok üzerinde. Batı standartları esas alınarak, tam gün eğitim ve 30 kişilik sınıflara göre bir norm kadro hesabı yapılsa, öğretmenlerin bırakın yıllarca tayin beklemelerini, mezun olur olmaz atanmaları gerekir. Ama maalesef, eğitim çok önemli değil ki, bu konuda da bir açılım gerçekleşmiyor.
Öğretmen atamaları, her yıl yılan hikâyesine döner. Bu yıl da öyle oldu. Peki niye? 15 gün daha fazla maaş ödememek için. Böyle bir zihniyet olabilir mi?
Okullar açılacak ama hâlâ hangi branşta ne kadar öğretmen alınacağı belli değil. Bu yüzden başvurular da başlayamıyor.
Ataması yeni yapılan öğretmenler, gittikleri kentte kendilerine yeni bir yaşam kurmanın zorluklarını çözmeye mi uğraşsınlar, yoksa öğrencilerine en iyi şekilde nasıl yol göstereceklerine mi?
Tayinler neden böyle son dakikaya bırakılır ki! Tamam maaş vermesinler ama atamalar aylar öncesinden gerçekleşsin. En azından, genç öğretmenlerin iki ayağı bir pabuca girmez...
Öğretmenlere 15 gün fazla maaş vermemek için kılı kırk yaran Maliye yüzünden, okulların öğretmen açığı bir türlü kapanamıyor. Çünkü kadro vermiyor. Sanki, fuzuli bir işe, fuzuli bir atama yapılacakmış gibi.
Ankara'da birileri maliyecilere eğitimin önemini anlatmalı. Ülke ve kişiler için yararlarından söz etmeli ve gelecek için en iyi yatırımın eğitim olduğuna inandırmalı. Yoksa bu kafayla Türkiye'nin eğitim sorunları çözülmez.
Yok eğer suçlu Maliye değilse, çıkıp bunu da açık açık söylemeliler. Çünkü Milli Eğitim bakanlarının dünden bugüne söyledikleri hep şu:
Biz aslında çok daha fazla öğretmen almak istiyoruz ama Maliye kadro vermiyor...

Öğrenci bursları
Üniversite öğrencilerine verilen aylık burs miktarı, geçen öğretim yılında 180 liraydı. Bu yıl ne kadar olacak merak ediyorum. Umarım önceki yıllarda olduğu gibi 20-30 liralık bir zam gelmez. 200 ya da 210 lira olacak deniliyor. Bu para, belki Anadolu'daki öğrenciler için kıt kanaat da olsa yeter. Çünkü ulaşım giderleri de yok, pahalı ev kiraları da. Ama Ankara, İstanbul,  İzmir  gibi büyük kentler için öyle mi?
210 lirayla nasıl geçinecekler? Zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamaz. Tamam, ailesinden bir miktar para gelenlere katkı sağlar ama ya hiç geliri olmayanlar? İşte onlar için başka bir formül bulunmalıdır. Hem de acilen. Ne olur, top yine Maliye'ye atılmasın! İstenirse çözüm bulunur.
Örneğin YURTKUR, bağış ve kesintilerden oluşan bir fon kurabilir. Şans oyunlarından maçlara, eğlence gelirlerinden yerel vergilere kadar birçok yeni kaynak sağlanabilir. Hatta fitre ve zekâtlar bile bu fona yönlendirilebilir. Çünkü gerçekten buna bile ihtiyacı olanlar var.
Üniversite açmak yetmiyor. O üniversitelerin en önemli unsuru olan öğrencileri de düşünmek gerekiyor.
Özetin özeti: Gençler için okul yıkanı değil ama burs vereni başımızda taşırız...
Abbas Güçlü/Milliyet


Geri Dön