ABD Türk inşaat firmalarıyla çalışmak istiyor!
Fernandez, bundan sonraki görüşmelerinde yenilenebilir enerji, ortak girişimler, inşaat projeleri, İstanbul’u dünya çapında finans merkezi yapmanın adımlarını konuşmak istediklerini belitti
ABD Dışişleri Bakanlığı ekonomi, enerji ve
ticari faaliyetlerden sorumlu Bakan Yardımcısı Jose W. Fernandez, Türkiye’nin
eczacılık sektöründe 1 milyar dolar yatırım çekebileceğini, ancak bu sektördeki
şirketlerin Türkiye’de şeffaf olmayan bir mevzuat gördüklerini kaydetti.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından
düzenlenen "Türkiye-ABD Ekonomik ve Ticari İşbirliği İmkanları" toplantısında
konuşan Fernandez, her iki ülke liderlerinin de, Türkiye-ABD ilişkilerinin bir
model ortaklık oluşturduğu konusunda mutabık olduğuna işaret ederek, bunun muğlak
ve hayali bir vizyon değil, realist bir değerlendirme olduğunu kaydetti.
Bununla birlikte ekonomik ve ticari ilişkilerin bu model ortaklığı henüz
tam olarak yansıtamadığına söyleyen Fernandez, geçen yıl iki ülke arasında dış
ticaretin yüzde 25 artış gösterdiğini, ancak Türkiye krizden daha hızlı çıktığı
için ABD’nin Türkiye’ye ihracatındaki artışın daha hızlı olduğunu, bunun da
Türkiye açısından endişe kaynağı olduğunu anlattı. Fernandez, ABD pazarının Türk
tarım ürünlerine açılması için süreci hızlandırma konusunda çalıştıklarını
kaydetti.
Fernandez, Türkiye ve ABD’nin G20 gibi uluslararası forumlarda kriz
sonrası düzenlemelere ilişkin birlikte çalıştığını anımsatarak, Türkiye’nin son
dönemdeki ekonomik başarısında 2001 sonrası attığı zor adımların etkisine işaret
etti. Fernandez, "Türkiye daha büyük ekonomik topluma dahil olma yönünde
kararlar aldı ve ileride bunların meyvelerini daha da çok alacaktır" dedi.
Stratejik ilişkilerin düzenleyici mevzuat çerçevesinde iş ortaklıklarını
teşvik etmesi gereğine dikkati çeken Fernandez, şöyle konuştu:
"Türkiye heyecan verici bir pazar ve ABD’li işadamları bu pazara girmek
istiyorlar ancak ekonomik ilişkimizi en üst seviyeye ulaştırmak için bazı mevzuat
konuları önemli ve işi etkiliyor. Bu yönde bir mevzuat çalışması, şu tedbirleri
içermeli: iş kurmayı, kapatmayı, yatırımı teşviki kolaylaştırmalı. Fikri mülkiyet
rejimini sağlamalı. Eczacılık, tarım, biyoteknolojide teşvikler sağlamalı ve
şeffaf olunmalı."
Türkiye’nin emeklilik fonlarını yurtdışında değerlendirmesi konusunda
Türkiye ile beraber çalışmak istediklerini, sigorta sektörünün Türkiye’ye 1
milyar dolardan fazla sermaye getirebileceğini dile getiren Fernandez, büyüyen
bir ekonomi olarak Türkiye’nin dünya çapında bir fikri mülkiyet sistemini hak
ettiğini söyledi.
-MEVZUAT ZORLUKLARI-
Fernandez, tarımsal biyoteknoloji ve eczacılık alanında mevcut mevzuatın
hala zorluk çıkardığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarımsal biyoteknoloji bir sihirli değnek değildir ancak doğru mevzuat
ve düzenleme ile Türkiye’nin ekonomik gelişmesini teşvik edebilir. Maliyeti
düşürücü etkisi olabilir. Aynısını eczacılık sektörü için de söyleyebiliriz.
Türkiye, eczacılık sektöründe 1 milyar dolar yatırım çekebilir. Ancak bu
sektördeki şirketlerin Türkiye’de şeffaf olmayan bir mevzuat görüyorlar."
Ekonomik ortaklık komisyonunda bir yandan masa üzerinde uzun zamandır
duran meseleleri çözmeye, diğer yandan da inovasyon, girişimcilik gibi yeni
konulara odaklanmaya çalıştıklarını belirten Fernandez, "Türkiye’nin ekonomik
gelişmesi ve büyümesi son 20 yılda çok çarpıcı. Geleceğiniz için çok daha
zorlayıcı hedeflere gidiyorsunuz. Ülkeyi büyük bir küresel ekonomik aktör ve
finans merkezi haline getiriyorsunuz" diye konuştu.
-YENİLENEBİLİR ENERJİ, İNŞAAT PROJELERİ...-
Fernandez, bundan sonraki görüşmelerinde yenilenebilir enerji, ortak
girişimler, inşaat projeleri, İstanbul’u dünya çapında finans merkezi yapmanın
adımlarını konuşmak istediklerini, ABD Eximbank’ı ve yurtdışı özel yatırımlar
şirketinin iki ülke arasında daha büyük ekonomik ilişkiler kurulmasına destek
olmak için çalıştığını anlattı.
Türkiye ve ABD’den inşaat firmalarının Sahra Afrika’sında altyapı
inşaatlarında birlikte çalışabileceğini söyleyen Fernandez, ABD’li şirketlerin
Türkiye’yi yeterince bilmediklerini vurguladı.
Bir sonraki ekonomik ortaklık komisyonu toplantısının 2-3 Mart 2011’de
Washington’da düzenleneceği bilgisini veren Fernandez, burada iki ülke
şirketlerini de bir araya getirmek istediklerini kaydetti.
-"ÇİFTE VERGİLENDİRME ANLAŞMASINA UZUN VADEDE BAKMAK GEREKEBİLİR"-
İstanbul’un finans merkezi olma potansiyelinin altını çizen
Fernandez,"Daha çok şirket sermayesi buraya çekilebilir. Firmalar, yatırımlarını
buraya kaydırmak isteyebilir" dedi.
Katılımcıların vizesiz seyahat imkanına ilişkin bir sorusu üzerine
Fernandez, vizelerin kalkması için karşılanması gereken bazı gereksinimler
bulunduğunu, bu konuda bir değişikliğin zor göründüğünü kaydetti.
Fernandez, bir soru üzerine de, "Çifte vergilendirme anlaşması
konusunda sorunlar yaşanıyor. Belki uzun vadede buna bakmamız gerekiyor. Ancak
kanunu ve anlaşmayı hemen değiştiririz diyemem" değerlendirmesinde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı ekonomi, enerji ve
ticari faaliyetlerden sorumlu Bakan Yardımcısı Jose W. Fernandez, Türkiye’nin
eczacılık sektöründe 1 milyar dolar yatırım çekebileceğini, ancak bu sektördeki
şirketlerin Türkiye’de şeffaf olmayan bir mevzuat gördüklerini kaydetti.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından
düzenlenen "Türkiye-ABD Ekonomik ve Ticari İşbirliği İmkanları" toplantısında
konuşan Fernandez, her iki ülke liderlerinin de, Türkiye-ABD ilişkilerinin bir
model ortaklık oluşturduğu konusunda mutabık olduğuna işaret ederek, bunun muğlak
ve hayali bir vizyon değil, realist bir değerlendirme olduğunu kaydetti.
Bununla birlikte ekonomik ve ticari ilişkilerin bu model ortaklığı henüz
tam olarak yansıtamadığına söyleyen Fernandez, geçen yıl iki ülke arasında dış
ticaretin yüzde 25 artış gösterdiğini, ancak Türkiye krizden daha hızlı çıktığı
için ABD’nin Türkiye’ye ihracatındaki artışın daha hızlı olduğunu, bunun da
Türkiye açısından endişe kaynağı olduğunu anlattı. Fernandez, ABD pazarının Türk
tarım ürünlerine açılması için süreci hızlandırma konusunda çalıştıklarını
kaydetti.
Fernandez, Türkiye ve ABD’nin G20 gibi uluslararası forumlarda kriz
sonrası düzenlemelere ilişkin birlikte çalıştığını anımsatarak, Türkiye’nin son
dönemdeki ekonomik başarısında 2001 sonrası attığı zor adımların etkisine işaret
etti. Fernandez, "Türkiye daha büyük ekonomik topluma dahil olma yönünde
kararlar aldı ve ileride bunların meyvelerini daha da çok alacaktır" dedi.
Stratejik ilişkilerin düzenleyici mevzuat çerçevesinde iş ortaklıklarını
teşvik etmesi gereğine dikkati çeken Fernandez, şöyle konuştu:
"Türkiye heyecan verici bir pazar ve ABD’li işadamları bu pazara girmek
istiyorlar ancak ekonomik ilişkimizi en üst seviyeye ulaştırmak için bazı mevzuat
konuları önemli ve işi etkiliyor. Bu yönde bir mevzuat çalışması, şu tedbirleri
içermeli: iş kurmayı, kapatmayı, yatırımı teşviki kolaylaştırmalı. Fikri mülkiyet
rejimini sağlamalı. Eczacılık, tarım, biyoteknolojide teşvikler sağlamalı ve
şeffaf olunmalı."
Türkiye’nin emeklilik fonlarını yurtdışında değerlendirmesi konusunda
Türkiye ile beraber çalışmak istediklerini, sigorta sektörünün Türkiye’ye 1
milyar dolardan fazla sermaye getirebileceğini dile getiren Fernandez, büyüyen
bir ekonomi olarak Türkiye’nin dünya çapında bir fikri mülkiyet sistemini hak
ettiğini söyledi.
AA