Abdül Batur'dan Zorlu Konak açıklaması!
İzmir Konak'ta Zorlu Holding’in olduğu bilinen Zorlu Konak projesinde ki gökdelenin yüksekliği ile ilgili yaşanan tartışmalar sıcaklığını koruyor. Konuya dair yaşanan son gelişmeler haberimizde...
İzmir Konak'ta Zorlu Holding’in olduğu bilinen gökdelenin yüksekliğiyle ilgili yaşanan tartışmalar devam ediyor. Egedesonsöz' de yer alan habere göre; Zorlu Holding’e ait gökdelenin yüksekliği için bir önceki Belediye Başkanı Sema Pektaş yönetiminde 146.5 metrelik ruhsat verilmişti. Konak Belediye Başkanı'nın değişmesinin ardından yönetime gelen Başkan Abdül Batur, Zorlu Holding ile de anlaşarak gökdelenin yüksekliğini, estetik kurul kararıyla 134 metreye indirildi. Verilen karar sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi' de sürece dahil oldu. Büyükşehir Belediyesi Kadifekale ‘Pagos Tepesi’ yüksekliğini esas alarak yüksekliğin 84 metrede olmasına karar verdi.
KARŞILIKLI İTİRAZLARDA BULUNDULAR
Sivil toplum kuruluşları, TMMOB'a bağlı odalar ile vatandaşlar geçen aylarda Konak Belediyesi’ne dilekçe verdi. Verilen dilekçede askıda olan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı projesi değişikliğine itirazda bulundu. Dilekçede , yapılan projeyle şehrin mimarı estetiğini kaybedeceği ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek ruhsatın kabul edilmemesi istedi.
Zorlu Holding’in inşaat şirketi olan Passtel A.Ş’ ise Konak Belediyesi’ne verdiği dilekçede kazanmış oldukları haklarını geri almak istediğini beyan etti. Şirket, “serbest yükseklik” uygulamasının geçerli olması ve ruhsatın kesildiği ilk yükseklik olan 146.5 metrenin geçerli olması talebinde bulundu.
KONAK BELEDİYESİ KARARI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NE BIRAKTI
Yapılan karşılıklı itirazlar Konak Belediyesi Meclisi İmar-Hukuk Komisyonunca değerlendirildi. İncelemeler ardından Konak Belediyesi’nin bir önceki yönetimin vermiş olduğu ‘134 metrelik’ ruhsatın kazanılmış bir hak olduğunu belirtti. Konu hakkında çekimser kalan komisyon son kararı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne bıraktı. Ocak ayında yapılacak olan olağan büyükşehir meclis oturumunda hazırlanan raporun gündeme taşınması bekleniyor.
‘BU İŞ MAHKEMEYE GİDER’
Yaşanan gelişmelerin ardından Egedesonsöz TV'ye konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur “Bizim meclisimiz öyle bir karar almadı. Büyükşehir Belediyesi bu kararı aldı. Onlar yanlış yere itiraz ettiler, Büyükşehir’e itiraz etmeleri gerekiyordu. Biz de Büyükşehir’e gönderdik. İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisinden geçen karar onaylanırsa aynen uygulayacağız. Başka yapacağımız bir şey yok. Ama karşı tarafında bir itirazı var, onlarında itirazı değerlendirilecek. Hukuki bir süreç çalışacak gibi geliyor. Bu iş yüzde yüz, garanti mahkemeye gider” dedi.
'KESİLMİŞ RUHSATI İPTAL ETME YETKİSİ YOK'
Ruhsatı iptal edilmesi için gerekçelerin olması gerektiğinin altını çizen Başkan Batur: “Masanın başında oturup bunun kararı doğru vermek lazım. Ruhsatı iptal et diye bir şey yok. Tadilat ruhsatı var zaten. Neticede biz
elimizde bulduğumuz bir olayı çözmeye çalışıyoruz. Bizden önce ruhsatları verilmiş, 2008 yılından bu yana planlamalara itirazlar olmuş, Büyükşehir yeniden plan yapmış, odalar itiraz etmiş... Bir süreç var. Bunun sonucunda da arsa sahibi davayı kazanmış. 2019’un Şubat ayında, seçimlere 1 ay kala Konak Belediyesi de ruhsatı vermiş. Bizim başından beri dediğimiz, ‘kentin siluetine uygun hale getireceğiz.’ Ruhsatını iptal edeceğiz diye cümlem oldu mu? En yüksek bina 131 metreyle Hilton’du. 156 metreden 131 metreye çektik. Mülk sahipleri kabul etmişti; Büyükşehir silüet dedi, komisyon indirdi. Neticede bir hak var. Bu hakkın kimin yararına kullanılacağına mahkeme karar verecek gibi gözüküyor. Kesilmiş ruhsatı iptal etme yetkisi yok. Yetki olması için de gerekçesi ve mahkeme kararı olması lazım. Hukukla çözülecek bir konu.” diye konuştu.
Verilen yükseklik kararının baştan beri doğru olmadığına değinen Batur sözlerine şu şekilde devam etti:
“Daha önce kent için odalar, ilçe belediyeler, Büyükşehir arasında ortak fikir oluşturulmuştu. Bu da; liman arkası ve Bayraklı’ya kadar uzanan bölge... Kentin başka bir yüksek bina yapmasına gerek yok. O bölgeler zaten yüksek bina olarak tüm odalarca, kamu kurumları ve belediyeler tarafından onaylanan bölge. O bölgelerde olması lazım. Bu aradan çıkan bir konu olmuş. Bana göre baştan beri doğru bir karar değildi.”