Acil yenilenmesi gereken 30 bin konut var!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ve 39 ilçenin belediye başkan adaylarıyla soruları yanıtladı.

Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; programda konuşan AK Parti Şişli Belediye Başkan Adayı Nihal Yıldırım, ilçesinin çözülmeyi bekleyen birçok probleminin olduğunu aktardı. 
Şişli'nin sosyal belediyecilik anlayışından da mahrum olduğunu kaydeden Yıldırım, bunları çözmeyi hedefleyin birçok projeye imza attıklarını kaydetti.

Yıldırım, "Vizyon projelerimizden birisi slim otopark projesi, Rumeli Caddesi'nde. Dört katlı bir otopark projemiz olacak. Bir düğme kadar yakın, insanlar araçlarını bırakabilecekler." ifadelerini kullandı. 
Paşa Mahallesi'nde dere ıslah projelerinin olduğunu aktaran Yıldırım, kadınların ürünlerinin sergilenebileceği bir alan da inşa edeceklerini söyledi. 

Piyalepaşa Bulvarı'nda da sahipsiz hayvanlar için bakım oteli kuracaklarını sözlerine ekleyen Yıldırım, "Sahanın teveccühü çok fazla." dedi. 
AK Parti Kadıköy Belediye Başkan Adayı Özgül Özkan Yavuz ise Kadıköy'ün İstanbul'un en köklü ilçelerinden birisi olmasına karşın 30 yıldır ilçe belediyesinden hizmet alamadığını savunarak, şunları kaydetti: 

"Kadıköy, 20 kilometrelik bandıyla bir kıyı kenti, bir kadın kenti, en İstanbullu ilçe, İstanbulluluğun yüksek olduğu bir yer, aslında bütçesine de baktığınızda en yüksek ikinci bütçeyi kullanan ilçe. Maalesef buna rağmen yağmur suyu kanallarının dahi olmadığı bir ilçe. Bizim çok sonradan, çeperde kurulan, İstanbul'a sonradan eklenen ilçelerimiz, AK Partimizin belediyecilik çalışmaları sayesinde bugün teknoloji, inovasyon ve akıllı kentler konuşabiliyorken biz olmayan kaldırımları, olmayan otoparkları ve sokakların halini konuşmak zorunda kalıyoruz. İnşallah Cumhuriyet Halk Partisine oy veren komşularımız da benim açıklamış olduğum 66 projeyi son derece benimsediler." 

Kendisinin de bir şehir plancısı olduğunu ve 23 yıl hizmet etmek içinde olduğunu söyleyen Yavuz, "Kazandığım tecrübeyi AK Partimizin gönül belediyeciliğiyle Kadıköy'ü tanıştırma zamanı geldiğini düşünüyorum. İnsanlar hizmetsizlikten bunalmış durumdalar. Buna rağmen Kadıköy'e en büyük yatırımları Büyükşehir Belediyemiz yapıyor. Benim iddiam Büyükşehir Belediyemiz 1 hafta Kadıköy'e gelmese Kadıköy'de neler neler olur." ifadelerini kullandı.

Yavuz, AK Parti'nin öncülüğündeki hizmetlerle ulaşım açısından en şanslı ilçenin Kadıköy olduğunu söyledi.

- "Kadınlarımızın ve çocuklarımızın yüzü gülerse herkesin yüzü gülecektir" 

AK Parti Sancaktepe Belediye Başkan Adayı Şeyma Döğücü ise herkesle görüşerek ihtiyaçları belirlediklerini ve buna yönelik projeler oluşturduklarını belirterek, şu açıklamalarda bulundu.
"Hanımlarımızın isteklerine de biraz daha çok dikkat ettik. Çünkü inanıyoruz ki toplumda kadınlarımızın ve çocuklarımızın yüzü gülerse herkesin yüzü gülecektir. Bu anlamda da projelerimizi öncelikli olarak onlara yönelik belirledik. Bir alışveriş caddesi düşünüyoruz. Farklı ilçelere gitmekten şikayetçi hanımlarımız. Bu anlamda bizim Atatürk Caddemiz var, Yenidoğan'dan Sarıgazi'ye uzanan geniş bir caddemiz. Oraya inşallah firmaları getirerek, tretuvar ve ışıklandırma çalışmalarını yaparak, hatta ortasına nostaljik bir tramvay da dahil ederek güzel bir alışveriş merkezi oluşturacağız. Sancaktepemizin en büyük şansı, sizlerin Şehir Hastanesini oraya öngörmeniz. Bizim için çok büyük bir şans. Hem istihdam hem trafik akslarının kullanımı ve gelişmesi anlamında hem de ilçemizin ticari anlamda gelişmesine çok büyük katkısı olacak. 4 bin 200 yataklı büyük bir devasa proje." 
Binali Yıldırım'ın "Akıllı Şehir" projesinin merkezinin de Sancaktepe olacağını aktaran Döğücü, bunun da büyük bir kazanım olduğunu belirterek, "Metromuzun da müjdesini verdiler, Yıldırım hızıyla devam ettirecekler ve ulaşımımıza da büyük katkısı olacak inşallah. Metromuz Tuzla'ya kadar uzanacak, içeriden de giden bir hattımız var. İlçenin ulaşımı anlamında büyük katkıları olacak. Genç nüfusumuz fazla. Üreten gençlik olsun istiyoruz ve onlara inovasyon merkezi oluşturacağız." şeklinde konuştu. 

Gençleri desteklemek için ofisler oluşturacaklarını dile getiren Döğücü, "Spor merkezlerimiz zaten var ama daha ufak ve ulaşılabilir alanlara spor tesisleri, kapalı park alanlarına da çok ihtiyacımız var." dedi.

- "Çok konuşulan bir mesele olmuş" 

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, katıldığı "Vapurda Çay-Simit" programının gördüğü ilginin hatırlatılması üzerine, "Gençler, sosyal medyada bunu capsler yaparak o kadar eğlenceli hale getirmişler ki çok konuşulan bir mesele olmuş. Biz ne kadar gayret etsek, o kadar yaygın iletişimi kuramazdık. Ben o bakımdan gençlere 'benim kankam olur musunuz?' diyorum." ifadelerini kullandı. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunun üzerine "Sayın Bahçeli de bizim birbirimizle kanka olduğumuzu söyledi. O bakımdan prim yaptı yani. Ondan sonra da bana 'kanka ne demek?' diye sordular. Biz de 'kanka kan kardeşidir' dedik." açıklamasında bulundu. 

Cumhur İttifakı Beşiktaş Belediye Başkan Adayı Serkan Toper de Beşiktaş'ın 15 yıldır, belediyecilik konusunda hak ettiği yönetimi göremediğini belirterek, problemlerini anlattı.

Beşiktaş'ta otopark probleminin dışında kentsel dönüşüm beklentisinin olduğunu sözlerine ekleyen Toper, "Biz turizm kentinden bahsediyoruz, sahada teyzeden fırça yiyoruz. 2019'da Beşiktaş'ı getirdikleri hal bu. 20 bin araçlı zemin altı otopark projemizi Başkanımız Binali Yıldırım Bey ile hayata geçireceğiz. Kentsel dönüşüm noktasında, merkezi yönetim ve büyükşehirimizle koordineli şekilde Beşiktaş'ın dokusuna uygun kentsel dönüşümü hayata geçirmeyi planlıyoruz." diye konuştu.

- "Marka kent olabilme potansiyeline sahip" 

Cumhur İttifakı Silivri Belediye Başkan Adayı Volkan Yılmaz ise omzuna yüklenen manevi yükün ne kadar ağır olduğunu bildiğini ama bu yükü taşıyacak güçte, azim ve kararlılıkta olduğunu ifade etti.

Silivri'nin sorunlarının büyük olduğunu kaydeden Yılmaz, "Silivri, İstanbul'un batıya açılan kapısı, marka kent olabilme potansiyellerinin tamamına sahip. 42 kilometre sahil, tarihi doku, verimli araziler, organik tarımın yapılabilmesi, hayvancılığın geliştirilebilmesi için uygun alanlar, termal sular... Bu potansiyeli görmezden gelmek gerçekten Silivri'den kaçmakla eş değer. Biz, Silivri'ye dokunarak, kaçmadan Silivri'nin yanında olarak, insanların dinlenebilecekleri, dönüşte organik ürünlerini alabileceği bir marka kent yapabilmek için yola çıktık." dedi.

Binali Yıldırım, İstanbul için yapmayı planladığı projelerine ilişkin soru üzerine, şu cevabı verdi: 
"Büyükşehir Belediye Başkanının asli görevi, koordinasyon. 39 ilçe var, hepsi bu şehrin içinde. Bunlara ilçe demek de yanlış. Bazı ilçeler var, büyükşehirlerden büyük. Esenyurt, Küçükçekmece, bunlar ilk 30 büyükşehir içinde 25, 26. sıralara geliyor. 3 ilçemiz dışında Çatalca, Şile, Adalar'ı çıkarsak her biri bir Anadolu şehrinin en az iki, üç katı ilçeler. Büyük ölçekli şehrin tamamını ilgilendiren projeler var, bunları Büyükşehir yapacak. Ama bu koordinasyonu bütün ilçelerle yapması lazım. Biz, bu kampanyanın başladığı ilk günlerde 10 gün oturduk bütün ilçelerle teknik düzeyde çalıştık, hangi projeler öncelikli olmalı bunları ele aldık. Bir de mükerrer iş olmasın diye çok dikkat ettik."

Vatandaşı üzmemek gerektiğini dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Vatandaşımızı üzen bizi de üzer. Seçildikten sonra hep birlikte vatandaşıyla bütünleşen bir belediyecilik anlayışını ortaya koymamız lazım. Vatandaşın kapısını bizim çalmamız lazım, vatandaşın bizim kapımızı çalmasına dahi fırsat vermemek gerekir. Hatta gerekirse bununla ilgili ekipler kurmak lazım. Bu noktada eğer muhtarları iyi bir aracı yapabilirsek muhtarlar sayesinde o mahallede sıkıntı nedir, dert nedir öğrenerek, üzerine gitmek gerekiyor. Bu anlamda halkımızı pazar günkü demokrasi şölenine davet ediyorum. Sandıkları aman ihmal etmesinler, muhakkak oy kullanmaya gitsinler. Seçime katılmaya ve sandıklara sahip çıkmaya çağırıyorum. Birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirecek bir seçimden çıkalım diyorum." 

- Yıldırım: "Vaadimiz katlanılabilir, akan bir trafik"

Binali Yıldırım ise ilçelere anlamlar yükleyerek ilçe bazında projeler hazırladıkları belirterek, bu şekilde cazibelerinin artırılması için projelere başlayacaklarını ifade etti.

İstanbul'da sahaya indiklerinde karşılarına çıkan ilk problemin ulaşım ve trafik olduğunu dile getiren Yıldırım, "İlk çıkan ulaşım ve trafik çilesi, ikincisi otopark, üçüncüsü yeşil alan ihtiyacı, dördüncüsü depremsel kentsel dönüşüm ve daha sonra da engellilerle ilgili şehrin altyapısının iyileştirilmesinden tutun, hayvanların rehabilitasyonuna varıncaya kadar, yaşlılarla, meslek edindirme ve kreşle ilgili birçok ihtiyaç önümüzde belli. Öncelikle trafik ve ulaşımla ilgili 5 yıllık bir plan var. Aslında sizin başlattığınız. Raylı sistem... 45 kilometre daha da tamamlanmamış. Şu anda 233 kilometredeyiz. 12 Mart'ta banliyö hattı eski adıyla. Yeni adı Marmaray'ı huzurlarınızda açtık. 5,5 milyon İstanbullu kullandı. Ne kadar büyük bir yük aldığını anlatmak istiyorum. Bu nereden geldi. Metrobüsün o yoğun saatlerdeki sıkışıklığını belirli ölçüde azalttı. Metrobüs için de iyileştirme projelerimiz var. UIaşımla ilgili vaadimiz katlanılabilir, akan bir trafik." ifadelerini kullandı.

244 bin araçlık otoparkların hizmete alınacağını sözlerine ekleyen Yıldırım, otoparkının olmadığı hiçbir inşaatın yapılamayacağını açıkladı.

- İstanbul 4.0 belediyeciliği 

İstanbul'da depremin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu söyleyen Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: 
"Birinci derecede yenilenmesi gereken 30 bin konut var. Hatta bunun 50 bine kadar da çıkabileceği söyleniyor. Bunun tam bir tespitini bir daha gözden geçireceğiz. Bunlarla ilgili seçim beyannamesinde yatay mimariyi esas alan bütün sosyal alanlarını da içeren adasal bazda dönüşümü, rızayı da önemseyerek, gerçekleştirmemiz gerekiyor. Cumhurbaşkanım bundan 25 yıl önce İstanbul'da belediye başkanı oldunuz ve İstanbul'u ayağa kaldırdınız. Bunu herkes biliyor. Gençler bilmeyebilir. Onların anneleri ve babaları biliyor. O zaman İstanbul'da çamur, çukur, çöp, susuzluk, hava kirliliği. Bunların halledilmesinden başka bir şey istenmiyordu. Bunlar halledildi. Bugün konuşan yok. Sonra sosyal belediyecilik diye bir kavram geldi. Sadece yol ve kaldırım yapmak değil insanların gönlüne girmek, sıkıntılarını paylaşmak ve çözüm üretmek... Biz sizin başlattığınız ilk belediyeciliği İstanbul 1.0 diye tanımlıyoruz. Ondan sonra İstanbul 2.0, 3.0 da İstanbul dünya şehrine çok büyük projeler yaptık. Sizin liderliğinizde yedi tepeli İstanbul'a 7 büyük eser yaptık. Marmaray, Avrasya Tüneli, hızlı tren, İstanbul-İzmir otoyolu, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı... Buna ilave olarak 3. çevreyolu. Bunları İstanbul'a kazandırdık. Şimdi İstanbul 4.0 diye çıktık. Burada ulaşımla ilgili sorunu ulaşılabilir şekilde çözmek, otoparkla ilgili sorunu hafifletmek, yeşil alan miktarını yüzde 50 artırmak. 20 deresi var İstanbul'un. Bunları tekrar ihya ederek, maviyle yeşili buluşturacağız. Bunları da yatay olarak şehir parklarına, millet bahçeleri, semt ve mahalle parklarıyla birleştirmek suretiyle 37 milyon 500 bin metrekare yeni yeşil alan kazandıracağız. 7 bin 600 stadyum büyüklüğünde yeşil alan kazandıracağız. Böylece İstanbul daha farklı hale gelecek." 

Binali Yıldırım, İstanbul'un daha yeşil olacağını ve akıllı şehirciliğin hayata geçirileceğini dile getirdi. 

İstanbul'un milli gelir içindeki payının yüzde 30 olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Parasal olarak 232 milyar dolar. 5 yıl içinde bunu 300 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. 5 yıl içinde en az 500 bin İstanbullu iş, aş sahibi olacak. Şehre yapılacak yatırmalarla bunu sağlayacağız, bütün detaylarını çalıştık. Ayrıca İstanbul'un ihracatını 125 milyar dolara çıkaracağız. İstanbul 5 yıl içinde Avrupa şehirleri içinde 10. büyük ekonomisi olacak. Bütün bunların yapılması için önce altyapı ile işe başlayacağız. İstanbul, Türkiye'nin vergi gelirlerinin yarısını topluyor. Biz hizmette siyaseti asla yapmadık. Biz söyleyeceğimizi söyledik, hazırlığımız yaptık." açıklamasında bulundu.

AK Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Mevlüt Uysal, özelikle yerli turistlerin hafta sonu akın ettiği ilçenin, bir turizm merkezine dönüştürülmesine yönelik bir projenin olup olmadığına ilişkin soru üzerine, Büyükçekmece'nin gölü, koyu ve sahiliyle İstanbul'un güzel bir ilçesi olduğunu kaydettti.

Büyükçekmece'den 3. Havalimanı'na, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne ulaşmanın çok kolay olduğunu, ayrıca TÜYAP'ın da bu ilçede bulunduğunu hatırlatan Uysal, "Bir taraftan baktığımız zaman göl, diğer taraftan baktığımız zaman deniz... Yamaçlara kurulmuş evler, İstanbul'un en güzel ilçesi. Fakat maalesef şu anda hem Büyükçekmece Gölü'nün etrafında yeşil olması gereken alanlar, gerekse sahiller çok perişan." diye konuştu.

Ayrıca Büyükçekmece Gölü ile deniz arasında bir gölün daha bulunduğunu sözlerine ekleyen Uysal, orasının da bir kültür merkezi olarak işlenirse, Büyükçekmece'nin İstanbul'un en önemli turizm merkezine dönüştürülebileceğinin altını çizdi.

İstanbul'da yatay mimarinin en güzel örneğinin Büyükçekmece'de olabileceğini kaydeden Uysal, "İstanbul'un belki Adalar gibi belki Sarıyer, Beykoz, Boğaz kenarı gibi en güzel turizm merkezi haline dönüşebilir." şeklinde konuştu. 

- "Mağdur edenlere karşı seyirci kalmayacağız"

AK Parti Esenyurt Belediye Başkan Adayı Azmi Ekinci de 891 bin nüfusa sahip ilçede 3 bin civarında fabrikanın bulunduğunu ve bu fabrikaların nitelikli eleman konusunda sıkıntı yaşadıklarının altını çizdi.

Ekinci, ev hanımlarının da meslek edinmelerine yönelik kursların açılacağını, onların el işi ürünlerini satabilecekleri tarihi mimari özellikler taşıyan çarşılar inşa edeceklerini sözlerine ekledi.

Konut mağdurlarına ilişkin sorunu hakkında konuşan Ekinci, "Bu konuyu Sayın Binali Bey ile de istişare ettik. Bundan sonraki süreçte, mağdur edenlere karşı seyirci kalmayacağız. Mağdurun yanında olmak durumundayız. Bundan sonraki süreçte, mahkemeye düşmüş olan hususların daha hızlı karara bağlanması noktasında gerekli belge ve bilginin temini için destek olacağız." diye konuştu.

AK Parti Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Köken ise inanç turizmi kapsamında gelen insanların 15-20 dakika içinde ilçeden ayrıldıklarını söyledi.

İlçeyi ziyarete gelen vatandaşların hem otopark sorunu hem de farklı bir etkinlik olmadığı için ilçede oyalanamadığını sözlerine ekleyen Köken, "Feshane'yi, Pierre Loti'yi hem de Rami Kışlası'ndaki milli kütüphaneyi hayata geçirdiğimizde, dört aksı birleştirdiğimizde, insanların belki bir gece de kalmasını sağladığımızda, Eyüpsultan civarındaki esnafımızın bundan yararlanacağına inanıyorum." diye konuştu. 

Alibeyköy bölgesinin çok ciddi tapu, otopark ve trafik sorununun bulunduğunu aktaran Köken, "Eyüpsultan'dan ilk defa tramvay ve metro geçecek. Önümüzdeki 6-7 ay içinde hayata geçtiğinde, ilçeye gelişlerde metro ve tramvay tercihi daha çok yapılacağından otopark sayısı azalmış olacak." açıklamasında bulundu:

- "Rami Kışlası cazibe merkezi oluşturacak"

Eyüpsultan'da Rami Kışlası Projesinin devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Rami Kışlası'nın bitişi, özellikle gençliğin oraya kaymasını sağlayacak, 6 milyon cilt eserin burada olması sağlanacak. İstanbul'un ve Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olacak. Bunun içinde mücellit, müzehhip ve hattatlara yönelik yerler de olacağı için Rami Kışlası cazibe merkezi, çekim alanı oluşturacak. Feshane de elden geçmesi suretiyle onun da oradaki işlevi farklı olacak. Özellikle Haliç Köprüsü'nün altındaki park olayı benim aklıma Londra'yı getirdi. Londra merkeze malum girilemez. Belli bir yerde onların park etme olayı var ya da yüksek para verip o şekilde merkeze girebiliyorsun. Benzer bir uygulamanın burada yapılması da Eyüpsultan'ın hassasiyeti noktasında çok ciddi adımların atılmasına vesile olabilir." 

Pierre Loti'nin yapımının, kendisinin belediye başkanlığı döneminde olduğunu sözlerine ekleyen Erdoğan, "Oranın elden geçirilmesi Pierre Loti'nin önemini arttıracaktır. Dünyada zaten Pierre Loti biliniyor, tanınıyor. Bu çok önemli ama tabii bilinmesi, tanınması önemli değil başkan adayımızın da ifade ettiği gibi oralarda otellerin belli yerlerde olması, hele de yatay mimariyle olması orada çok daha farklı bir cazibeyi meydana getirecektir." dedi.

- Fatih'e 10 bin araçlık otopark

AK Parti Fatih Belediye Başkan Adayı Fatih Ergün de her ilçede olduğu gibi metropol bir ilçe olduğu için Fatih'in de büyük bir otopark sorunun olduğunu, ilçeye 10 bin araçlık otopark kazandıracaklarını söyledi.

Fatih'te otopark sorununu hayatı etkileyen bir unsur olmaktan çıkaracaklarını dile getiren Ergün, "Fatih'i aşağı çeken birkaç bölgemiz var. Tarihi surların iç tarafında, Yedikule'den Topkapı'ya kadar gelen bir alanımız var. Bu alan yapı yasaklı alan olmasına rağmen, 1950'li yıllardan itibaren tabiri caizse çöküntü alanı diyebileceğimiz unsurlar oluyor. İnşallah yeni vizyon çerçevesinde Yedikule Zindanları'ndan başlayarak, Topkapı'ya kadar 4,5 kilometrelik hattın kesintisiz olarak Millet Bahçesi olması... En düşük yeri 20 metre, genişleyen yer 200 metreye varan alanlar var. Burayı inşallah bisiklet yolu, yürüyüş yoluna dönüştüreceğiz. İnanıyoruz ki turizm için de yeni bir destinasyon olacak." açıklamasında bulundu.

Süleymaniye'nin, tarihin önemli mekanı olmasına rağmen son dönemde kafeleriyle gündeme geldiğini söyleyen Ergün, "Süleymaniye Medreseleri şu anda İbn Haldun Üniversitesi tarafından yüksek lisans ve doktora öğrencilerine açıldı. Bu vizyon çerçevesinde FETÖ'den alınan Çemberlitaş Kültür Merkezi, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından örnek olacak bir projeye dönüştürüldü." diye konuştu.

- "Tarihi ve ahşap konutlar yenilenecek" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleymaniye'nin çevresinde Katarlılarla birlikte KİPTAŞ'ın attığı bir adım olduğunu hatırlatarak, "Tarihi ve ahşap konutların hepsi yenilenecek, aslına uygun olarak. Onlar bittiği zaman Süleymaniye'nin çevresi, Esnaf Hastanesi, üniversiteye kadar olan o bölge çok farklı bir konum arz edecek." açıklamasında bulundu.

Yeni Zelanda’da camilere yapılan terör saldırısı hatırlatılarak yöneltilen "Herkes merak ediyor, Ayasofya’da inşallah Cumhurbaşkanımız cemaatle ne zaman namaz kılacak?" sorusu üzerine, Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Tabii soruyu oradan sorarsanız farklı cevap var. Şimdi önce tabii Ayasofya müze midir, cami midir? Önce bunu çözmemiz lazım. Bakın müze statüsünü Ayasofya yeni kazanmıştır. Çok eski değil. Önce bir defa Ayasofya'yı o asli künyesine sokmamız lazım. Nedir? Camidir. Bunu bir defa bir halletmemiz lazım. Bir diğeri diyorlar ki işte 'Sultanahmet'e ücretsiz giriliyor ama Ayasofya'ya müze statüsünde olduğu için ücretli giriliyor.' Biz dedik ki bu halledilir. Onun için Ayasofya'ya da ücretsiz girmeyi sağlamamız, içeride ciddi bazı mimari müdahalelerin yapılması lazım. Bu mimari müdahaleden kastım yani bu girişlerin daha rahat olabilmesi için zemin yoklamalarının falan yapılması ve zemin yoklamalarıyla birlikte de oradaki manevi havayı aslına rücu ettirecek bir adımın atılması lazım. Bunun için seçimden sonra dedik biz bunu oturup çalışalım ve ondan sonra da yasal anlamdaki adımları bir defa atalım ve bu adımları atmak suretiyle de burayı artık Ayasofya Müzesi değil Ayasofya Camii olarak bir defa devreye sokalım. İbadete açılma safhasıyla ilgili olarak da yol haritamızı, planlamamızı ona göre daha sonra yapalım dedik ve inşallah bu süreci de bu şekilde yürüteceğiz."