Adana'da petrol istasyonu yapımında rüşvet!

 İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan  Adana  Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aytaç Durak’ın ihbarı sonucu,
 petrol istasyonu yapımı konusunda "rüşvet almak ve vermek" iddiasıyla haklarında dava açılan meclis üyesi ve firma temsilcisinin yargılanmasına devam edildi.
         Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, petrol istasyonuyla ilgili
 imar değişikliği için rüşvet aldığı iddiasıyla 12 yıla kadar hapis cezası
 istemiyle hakkında dava açılan Adana Büyükşehir Belediyesinin CHP’li Meclis Üyesi
 tutuksuz sanık Mehmet Esendemir hazır bulundu. Rüşvet verdiği öne sürülen firma
 temsilcisi tutuksuz sanık Fatma Arzu Yeniçeri ise duruşmaya katılmadı.
         Sanık Mehmet Esendemir, suçlamaları kabul etmeyerek o tarihte imar
 komisyonu üyesi olmadığını söyledi.
         Petrol istasyonu yapımıyla ilgili olarak, tutuksuz sanık Fatma Arzu
 Yeniçeri’nin kendisini aradığını belirten sanık Mehmet Esendemir, savunmasını
 şöyle sürdürdü:
         "Fatma Arzu Yeniçeri’ye, görüşmemiz sırasında, petrol istasyonunun
 yapımıyla ilgili imar değişikliğine ilişkin dosyanın onaylanması konusunda
 yapabileceğimiz bir durum olmadığını söyledim. Ben rüşvet almadım. Bu iddiaya
 ilişkin telefon kaydı dinlemesinde ben de bulundum. Görevden alınan Aytaç Durak’ı
 da bu konuda uyardım. Bu uyarmam nedeniyle hakkımda dava açıldığını sanıyorum.
 Gazeteci kimliğimle bu olayın üzerine gittiğim için bu iftirayı bana atmış
 olabilirler."
         Duruşmada tanık olarak dinlenen Meclis Üyesi Mustafa Tuncel de, sanık
 Fatma Arzu Yeniçeri’nin, petrol istasyonu yapımıyla ilgili rüşvet olarak para
 verip vermediği konusunda bilgisinin olmadığını söyledi.
         Yeniçeri’nin kendisini telefonla arayarak petrol istasyonu yapımıyla
 ilgili olarak yardım istediğini belirten Tuncel, "Bu kişi belediyeye geldi ve
 görüştük. Bana, kendilerinin petrol istasyonu yapmak istedikleri yer ile
 yakındaki başka bir petrol istasyonu arasında 970 metre mesafe bulunduğunu
 ilişkin tespit yaptırıldığını söyledi. Ancak kendi tespitlerine göre aradaki
 mesafenin imar değişikliğine uygun olduğunu anlattı. Ben de gelen evraktaki
 mesafe tespitine göre dosyanın mecliste görüşülebileceğini söyledim" dedi.
         Meclisteki görüşmede her iki petrol istasyonu arasındaki mesafenin uygun
 olduğunun saptanması üzerine, talebin kabul gördüğünü belirten Mustafa Tuncel,
 sanık Fatma Arzu Yeniçeri’nin rüşvet teklif ettiği ve verdiğini görmediğini
 savundu.
         Tanık Meclis Üyesi Bekir Sıtkı Özer de, söz konusu petrol istasyonuyla
 ilgili imar değişikliği talebinin Seyhan Belediyesi’nden Büyükşehir Belediyesi’ne
 geldiğini söyledi.
         Yeniçeri’nin kendisini arayarak bu konuda yardım istediğini anlatan Bekir
 Sıtkı Özer, ifadesini şöyle sürdürdü:
         "Fatma Arzu Yeniçeri’ye bu konuda sorun olmadığını söyledim. Fatma Arzu
 Yeniçeri daha sonra kendisinden imar değişikliğiyle ilgili olarak para talep
 edildiğini anlattı ve bu iddiasına ilişkin telefon görüşmesi kaydını dinletti.
 Ben kendisine bu konuda hiç kimseye bir kuruş vermemesini istedim. Gidip kurulmak
 istenen petrol istasyonunun yerini inceledim ve ölçüm yaptım. Diğer petrol
 istasyonu ile aradaki mesafe ile okul ve yerleşim yeri konusunda sıkıntı yoktu.
 Yeniçeri’nin iddiasına ilişkin olarak diğer meclis üyesi arkadaşları uyardım. Bu
 dosya kabul edildikten 8-9 ay sonra da söz konusu iddia gündeme geldi. Aytaç
 Durak bu iddiaya ilişkin mecliste şov yaptı."
         Mahkeme heyeti, duruşmayı, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni
 Aldırmaz’ın dinlenmesine karar vererek erteledi.
         -FATMA ARZU YENİÇERİ’NİN SAVUNMASI-
         Daha önceki duruşmaya katılan ve suçlamayı kabul etmeyen sanık Yeniçeri
 ise şu savunmayı yapmıştı:
         "Ses kaydının bulunduğu telefonumu, Cumhuriyet Savcılığına vermesi için
 Durak’a teslim ettim. Çünkü Esendemir beni tehdit ediyordu ve korkuyordum. İddia
 edildiği gibi rüşvet vermedim. Böyle büyük bir parayı verecek gücüm de yok.
         Esendemir beni 4 ay boyunca bazen günde 10-15 kere arayarak, dosyayı
 meclisten geçirme karşılığında para istediğini belirtip, taciz etti. ’Bu dosyayı
 geçirmek istiyorsan, patronlarınla görüşeceksin, bir şeyler vermelerini
 sağlayacaksın. Arkadaşlar böyle istiyor. Yoksa bu dosyayı unut’ dedi. Diğer bazı
 meclis üyelerinin isimlerini veriyordu ama onların bu olaydan haberi bile yoktu.
 Israrla aradı. Hatta ’çocuğumun gözleri kör, karım kanser’ şeklinde acındırarak
 da konuşuyordu. 650 bin dolardan zamanla 260 bin dolara düştü. Bu durumu diğer
 meclis üyelerine ve şirketimin patronuna ilettiğimde, bana inanmadılar. Patronum
 parayı benim istediğimi düşünerek, ’paraya ihtiyacın varsa vereyim’ dedi. Durumu
 kanıtlamak için ses kaydı aldım. Durak da benzeri duyumları kendisinin de
 aldığını belirtip, kaydın bulunduğu telefonu istedi. Cumhuriyet Savcılığına
 teslim etmesi şartıyla verdim."
         Sanıklar hakkında Aytaç Durak’ın ihbarı üzerine yaklaşık 6 ay önce
 Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 12 yıla kadar
 hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmış ve dava açılmıştı.
AA