03 / 05 / 2024

Ahi Çelebi Camisinin çevre düzenlemesi yıl sonunda bitiyor!

Ahi Çelebi Camisinin çevre düzenlemesi yıl sonunda bitiyor!

Evliya Çelebinin seyahatine başlamasına vesile olan mübarek rüyayı gördüğü Ahi Çelebi Camisinin çevre düzenlemesinin ve sel baskınlarına son verecek drenaj çalışmasının yılsonunda tamamlanacak



Evliya Çelebinin seyahatine başlamasına vesile olan mübarek rüyayı gördüğü Ahi Çelebi Camisinin çevre düzenlemesinin ve sel baskınlarına son verecek drenaj çalışmasının yılsonunda tamamlanacağını açıklayan Başkan Topbaş, tarihi eserlerin ihyasına özel önem verdiklerini kaydetti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile birlikte Eminönündeki Ahi Çelebi Cami Yakın Çevresi ve Kıyı Düzenleme Projesini yerinde inceleyecek, basın mensuplarını bilgilendirdi. Bilgilendirme toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Abdurrahman Uçak da hazır bulundu.

Tarihi eserler hummalı bir çalışmayla ihya ediliyor

Toplantıda konuşan Başkan Kadir Topbaş, İstanbulun 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyayı 2 bin 700 yıl yöneten bir şehir olduğunu belirterek, 8 bin 500 yıllık yerleşim tarihine sahip İstanbulda Altınşehir Mağaralarında da 15 bin yıl öncesinden izlerin bulunduğunu söyledi. Kıtaların ve medeniyetlerin buluştuğu İstanbulun bu muhteşem tarihi mirasının sorumluluğunu taşıdıklarını vurgulayan Başkan Topbaş, şöyle konuştu;

Bu sorumlulukla değerlerimizi koruyarak gelecek kuşaklara aktarıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak biz, ayrıca Hükümetimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Valiliğimiz, İl Özel İdaremiz, ilçe belediyelerimiz tarihi eserlerin restorasyonu için İstanbul ağırlıklı olmak üzere Türkiye genelinde hummalı bir çalışma yapıyor. Mazisi 1500lü yıllara dayanan Ahi Çelebi Caminin restorasyonu bir hayırsever tarafından yapıldı ve bugünkü güzel haline geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak biz de daha önce defalarca sel baskınına uğrayan ve kayma riski taşıyan caminin kıyı ve çevre düzenlemesine başladık. Çalışmalar yılsonunda tamamlanacak.

Şefaatin ve seyahatin camisi

Evliya Çelebinin seyahatine başlamasına vesile olan rüyayı gördüğü çok önemli bir eser. Evliya Çelebinin ibadet ederken uyku ve uyanıklık arasında Resulü Ekrem Efendimizi görerek, Şefaat Ya Rasulallah diyeceği yerde dili sürçerek Seyahat Ya Resullah dediği ve Efendimizin duasını aldığı camidir burası diyen Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü;

Yani meşhur seyahatnamesine başladığı yerdir bu cami. Böyle bir caminin yakın çevresinin düzenlenmesi çok önemli. Hemen sahilde de turizm amaçlı çalışan tekneler var. Yurtdışından gelen insanların görüp geçtiği bu yerlerin bize yakışır hale gelmesi gerekiyor. Bu nedenle sahilde de bir düzenleme çalışması başlattık. Zaman içinde dolgular, yolların yükselmesi gibi sebeplerle maalesef Ahi Çelebi Cami yağmur sularının tehdidi altında kalmış durumda. Zaman zaman seller basmış ve cami onarımlardan sonra bile sular altında kalmış. Şimdi biz böyle güzel bir eserin bir daha böyle bir tehdidi yaşamaması için drenaj çalışması yapmaktayız. Böylece zemindeki yağmursuyu camiye ulaşmadan alınacak ve bu eseri artık seller basmayacak. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum.

Düzenlemeyle Türk misafirperverliği daha iyi yansıyacak

Şu anda Ahi Çelebi Caminin yakın çevresindeki 25 bin metrekarelik bir alanın çevre düzenlemesini yaptıklarını, bunun 17 bin metrekaresini yeşil alan, 8 bin metrekaresini sert zeminli yürüme alanı olarak düzenlediklerini anlatan Başkan Kadir Topbaş, Yüklenici firmaya başarılar diliyorum ve caminin alttan ısıtmasını yapacakları için de teşekkür ediyorum. Bu güzel bir hayır, Allah kabul etsin. Milletçe nerede bir eksik görürsek ecdadımızın yaptığı gibi oraya el uzatmak, katkı sunmak zorundayız. Bizden önceki nesilden devraldığımız bu şehri gelecek kuşaklara adam gibi yaşanır bir hale getirerek devretmek zorundayız dedi.

Çalışma kapsamında sahil ve rıhtım düzenlemesi de yaptıklarına dikkat çeken Kadir Topbaş, bundan sonra burada çalışan teknelerin daha rahat hizmet verebileceğini, gelen turist ve yayaların sıkıntı çekmeyeceğini ifade eden Topbaş, Bu bölgedeki kot farkları da kaldırılarak gördüğünüz gibi İstanbula yakışır bir çevre ve sahil düzenlemesi yapılacak. Bu inşaat kapsamında düzenli bir otopark da yapılarak İSPARK tarafından işletilecek. Bu bölge toparlanarak salaş görüntüden kurtarılacak. Vatandaşlarımız ve turistler buraya rahatlıkla gelip teknelere binerek İstanbulu gezebilecek. Umuyorum ki tekne sahipleri de güzel bir rıhtımda müşterilerini ağırlamaktan memnuniyet duyacaklar. Teknelerin hizmet kalitesi de yükselecek. Bizim millet olarak dünyaya tanıtan misafirperverliğimiz buradan her yönüyle dünyaya yansıyacak diye konuştu.

Küçük Ayasofyayı ibadete açmak bize nasip oldu

Göreve gelir gelmez yaptıkları en önemli çalışmalardan birinin Küçük Ayasofya Caminin ihyası ve çevre düzenlemesini yaptıklarının altını çizen Başkan Topbaş, şunları kaydetti; Küçük Ayasofya Camini düzenleyerek ibadete açmak bize nasip oldu. Bundan dolayı da çok mutluyum. Diğer taraftan şimdi Unkapanındaki Zeyrek Caminde çok ciddi bir restorasyon çalışması yapıyoruz. Bunlar simgesel değeri olar çok önemli yapılar. Buna benzer kayıp olmuş eserleri gün yüzüne çıkarmak, var olan değerleri düzenleyerek bu şehre yeniden hissettirmek amacındayız. Bu konuda destek veren ekibime ve Tarihi Yarımadanın sorumluluğunu taşıyan Fatih Belediye Başkanımız Mustafa Demir Beye çok teşekkür ediyorum. Kurumsal taassup gözetmeksizin beraberce çok önemli hizmetlere imza atıyoruz.

İstanbulda tarihin adım adım tekrar kendine geldiğini bunları yaptıkça gurur duyduklarını dile getiren Topbaş, bir taraftan şehrin ulaşım ve altyapı, sosyal donatı alanları sorunlarını çözerken ve İstanbulu daha yaşanabilir hale getirirken, diğer taraftan ecdattan miras olarak kalmış böyle tarihi eserleri ileriye taşıma sorumluluğunu üzerine aldıklarını söyledi. Bu tür eserlerin milletimizin kıymetini ortaya koyduğuna işaret eden Topbaş, konuşmasını şöyle tamamladı;

Ecdadımız insana ve esere çok saygı göstermiş

Ecdadımızı da hayırla yad ediyorum. Fetihten bu yana 558 yıl geçmesine rağmen birçok Roma ve Bizans eseri hala bu şehirde yaşıyor. Ecdadımız o devrin mantığına rağmen bu eserleri yok etmemiş, silip atmamış. Tarihe saygı göstererek çağ açıp çağ kapatmış. Tarihi eserlere çok saygı gösteren bir ecdadımız var. Ayasofyayı ibadete açarken Cebrail figürünü silip atmamış, üstünü kapatarak camiye çevirmiş. Ben bunu Atinada Akrapol Müzesinde de gördüm. Ecdadımız bu bölgeyi 450 yönetmesine rağmen, Akrapolü ibadethane olarak kullanmasına rağmen oradaki çıplak heykelleri yıkmamış. Bugün oradaki müzede var. Orada ecdadımızın büyüklüğünü, insana ve eserlere saygısını bir kez daha gördüm. Böyle bir ecdadın torunları olarak da bizler aynı saygınlıkla davranıyoruz. Bir taraftan İstanbul Surlarını, Anemas Zindanlarını restore ederken, diğer taraftan da kendi eserlerimizi onarıyoruz. Zaten geçmişten kalan bütün eserler bizim ve bu eserler çok büyük turist çekiyor, ekonomik girdi sağlıyor.
İBB


Geri Dön