23 / 11 / 2024
fuzul

Ahmet Mete Işıkara: İstanbul'da afetlere hep uzaktan baktık!

Ahmet Mete Işıkara: İstanbul'da afetlere hep uzaktan baktık!

Türk Kızılayı Genel Başkan  Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 'Biz İstanbul 'da yaşayanlar maalesef  Anadolu 'da olan afetlere hep uzaktan baktık' dedi




                Işıkara, Türk Kızılayı tarafından düzenlenen, 'Toplum Liderlerini
 Teşkilatlandırma Projesi ve Afet Zararlarını Azaltma Programı' çerçevesinde
 geldiği Kahramanmaraş 'ta kaymakamlara, kamu kurumlarının temsilcilerine brifing
 verdi.
                Işıkara, Türkiye 'nin özellikle 1999 depremine çok hazırlıksız
 yakalandığını belirterek, şöyle konuştu:
                'Anadolu 'daki depremlere başta devletim olmak üzere ( bunu o dönemin
 Başbakanına da söyledim)   özellikle İstanbul 'da yaşayanlar uzaktan baktık. Ben
 1991 'de Kandilli 'deki görevime başladım. İlk yaşadığım deprem 1992 Erzincan
 depremi. O depreme biz uzaktan baktık. Birinci gün manşetlerde ikinci gün iç
 sayfada üçüncü gün yok. Sanki oradaki benim vatandaşım değilmiş gibi. Biz
 İstanbul 'da yaşayanlar Anadolu 'daki deprem ve afetlere maalesef hep uzaktan
 baktık.'
                Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
 Enstitüsünde göreve başladığında deprem zararlarını azaltmak için bir broşür
 hazırladıklarını anlatan Işıkara, şöyle devam etti:
                'Bunu Türkiye 'nin en iyi uzmanları hazırladı. Ben bunu aldım çok ünlü
 bir gazetemizin çok ünlü bir genel yayın yönetmenine gittim. Dedim ki şunu
 çoğaltın ve pazar ilavelerinde verin dedim. Aldığım cevap 'hocam sen İstanbul 'a
 depremi nereden çıkarttın ' dedi. Cehalete bakın. Dolayısıyla o broşür
 yayınlanmadı. Senesi de 1996. Depremden 3 yıl önce. Ondan sonra 1999 'dan sonra
 'aman hocam bunu ver' dediler. Vermedim. 'Siz daha önce neredeydiniz' dedim.
 Bu kadar can kaybının nedenlerden biri de sizsiniz. çünkü bu topluma bu uyarıyı
 yapmadınız. Bu bilgilendirmeyi yapmadınız. çünkü İstanbul 'da yaşayanlar
 Anadolu 'yu yok saydık. Anadolu 'da olan afetlere (şu en son Afşin 'de olanlar da
 dahil) hep uzaktan baktık. Halbuki bu olay bir bütün. Ülkemiz bir bütün. O bütüne
 hep birlikte el vermemiz gerekiyor. Ne zaman 17 Ağustos depremini İstanbul
 hissetti. Yaşadı demedim. Yaşayan Yalova 'dır, Gölcük 'tür, Düzce 'dir, Sakarya 'dır,
 Bolu 'dur. O zaman biz ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğine maalesef çok
 geç farkına vardık.'
                Denetimsiz şehirleşme konusunda en büyük kusurun yerel yönetimlerde
 olduğunu savunan Işıkara, 'Ama yerel yönetimler işi sıyırıyor. Bir afetten sonra
 hiç kimse bir büyükşehir belediye başkanını nerede diye soruyor mu Kaymakam
 nerede, vali nerede diyor. Bu işte ne kaymakamın ne valinin günahı var. Bu işi
 buraya getiren belediye başkanı ama ortada yok. Dolayısıyla denetimsiz
 şehirleşmenin bedelini siz ödüyorsunuz. Devlet ödüyor. Maalesef bu da politik
 mülahazalardan kaynaklanıyor. Ne kadar çok oy alırım düşüncesi var' diye
 konuştu.
                Işıkara, Türkiye 'de yılda aletsel büyüklüğü 6.3 veya daha büyük deprem
 olma olasılığının yüzde 63 olduğunu, deprem sonrası konut yapımına ise 10 yılda
 bir 45 milyar lira ayırma olasılığının ise yine yüzde 63 olduğunu kaydetti.
                Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, konuşmasının son bölümünde sel, heyelan,
 çığ konularına da değindi, katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

AA


Geri Dön