Ahşap Bartın Evleri tehdit altında!
Ahşap Bartın Evleri Osmanlı'nın son zamanlarındaki modernleşme sürecindeki mimari değişimini yansıtıyor. Fakat yangınlar, ihmalkârlık ve bakımsızlıktan dolayı Bartın tarihi ahşap evlerini yok olma noktasına getirdi.
Ahşap Bartın Evleri Osmanlı'nın son zamanlarındaki modernleşme sürecindeki mimari değişimini yansıtıyor. Fakat yangınlar, ihmalkârlık ve bakımsızlıktan dolayı Bartın tarihi ahşap evlerini yok olma noktasına getirdi. Bu kültürü günümüzde Bartın Ahşap Ev Maketçisi Ahmet Güldür, tarihi evlerin maketlerini yaparak gelecek kuşaklara taşıyor.
Bartınımız her gün değişiyor ve gelişiyor. Maalesef eskiden sahip olduğu sade güzelliği ve kentin yalın dokusunu günümüzde görmek pek mümkün değil. Aladağ Tepesi, Orduyeri ve Şilemir Çavuş Köyü ve Geçen Köyü'ne doğru Bartın ilerledikçe şehir görünümünü aldı. 1991 yılında Bartın'ın il olması ile birlikte şehir büyürken sanayisiyle, TOKİ binaları ve Organize Sanayi Bölgesi ile bir bütünlük içinde her gün genişledi. Batı Karadeniz'in en önemli turizm ve sanayi kentlerinden biri olma noktasında önemli bir gelişim gösterdi. Fakat yangınlar, ihmalkârlık ve bakımsızlıktan dolayı Bartın'ın tarihi ahşap evleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Tarihi Ahşap Evler
Ahşap Bartın Evleri Osmanlı'nın son zamanlarındaki modernleşme sürecindeki mimari değişimini yansıtıyor. Geleneksel evler genellikle iki katlı ve "Darba" denilen ağaç çitlerle çevrili bir bahçe içerisinde bulunuyor.
"Gulluk" denilen giriş bölümü ile bahçelerdeki yürüme alanları kayrak taşlarla kaplı, aynı zamanda her bahçede taştan bir kuyu bulunuyor. Geleneksel evler, özgün giyotin pencerelere sahip olup sadece merpen ve cumbaları aydınlatanlar yuvarlık formlu olarak dikkat çekiyor. Ancak bu kültür bugün büyük tehdit altında.
Büyük bölümü terk edilmiş, metruk
Bartın tarihi dokusu ve mimari özellikleri nedeniyle çok sayıda ahşap bina bulunuyor.
Kentin hemen hemen her bölgesinde tarihi ahşap evlere karşımıza çıkıyor. Bunların büyük bir bölümü halen içinde oturulabilir durumda olmasına karşın önemli bir bölümü de terkedilmiş, metruk bir halde bulunuyor. Kentimizin en eski yerleşim alanlarından biri olan Kırtepe Mahallesi'nde bu tip ahşap yapıların çokça bulunduğu yerlerden biri.
Özelikle Bartın'ın ahşap evlerle dolu mahallesi Asma Caddesi'nin her tarafında yıkımlar yaşanıyor. Sokaklarda bulunan evler kırılmış kirişler ve moloz yığınlarıyla kaplanmış durumda. Yıkılmaya yüz tutmuş hali, çevrede sakinlerini oldukça fazla tedirgin ediyor.
Güldür, kültürü yaşatıyor
Günümüzde yok olma noktasına gelen Bartın tarihi ahşap evleri, Ahmet Güldür tarafından yaşatılıyor.
1995-1998 yılları arasında Bartın'da sivil mimari örneklerini taşıyan tarihi evlerin özellikleri ve yapım teknikleri hakkında araştırmalar yapan Ahmet Güldür, bu evlerin gün geçtikçe azalması ve gelecek nesillere bırakılacak tarihi mirasımızın yok olması karşısında neler yapabileceğini düşündü ve fotoğraflarını çektiği tarihi evlerin maketlerini yaparak yeni nesillere taşımak en büyük tutkusu oldu. Eserleri Bartın Belediyesi Kültür Evinde sergilenmekte olan Güldür, çok sayıda maket ev yaptı.
Maketleri pek çok sergi ve fuarlara katıldı ve özel koleksiyonlara girdi.
İşte Ahşap Bartın Evleri'nin tarihi
Bartın evleri, Osmanlı Döneminin sivil mimari örneklerini sergileyen ve yakın tarihi özetleyen birer tablo gibidir. 1839 Tanzimat Fermam'nın ilanından sonra uygulanan reformlar, kent dokusunu da etkilemiş; modernleşme süreci bina yapım yöntemleri, plan şeması, cephe tasarımı ve süsleme açısından batılı düşünceleri yansıtarak devam etmiştir. Art Nouveau ve Barok sanatlarını yansıtan Bartın Evleri; genellikle iki katlı ve "Daraba" denilen ağaç çitlerle çevrili bahçe içindedir. Katlar ahşap karkas olup, zemin katları ! taştır. "Gulluk" denilen giriş bölümü ile bahçelerdeki yürüme alanları kayrak taşlarla kaplıdır. Her bahçede taştan yapılmış bir kuyu bulunur.
Geleneksel evler mümkün olduğunca çok pencerelidir. Bunlar, özgün giyotin pencereler olup, sadece merpen ve cumbaları aydınlatanlar yuvarlak formludur.
Pencereler arasında yer alan ve "Kuşluk" denilen silmeler tüm yapıyı kuşatmaktadır. Evlerin pencereleri, merpenleri ve tavanları birer süsleme öğesidir. Bartın evlerinin en önemli bölümünü oluşturan iç mekanlardır.
Evlere, iki kanatlı bir kapıdan, "Gulluk" bölümünden girilir. Bu bölüm, aynı zamanda üst katlara geçişi de sağlayan bir ara mekandır. Evler, bir sofa etrafında yer alan odalardan oluşur. Sofaya "Dışar", odalara ise "İçer" denilmektedir.
Odalarda işlevsel özelliklere göre gömme olarak yapılmış "Yük Dolabı", "Hamam" ve "Ocak", Gulluk veya Mutfakta ise "Hergil Dolabı" bulunmaktadır. "Hum içer" denilen Ocaklı odaları bulunan evler günümüze ulaşamamıştır."
Ahmet Karadeniz / Bartın Halk Gazetesi