İmar

Ahşap sistem ve projeler..

Ahşap taşıyıcı sistemle ev/evler inşa etmek tüm Dünya'da revaç ve ilgi bulmasına rağmen bugün inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketler tarafından bu teknoloji ve sisteme karşı bir biganelik, ilgisizlik ve duyarsızlık içinde olunmasını anlayabilmiş de

Yoksa ahşap taşıyıcı sistem bilinmeyenli bir denklem gibi mi görülüyor, yoksa ticari bir korkumu var bilinmez ama şurası bir gerçek ki bu sistemle inşa edilecek evlerin inşasında vizyon, zihniyet ve ticari ahlak gerektirdiği de ortada.

Çünkü doğru malzemelerin kullanımı evlerin inşasında çok önemli olduğu için bu işi yapabilecek şirket sayısı da sektörümüzde maalesef bir elin parmaklarını geçmiyor.

Demek ki şirketlerin bu konuda kendine güveni yok.

Neden? Bence işin kolayına kaçılıyor.

Bugün inşa edilen projelerin büyük çoğunluğu tabi imardan da kaynaklanan ve yerel yönetimlerin ''nasıl daha fazla harç ve vergi alırım düşüncesiyle'' yüksek katlı ve betonarme binalara geçit vermesinden kaynaklanmıyor mu? Tabi bu da yapımcı şirketin işine geliyor ve işin kolayına kaçılıyor.

Daha sağlam ve güvenli bir sistemi inşa etmek varken inşa süresi uzun ve daha meşakkatli bir işe girişmek bir yerde doluya tutulmak değil midir?

Tabi birde işin pazarlama ve satış aşamaları var ki zaten esas iş o zaman başlıyor.

Hangi sektör para kazanıyorsa veya rüzgar nereden esiyorsa ona göre hareket etmek ve iş yapmanın sonucu her zaman mutlu bitmiyor.
Tabi sonuçta satamayıp ağlayıp zırlayanından tut ta devletten medet umanına kadar herkes sektörde yerini almış oluyor.

Dünya ne inşa ediyor, taahhütlerimi nasıl yerine getiririm, sıkıntı çekmeden evleri nasıl inşa ederim ve satarım diye düşünen yok!
 
Bugün ülkemizde yapılan projelerin neredeyse % 98' i betonarme, % 2' si de ahşap ve çelik sistemle inşa ediliyor.

Şu anda pazara sunulan gayrimenkul projeleri incelendiği zaman 2005, 2006 ve 2007 yıllarında başlanan ve hala devam eden veya yarım kalmış, pazarlama ve satışları rüzgara göre hareket eden ve devam edemeyen projeler değil midir?

Sistem ve teknolojisi, planlama ve satış organizasyonları eksik ve yanlış olan projeler/işler zaman içinde sektöre yavaşta olsa şunu öğretecektir; ''Krizlerden etkilenmeden satabileceğim evler ancak ahşap sistemle yapıldığında ben sıkıntı çekmem'' noktasına getirecektir.
Önemli olan burada işe nereden başlanacağıdır.

Malumunuz Saral İnşaat Grubu olarak bizler WoodTech ahşap sistem teknolojisi ile Sunflower projelerini inşa ediyoruz.

Şu anda Silivri, Ömerli, Hadımköy ve Kemerburgaz projeleri ile de yolumuza devam ediyoruz.

Bu tarzda ve konseptleri müstakil bahçeli evler, hatta imarlarını da gerekirse eksik kullanarak inşa ettiğimiz bu projeler bugün yok satıyorsa sektörün çok iyi düşünmesi lazım.

Neden?

Bu projeler inşa sistemi itibariyle sağlam, sağlıklı, güvenli ve depreme dayanıklı evler olmasının yanı sıra hem yapım süresi avantajı ile hem de satış-pazarlama avantajı ile şirketlere büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Bu konuda örnekler ve emsallar de ortada.

Halbuki bu kriz ortamında fiyat kırmayan şirket kalmadığı halde, Sunflower projelerinin fiyatlarının her geçen gün artması, 2.el piyasasının olmaması, USD bazında hep prim yapıyor olmasını çok ciddi bir şekilde düşünmek lazım.

Bu bağlamda Sunflower proje konseptine olan yoğun talep ve ilgiyi görerek, insanların arsalarının üzerine kendi hayallerinde ki evleri inşa etmek  için WoodTech ahşap taşıyıcı sistem yapısallarının üretimine yöneldik ve ortaya yeni bir marka çıkardık.

AlbaHouse markası ile ahşap sistem ve teknolojisinin sektörde daha çok tanınması adına adımlar attık.

Bu konuda yurt genelinde bayilikler vererek ve özellikle mimar gruplarına yönelik çalışmalarla bu işin sektörde daha da yaygınlaşması için çalışmalar yapıyoruz.

Umuyorum tüm çağdaş ve ileri ülkelerde olduğu gibi ahşap taşıyıcı sistemin ülkemizde de bilinmesini ve insanlarımıza sağlam, sağlıklı ve depreme dayanıklı, yaşam ve yatırım garantili bu evlerin tanınmasına vesile olmak gibi bir hedefimiz olduğunu söyleyebilirim. 

İyi haftalar.