AKM yeniden inşa sürecinde!
Habertürk Gazetesi köşe yazarı olan Nagehan Alçı, bugünkü yazısında yıkımına başlanılan AKM ile ilgili açıklamalarda bulundu. Alçı, ''AKM'nin yerine ne yapılacak?'' sorusuna cevap verdi.
AKM’nin yıkımına nihayet başlandı. Yıllardır bir hayalet gibi İstanbul’un tam merkezinde öylesine, giderek daha da hırpalanan görüntüsüyle duran AKM artık yeniden inşa sürecine girecek. Benim için çelişkili duygular demektir bu bina. Bir yanda çocukluğumun o çok özlediğim cumartesileri... Babam ve annemle iki haftada bir cumartesi sabah 11.00’de gittiğimiz çocuk opera ve baleleri... Lise yıllarımda arkadaşlarla buluşmanın değişmez adresi: AKM önü. Üniversitede bilet bulup konser izlediğimiz AKM akşamları...
Diğer yanda tüm bu duygusal izdüşümlerine rağmen gözümü kapayamayacağım bir çirkinlik abidesi.. Estetikten yoksun, sanki Sovyet döneminden kalma, karanlık, bireyi ezen, yaratıcılığı öldüren mimarisi...
Dolayısıyla onun çağrıştırdıklarını sevip özlemekle birlikte AKM’yi elbette ki İstanbul’a hiçbir zaman yakıştıramadım. “Yaptırmayız”, “İstemeyiz” diye özetlenebilecek tepkileri ve kapısına kilit vurulmuş halini görmek ise bir İstanbullunun geçmişinin silinmesini görmek demekti. Acı verici. Unutmak isteyeceğin, kötü bir rüya gibi...
Çok şükür bu süreç bitti. AKM yıkılıyor. Fakat şimdi de ortada koskoca ve hayati bir soru var: Yerine ne yapılacak?
BU HİKÂYEYİ BİR YERDEN HATIRLADINIZ MI?
Gerç, her şeye karşı çıkma hastalığına tutunanlar yalnızca bize özgü değil. Valencia’da da bilim ve sanat şehri inşa edilirken ve sonrasında çok büyük tartışmalar çıkmış. Şehrin 25 yıllık belediye başkanı ve tüm bu süreçlerin destekleyicisi Rita Barbera, solcular tarafından yolsuzlukla suçlanmış. Onca fakir varken böyle eserlere para harcamakla eleştirilmiş...
Öyle ki iktidardan düştükten sonra yolsuzluk iddialarıyla mahkemeye çıkmış, 2016 Kasım’ında ise dava devam ederken kalp krizi geçirip ölmüş. Geriye Valencia ve İspanya’nın son yıllarda ortaya çıkardığı en önemli eserlerden biri olan bu mekânı bırakarak...
BU MİMAR YAPARSA DÜNYA İSTANBUL’U KONUŞUR
AKM’nin nasıl olması gerektiğinin cevabı kafamda net değilken Valencia’da müthiş bir eserle karşılaştım: “Ciudad de las artes y sciencias”, yani sanat ve bilim şehri. Kentin tam göbeğinde, Turia Nehri’nin eski yatağında büyük bir alanda 1998’den 2003’e kadar adım adım bir kompleks inşa edilmiş. İçinde dev bir oşinografi merkezi, bilim müzesi, opera binası gibi farklı yapıların olduğu fütüristik bir yer burası.
Ortasında büyük masmavi bir havuz, etrafında ağaçlar... Öyle farklı bir ruhla inşa edilmiş ki... Adım atar atmaz yüz yıl ileriye ışınlanıyorsunuz sanki. Müthiş bir his veriyor insana. Yaratıcılığı tetikliyor. George Clooney’nin oynadığı “Tomorrowland” burada çekilmiş.
Bu şehir Valencia’yı başka bir klasmana taşımış. Her yıl on binlerce kişi sadece burayı gezmeye geliyor. Dünyanın en önemli mimari eserleri arasında ilk beşte gösteriliyor ve şehre çok büyük bir değer katıyor.
MİMAR CALATRAVA
İmza dünyaca ünlü İspanyol mimar Santiago Calatrava’ya ait. Calatrava, İsveç’teki Turning Torso, New York’taki Dünya Ticaret Merkezi Path İstasyonu, Belçika’daki Liege Tren İstasyonu gibi fütüristik çalışmaların da sahibi. Bence AKM’yi dünya çapında yeniden yapacak en doğru isim.
Bunun için size Valencia’daki bilim-sanat şehrinin içinde yer alan opera binasının fotoğrafını da ekliyorum. Buna benzer ama İstanbul’dan alacağı ilhamla Taksim’in göbeğine dünyanın sayılı eserleri arasına girebilecek bir eser inşa etse herhalde bugün her şeye karşı çıkan kafalar bile ağızlarını açamazlar...
Nagehan ALÇI/Habertürk