24 / 11 / 2024

Alaattin Aktaş: 2015’te 320 bin konut müteahhidin elinde kalacak!

Alaattin Aktaş: 2015’te 320 bin konut müteahhidin elinde kalacak!

Ant Yapı, Cengiz, Enka, İhlas, Kalyon, Limak, Polimeks, Rönesans ve Soyak’ın da üyesi olduğu Türkiye Müteahhitler Birliği’nin nisan raporuna göre, bu sene 900 bin civarında ev oturulabilir izni alacak ancak 580 bini satılacak.




Ant Yapı, Cengiz, Enka, İhlas, Kalyon, Limak, Polimeks, Rönesans ve Soyak’ın da üyesi olduğu Türkiye Müteahhitler Birliği’nin nisan raporuna göre, bu sene 900 bin civarında ev oturulabilir izni alacak ancak 580 bini satılacak. Gerisi önceki yıllarda olduğu gibi stoklara eklenecek. Nitekim 2014’te de 767 bin konut ‘oturulabilir’ izni almış, ancak 541 bini satılmıştı. 2013’te de tamamlanan her 100 konutun 73’ü satılabilmişti.


Türkiye Müteahhitler Birliği’nin Nisan 2015 raporuna göre bu sene 900 bin konut tamamlanıp ‘oturulabilir’ izni alacak. Ancak sadece 580 bininin satılabileceğini öngören TMB yönetimi, geriye kalan 320 bin ‘sıfır’ dairenin ülkedeki konut stoklarına ekleneceğine dikkat çekti. Nitekim 2014’te de 767 bin konut ‘oturulabilir’ izni almış, ancak 541 bini satılmıştı. Geçen sene tamamlanan her 100 konutun sadece 71’i satılabilmişti.  2013’te de tamamlanan her 100 konutun 73’ü satılabilmişti. Her sene yapılan yeni konutların yaklaşık 4’te 1’inin satılamadığına dikkat çeken ekonomist Alaattin Aktaş, kaleme aldığı analizinde 2015’te yapı ruhsatlarında yüzde 15-20 bandında bir artış olacağını öngörerek, “Yani bu yıl 880 bin ile 920 bin arasında dairenin izin belgesi alınacak. Bu konutların en fazla 700 bini satılır. Yani stoka 200 bin konut daha ekleyeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı. Ancak Ant Yapı, Cengiz, Enka, Gama, Gap, İhlas, Kalyon, Limak, Polimeks, Rönesans ve Soyak’ın da üyesi olduğu Türkiye Müteahhitler Birliği’nin yeni raporuna göre bu sene şubatta konut satışı geçen yıl aynı aya göre yüzde 7 artmış olsa bile toplam daire satışı 580 bini ancak bulabilecek. Bu öngörü gerçekleşirse, mevcut stoklara bugüne kadarki en fazla boş konut rakamı eklenmiş olacak.


Müteahhitler yurtdışında düşüşte


Geçtiğimiz yıllarda yurtdışı taahhüt işlerinde Çin’den sonra dünya ikinciliğini temsil eden Türk müteahhitlerin yurtdışı yatırımları hızlı düştü. Ocak-Mart 2015’te yurtdışında 2,8 milyar dolarlık 23 proje üstlenen ve geçen yıl sonu itibarıyla iş yapılan ülke sayısını 104’e çıkaran Türk müteahhitler, bu sene 11 ülkede ihale alabildi. Türk müteahhitler, geçen yıl toplamında 23,8 milyar dolar değerinde 285 proje üstlenmişti. Geçen yıl çeyrek bazında yaklaşık 5 milyar dolar olan Türk müteahhitlerin proje performansı bu sene ilk çeyrekte yarıya yakın düştü. Uzmanlar, bunda Türk dış politikasının değişimi ile Türk müteahhitlerin döviz kurunun gölgesi altında kalmasının etkili olduğunu düşünüyor. Nitekim önceki yıllarda Türk müteahhitlerin ilk sıralarında olan Libya, Mısır gibi ülkeler bu sene ilk çeyrekte sıralamaya giremedi. İlk çeyrekte en çok iş üstlenilen ilk 5 ülke sırasıyla Cezayir, Rusya, Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan oldu. Türk Müteahhitler Birliği’nin açıkladığı Nisan 2015 raporunda, işlerdeki gerilemeye işaret edilerek, “2015’te sektörün iş hacminin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki sorunların yanı sıra Rusya ekonomisi kaynaklı risklerin etkisi altında kalmayı sürdüreceği değerlendirilmektedir. Toplam iş hacminin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturan Libya-Irak-Rusya pazarlarından doğacak kaybı dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, Sahra-altı Afrika ve Güney Amerika ülkelerindeki potansiyel yatırımlar takip edilmektedir.” denildi.


UFUKTA KARA BULUTLAR VAR


Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye ulaştığında 114 seviyesine kadar gerilemiş olan Türkiye Risk Primi’nin (CDS), Ocak 2015’te 183 seviyesine, 10 Mart itibarıyla ise 228 seviyelerine yükseldiğine dikkat çeken TMB nisan raporunda, ‘Ufukta kara bulutlar var’ yorumu yapıldı. TMB buna Amerikan Merkez Bankası’nın haziranda faiz artırma ihtimaline sahip olmasının ve ülkedeki gerilimli seçimlerin etkisi bulunacağını gerekçe göstererek, “Bu dönemde, kapsayıcı ve kalıcı reformlarla makroekonomik göstergelerini güçlendiren ekonomiler daha az zarar eder.” denildi.


Zaman


Geri Dön