Ali Ağaoğlu: Evimde rahatlığı severim!
Ataşehir'deki evinin kapılarını SİESTA için açan Ali Ağaoğlu ev yaşantısını ve iş dışındaki Ali Ağaoğlu'nu anlattı. Ali Ağaoğlu, 2 bin 500 metrekarelik kullanım alanına sahip özel dünyasını bizlerle paylaştı...
Pazar Sürprizi, Show TV ekranlarında 586'ncı bölümünü yayınlamaya hazırlanırken; bu sayıdan itibaren ev röportajlarıyla AKŞAM Gazetesi'nin SİESTA Eki'nde de sizlerle buluşacağım. Show TV'nin sevilen program direktörü Caner Erdem'in de onayıyla sizlerle olan bu buluşmamdan umarım, ekrandan aldığınız keyfi bu sayfalarda da alırsınız. İlk haftamızın konuğu ise sempatikliği, mütevazılığı, güzel enerjisi ile halktan kopmadan yaşayan bir işadamı; Ali Ağaoğlu. Sevilen işadamı milyonlarca insanı ev sahibi yaparken, kendi evinin kapılarını da bizlere açtı. Ataşehir'de kendi yaptığı özel bir sitenin 15-16 ve 17. katlarını, tripleks bir konuta çeviren Ali Ağaoğlu, 2 bin 500 metrekarelik kullanım alanına sahip özel dünyasını bizlerle paylaştı.
- Türkiye'nin Sakıp Sabancı'dan sonra en sevilen işadamı ile birlikteyim. Neden sevdiler sizi
Doğallığımı sevmişlerdir herhalde çünkü bende insanları seviyorum. Hayata pozitif bakan birisiyim. Samimiyetim ve doğallığım insanların hoşuna gidiyor. Mesela üç kişi başım ağrıyor desin dördüncü kişinin de başı ağrır. Negatif olmak kolay. Önemli olan pozitif olmak ve onlara bir şeyler verebilmek.
- Ataşehir'deki evdeyiz. Burası için ikinci eviniz diyebilir miyiz
Bana kapı çok. Burası kızım ile annesine yaptığım bir ev. Oğlum da geldiği zaman burada kalıyor. Ben de dönem dönem buradayım.
- İşadamı Ali Ağaoğlu evde ne yapar
Bir kere şunu söyleyeyim Ali Ağaoğlu'nun hayatının 4'te 3'ü işte geçiyor. Yani işi çıkarınca Ali Ağaoğlu'na fazla bir şey kalmıyor. Ev hayatını çok severim fakat günde ortalama 15 - 18 saat çalışıyorum. Maalesef istememe rağmen evde vakit geçiremiyorum. Buraya geldiğim zaman genelde bu salonu kullanırız. Yukarıyı daha çok misafirler geldiği zaman kullanıyoruz.
HER HAFTA KIZIMA ÇİÇEK GÖNDERİRİM
- Evinizde gözümüze çarpan orkideleri siz mi seviyorsunuz yoksa kızınız mı
Doğayı ve hayvanları çok severim. Çiçeklere özellikle bayılırım. Hayatımda en sevdiğim çiçeğimde kızım. O benim gerçek ve tek sevgilim. O çok seviyor ben de onun muzurluk yapmasını severim. En stresli zamanımda bile alttan girer üsten çıkar beni güldürmeyi başarır. O da çiçekleri ve hayvanları çok seviyor ben de ona gönderirim. Her hafta Sena'ya çiçek gönderirim.
- Babalar ve kızları arasındaki bu romantizm nedir acaba
Öncelikle şunu söyleyeyim Allah çocuğun hayırlısını versin. Kız çocuğu olmayan bir babanın eksik bir yönü var diye düşünüyorum. Sena gerçekten o konuda farklı bir kız.
KAYNANA AZ GEL, TATLI OLSUN!
- Nasıl evlendireceksiniz peki, nasıl gelin edeceksiniz bu kadar severken
Vallahi herhalde ya turşusunu kuracağım ya da birkaç adam vuracağım. Tabii bu işin esprisi inşallah hayırlı bir damat nasip etsin Allah. Toplumda hep kız evlendirince kızı verdik diye görürler, erkeği evlendirdiklerinde de kız aldık diye görürler. Aslında tam tersi kızı verdiğin zaman aileye bir erkek alıyorsun erkeği evlendirdiğin zaman da o aileye erkeği veriyorsundur. Aslında bilinenin tam tersidir. Kendimden söyleyeyim benim annem 15 günde bir gelir benim için. Kayınvalide rahmetli oldu. Her gün bizdeydi. 'Kaynana tatlı al gel' diyordum, baklava börek alıp geliyordu. Artık bir gün dayanamadım, az gel de tatlı olsun dedim.
OĞLUM BENDEN 2 YAŞ BÜYÜK!
- Aslında ben tam tersini düşünüyordum. Oğlunuza düşkün olacağınızı zannediyordum sizde ise kız daha ön planda
Oğluma da düşkünüm o da ayrı. Alican gerçekten kendini aşmış bir çocuk. 8 senedir yurtdışında eğitim görüyor. Liseyi de İsviçre'de tamamladı. Üniversiteyi bu sene bitiriyor Londra'da. Gerçekten konumunda lider arkadaşları arasında lider. 24 yaşında benden iki yaş büyük ben 22 yaşındayım. Yaşından daha olgun ve oturaklı bir çocuk.
- Yaş konusunu atladığımı sanmayın...
1954 doğumluyum. 22 yapıyor ama gönlüm 18. Alican 24 yaşında. Alican ilk 20 yaşına girdiği zaman havalanmıştı. Kaç oldun dediğimde 'Baba 20 oldum' dedi. 'İyi oğlum sen 20, ben 22' dedim. 2 sene sonra rakam değişmemişti. Oğlum da 'Baba zaten sen hiç büyümeyeceksin' dedi.
MUTFAKTA BECERİKLİ DEĞİLİM
- Mutfağa hiç girmez misiniz
O konuda çok beceriksizim. Mutfakla hiç aram yoktur. Yalnız mangal yapmayı çok severim. Onu da güzel yaparım. Et ve balık pişirmeyi severim.
Bacaklarımı uzatıp rahatıma bakarım!
Evde vakit geçirdiğim zamanlarda kesinlikle rahat oturmayı severim. Pijama da giymem, çıkarırım üstümdekileri şortla otururum. Bacaklarımı uzatmayı ve rahat oturmayı severim. Uzanırım bacaklarım yatay pozisyonda rahat otururum. Dinleneceğim koltukların rahat olmasını severim. Evde televizyon izlerken bir şeyler atıştırmaktan da hoşlanırım.
Akşam/Seyhan ERDAĞ