Sektörel

Ali Sami Yen en az 623 milyon eder! Ya Likör Fabrikası?

Habertürk Gazetesi yazarı Yiğit Bulut, bugünkü yazısında Ali Sami Yen arazisini ve Likör Fabrikası'nı ele aldı...

Değerli dostlar, Ali Sami Yen satışı ve hemen yanında ihale edilen ama “çivi çakılmayan likör fabrikası arazisi”yle ilgili düşüncelerimi sizlere aktarmış ve süreci takip ettiyseniz hatırlayacaksınız TOKİ de ihaleyi iptal etmişti!

TOKİ'ye sonsuz teşekkür ederek konuya aldığım yerden devam etmek ve bazı tespitlerde bulunmak istiyorum…

Tez 1: Likör arazisi en az 623 milyon eder!

Tez 2: Likör fabrikası arazisi “kamu bekleyerek zarar ederken, bu şekilde kalamaz”!

Neden mi?

Tezlerimi tek tek açıklayayım…

Sami Yen arazisi için yabancı bir emlak değerleme kuruluşu 400 milyon “taban değerle” rapor hazırladı. Bu rapora göre Türkiye'nin değişen durumu ve dolar kuruna göre arsada değerleme 600 milyon TL'den başlamalı. Bu raporu bir kenara not edin!

Gelelim yan arsanın satılması sonrası oluşan fiyatlanmaya. Likör fabrikası! Unuttuysanız hatırlatayım: İptal edilen Sami Yen ihalesine de ortak olan Aşçıoğlu'na “gelir paylaşım modeli”yle satıldı… Bu arsa Sami Yen arsasının üzte ikisi büyüklüğünde ve düz değil, içinde yıkılamayacak binalar var! Aşçıoğlu, 415 milyon “Devlete aktaracağım” imzası ile burayı aldı ve iki yıldır burada herhangi bir imalat yapılmadı… Rakamlara dikkat buyurun; 2008'te tam ekonomik küresel krizde 23 bin 172 metrekarelik arsa 415 milyon TL7ye satılıyor, üstelik imarı düz değil, ondan neredeyse yüzde 50 daha büyük arazi olan Sami Yen kaç para eder siz söyleyin! İsterseniz ben söyleyeyim: Sadece büyüklük, imar durumu gibi yalın bileşenler dikkate alındığında burası düz mantıkla en az 623 milyon etmeli! 2008 kriz dönemi, 2010 Türkiye uçuyor dönemi!

Bu noktada gelelim iki numaralı tezimize…

Likör fabrikası satıldığından bugüne çivi çakılmadı! Nedendir bilinmez ama yandaki arsa satılmadan da imalat yapılamayacak gibi! Burada devlet otoritesine ve onu bu alanda temsil eden TOKİ'ye çok ama çok önemli bir iş düşüyor; bu inşaatı bir an önce “başlama” noktasına itmeli ve bu araziyi alanların Sami Yen ihalesine girmesine izin vermemeli! Daha açık yazayım: Bu arsayı alanların !Sami Yen arazisini de alalım, başlarız” düşünceleri, ya Likör arazisinin projesi değişmez-taahhüt projesi belli tedbiri, ya da Sami Yen arazisine girilemez düzenlemesi ile ortadan kaldırılmalı.

Sonuç: Likör arazisi projesi kim yaptıysa çıksın bu sebepten dolayı yapılamıyor, devlet zarar ediyor açıklamasını yapsın, kamuoyuna detaylarını açıklasın! Veya inşaatın başlayıp devletin parasını alması için gereğini yapsın!

Son söz: Likör ve Sami Yen arazileri birleşince ortaya inanılmaz bir rant çıkıyor. Ve işin acısı devlet ve organları ikisi de kamu arazisi olan bu değerleri birleştirmeden değerlendirmek ikisinin de değerinden düşük elden çıkmasına yol açıyor.

Buradan devletin yetkili makamlarına çağrı yapıyorum; düzeltin bu durumu, çözün bu düğümü! Ve bu düğüm çözülmeden sakın ama sakın Sami Yen ihalesini yapmayın!

Not: Likör fabrikası projesi hukuken yapılamıyorsa iptal edin, verin aldıklarını ve iki arsayı birleştirip yeni ortaya çıkacak fiyatlama ile ve en önemlisi yeni imar düzenlemesi ile yeniden iki ariziyi tek parça olarak satışa çıkarın! Bu mal hepimizin ve iddia ediyorum iki araziden yeni imarla tek arsa çıkarsa en az 1 milyar dolar eder!

Yiğit Bulut/Habertürk