Alüvyon zeminler imara açılmamalı!
En küçük bir depremde en çok zarar gören binaların, alüvyon zeminler üzerine kurulan binalar olduğunu belirten Mehmet Kuruçay, alüvyon zeminli bazı arazilerin imara açılmaması gerektiğini kaydetti.
En küçük bir depremde en çok zarar gören binaların, alüvyon zeminler üzerine kurulan binalar olduğunu belirten TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Mehmet Kuruçay, alüvyon zeminli bazı arazilerin imara açılmaması gerektiğini kaydetti.
Jeoloji Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve depremle ilgilenen bilim insanlarının her zaman sağlam zemine sağlam bina vurgusu yaptığını ifade eden Kuruçay, “Depreme karşı tedbir alacağız. Ne yapacağız; bir katlı, iki katlı bina yapacağız veya çelik konstrüksiyon temelli bina yapacağız. Biz bunu söylüyoruz. Yeni imar planları hazırlanırken; deprem ile ilgilenen bilim insanlarından görüş alınmalı” dedi.
Tarihteki depremler incelendiğinde en çok zarar gören binaların taneli zeminler üzerine yapılan çok katlı binalar olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Mehmet Kuruçay, imara açılan ve açılacak olan yeni araziler için deprem felaketinin göz önüne alınması gerektiğini dile getirdi.
Kahramanmaraş’ta inşaat alanların için yer problemlerinin başlanması sonucu alüvyon zeminli bazı arazilerin imara açıldığını ve çok katlı bina için izinler verildiğini bildiren Kuruçay, şöyle konuştu: “Kahramanmaraş’ta yeni imar planında Kayseri yolunun alt tarafında yer altı su tablasının çok yüksek olduğu batak balçık olan yerlerde 10 katlı binalara izin veriliyor. Arsanız büyükse kat serbestliği olan yerler de var. Bu şimdi akıl alacak iş değil. Bu akıllara zarar verecek bir şey. Siz bir taraftan orman işletmesinin altındaki, heyelanlı bölgede binaları yıkıyorsunuz; kentsel dönüşüm yapıyorsunuz. Bir taraftan da yolun hemen altında, arada 100 metre mesafe dahi yok, 10 katlı bina yaptırıyorsunuz. Böyle bir şey olmaz. Deprem olduğu esnada Maraş’ımızda, ilk yıkılacak binalar alüvyon zeminler üzerine yapılan, sağlam yapılmayan, yüksek katlı binalardır. Bu bir gerçek! Bunu sadece ben söylemiyorum. Bütün Türkiye’deki bilim adamları söylüyor.” Alüvyon zeminler üzerine inşa edilecek binaların en fazla iki kat olması gerektiğini hatırlatan Kuruçay, daha fazlasının depremde intihar demek olduğu vurgusu yaparak şu değerlendirmelerde bulundu: “Bakın 1967’deki depremlerde, 1939 Erzincan depreminde, Elazığ depreminde, Bingöl depreminde, Adana ve Sakarya depremlerinde, Düzce depreminde, bütün depremlerde alüvyon zeminlere, taneli zeminler üzerine yapılan yüksek katlı binalar en çok zarar gören binalar oldu. İki katlı binalara bir şey olmadı. Oldu ama genellikle insanlar onların içinden sağ çıktı. Binalar yarıldı, çatladı; fakat yıkılmadı. İnsanlar onun altında kalmadı. Bu bir gerçek! Bizim şehrimizin yöneticileri, sağlam zeminleri bulup; oraları imara açmak zorunda! İllaki yer kalmadı diye imar planını ovaya yaymanın bir âlemi yok. Ha buralara da bina yapılabilir; ama iki katlı ve sağlam bir temel atmak lazım. Buralara en fazla iki katlı binalar yapabilirsiniz. İki kattan fazla olmaz. Orası zaten tarım arazisi. Bir defa tarım arazilerini öldürüyorsunuz hiç imara açmamanız lazım. Ama biz maalesef tarım arazilerini imara açtık. O zemin üzerine, o taneli zemin üzerine 10 katlı binaları inşa etmeye başladık yenice.” İdarecilerin bu konuda halka karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatan Kuruçay, şunları söyledi: “İdareciler, yöneticiler, deprem olduğu zaman nerelerin yıkılacağını çok iyi biliyorlar. Bilmemeleri mümkün değil. Bilmek zorundalar. Siz valiyseniz, kaymakamsanız, belediyeyseniz, devleti yönetiyorsanız; insanları yönetiyorsanız depreme karşı gerekli tedbirleri almak zorundasınız. Çünkü siz idarecisiniz. Siz, halkın kendini yönetmeniz için bir makama seçtiği insanlarsınız. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu halka anlatmak zorundasınız. Siz diyeceksiniz ki vatandaşa; kardeşim bu çürük zemine bu çürük binayı yapma! İdarecilerimizin, deprem olursa burası yıkılır; altında kalır ölürsün, demesi lazım.” Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcisi Mehmet Kuruçay, “Şimdi Kahramanmaraş’ın doğu tarafını da batı tarafını da incelesinler! Eğer orada bir heyelan yoksa zeminde her hangi bir deprem esnasında oturma olmayacaksa buraları imara açın. Binalar yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli hesap oturma analizidir. Deprem esnasında binanın bir tarafı 10 cm bir tarafı 1 metre oturursa o bina yıkılır. Dolayısıyla insanın kafasına çöker ve ölür. Bizim, bunları hesaplamamız lazım. Maraş’ın doğu tarafı da batı tarafı da bağlar ve bahçelerle dolu. Batıya gidin. Sır Barajı’nı aşın. Gidin dağlara taşlara bakın. Kayalık sağlam zeminleri bulun; binalarını yüksek yüksek yapın. İsterseniz 50 katlı yapın. Ama gelip ovanın ortasına da 10 katlı binalar yapmayın.Biz Jeoloji Mühendisleri, Yer Bilimcileri olarak diyoruz ki; sağlam zemine sağlam bina yapacaksınız” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş'ta Bugün