Amasra'da 5 bin yıllık antik kent, apartman temellerinin altında kaldı!

Milattan Önce 3 binli yıllarda kurulduğu bilinen ve Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz döneminde de kullanılan Amasra'da antik kentin yaklaşık yarısı modern yapıların altında kalırken, yerleşime açılmayan alanda yürütülecek bilimsel kazılarda önemli yapıların ortaya çıkarılması hedefleniyor.

Milattan Önce 3 binli yıllarda kurulduğu bilinen, Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz döneminde de önemli yerleşim yerlerinden olan Amasra'da modern yapıların altında kalmayan antik kentin ortaya çıkartılması için bilimsel çalışmalar yürütülüyor. İranlı Prenses Amastris'in yönetimindeki Helenistik döneminde en parlak zamanını yaşayan Amasra'da temel kazısı çalışmaları sırasında ortaya çıkan eserler üzerinde yapılan incelemeler, antik çağlarda ilçede görkemli yapıların olduğunu ortaya koyuyor. 

Bugüne kadar yapılan tüm çalışmalarda ortaya çıkan eserler, ilçe tarihin 5 bin yıllık geçmişe sahip olduğu konusunda önemli bulgular verirken, antik kent yapılarının yarısının yerleşimin alanlarının altında kaldığı tahmin ediliyor. 

Amasra Müze Müdürü Baran Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milattan Önce 3 binli yıllarda Helenistik döneminde "Amasrist" adıyla kurulan Amasra'da antik çağlarda tiyatrodan pazar yerine, çeşmelerden su kemerlerine, meclis binalarından kutsal alanlara kadar oldukça kaliteli yapıların yapıldığını söyledi. 

Gerek Helenistik, gerekse Roma döneminden günümüze kalan birçok esere rastlanılmasına karşın antik yapıların yer aldığı Amasrist kentinin yarısının yerleşimin altında kaldığına vurgu yapan Aydın, Roma dönemine ait en önemli kalıntılardan birinin de o dönemin çarşısı olan Bedesten yapı olduğunu kaydetti. Aydın, bu yapıların uzantılarının bir kısmının 1960 ve 1970'li yıllarda Amasra Taş Kömürü İşletmelerinin alanında kaldığını düşündüklerini dile getirerek, zaman zaman buradan çıkan heykel ve diğer buluntuların bu yapıların oraya kadar uzandığını gösterdiğini anlattı. 

Bazı noktalarda toprağın yüzeyine de çıkan yapıların burada etkileyici eserlerin açığa çıkabileceğinin işaretini verdiğini belirten Aydın, "İlçede ayağa kaldırılacak eserlerin restorasyon ve tanıtım çalışmaları, ilçe ve bölge arkeolojisine önemli katkı sağlayacaktır. Sondaj kazılarımız devam eden bu alanda, bilimsel kurtarma kazılarını da başlatarak bu antik kenti gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz. Bu antik kentin yarısının tahrip olmamış, kazılmamış ve üzerinde yerleşim olmamış alanların altında olduğunu düşünüyoruz" dedi. 

"ROMA VİLLALARI ÜZERİNE APARTMANLAR DİKİLDİ" 

Aydın, bugün kent yerleşiminin olduğu alanda antik kentin varlığının söz konusu olduğunu ve kent merkezinde bir Roma Hamamı'nın ortaya çıkmış olmasının bunun önemli bir işareti sayıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Mesela, müzenin arkasında apartmanların olduğu bölümde Roma villalarının olduğunu biliyoruz. Şehir merkezinde bir Roma Hamamı çıkmışsa onun çevresindeki modern yerleşimin, yani apartmanların altında da görkemli yapıların olduğunu düşünüyoruz. İlçenin bakir alanı olan güney kesiminde de önemli yapıların olduğunun işaretlerini alıyoruz. Çünkü, bugün 6 bin kişinin yaşadığı ilçede Roma döneminde 40-50 bin kişinin yaşadığını tahmin ediyoruz ki bu da yerleşimin geniş bir alanda hakim olduğunu gösteriyor." Aydın, modern yapılar ve apartman temellerinin antik kentin bir kısmının üzerini örtse de geriye kalan parsellerin kendileri için bir umut olduğunu ifade etti. 

Ankara Gündem